Dağların avucunda bir avuç kadar olan Gümüşhane’mizi bizler çıkarsız, riyasız ve karşılıksız olarak sevdik. İlçeleri, beldeleri ve köyleri ile tek sevdamızdır Gümüşhane. Bu şehre yazdığım en son destanımı siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum.
İsmail HAYAL
GÜMÜŞHANE
İpek Yolu kavşağı, kervanlar vurur yola,
Ardasa’dan aşağı, Kürtün durur kol kola,
Örümcek Ormanları, uzanır yürür böyle,
Zigana tipi boran, yol vermez Gümüşhane,
Karaca nurlu desen, sır vermez Gümüşhane.
Eski şehir içinde, duyulur ezan sesi,
Altın gümüş yatağı, erenlerin nefesi,
Derince bir vadiye, bakar Canca Kalesi,
Cumbalı konaklarda, öz çürür Gümüşhane,
Harşit Çayı misali, az yürür Gümüşhane.
Kuşakkaya dumanlı, bulutlara el verir,
Vavuk Dağı’ndan coşar, Harşit Çayı sel verir,
Mesire’den öteye, ötelere yol verir,
Pirahmet eteğinden, söz verir Gümüşhane,
Çağırgan Babamızdan, köz verir Gümüşhane.
Odalarda efsane, Sarıçiçek evleri,
Tandır başı sohbetler, al karılı devleri,
Gurbet yolu gözleyen, uzak diyar köyleri,
Taşköprü Yaylası’nda, kan bulur Gümüşhane,
Yağmurdere Santa’da, can bulur Gümüşhane.
Keçi Kale Kovans’ın, şahin bakışlı yurdu,
Dağlarda börtü böcek, bir de yabanı kurdu,
Muhacirlik yılları, hangimiz sefa sürdü,
Elma, ceviz bolluğu, dut eli Gümüşhane,
Maziden bugünlere, dost eli Gümüşhane.
Kelkit Çayı izinde, zilli kilim dokunur,
Büyük Cami efsunkâr, sala ezan okunur,
Gurbet kader besbelli, gitmeyenler yakınır,
Satala antik kentim, tarihim Gümüşhane,
Ezel ebet sevenim, talihim Gümüşhane.
Şeyhi Şeyrani yurdu, atamın şanlı izi,
Tomara çağlar durur, sanki kevserin özü,
Şehit Zahid Üsteğmen, yakar İbrahim közü,
Cennet misali belde, şan verir Gümüşhane,
Bu memleket ezelde, can verir Gümüşhane.
Köse Yaylası güzel, İlhami Baba coşar,
Asırlar ötesinden, nice insanlar yaşar,
Salyazı cennet sanki, ahu ceylanlar koşar,
Tırpan izi nasırlı, harmandır Gümüşhane,
Lokman Hekim şifalı, dermandır Gümüşhane.
Torul Atsız otağı, yaban gezer dağlarda,
Çığ tüneli perişan, hüzün dolu çağlarda,
Açar türlü menekşe, mor sümbüllü bağlarda,
Kadırga Yaylası’nda, horondur Gümüşhane,
Yokluğu cefasında, sirondur Gümüşhane.
Kazıkbeli Yaylası, Güvende durur belde,
Özkürtün’den öteye, ne kalıyor ki elde,
Yanık türkü besbelli, vurur kemençe telde,
Eyüp’ten bir emanet, yaradır Gümüşhane,
Gözleri sanki cennet, karadır Gümüşhane.
Kimler geçti bağrından, söylemesem az olur,
Elma yanaklı kızlar, güzellerde naz olur,
İçten içe ağıtlar, bir kırık avaz olur,
İrşadi, Ağlar Baba, aşkadır Gümüşhane,
Hem ezelden ebede, başkadır Gümüşhane.
Nice canlar yaşadı, bir yudum nefes aldı,
Kim alın teri döktü, kimisi harman çaldı,
Yedi uyur misali, belki bir asır kaldı,
Bağlarbaşı içinde, kümedir Gümüşhane,
Abıhayat pestili, kömedir Gümüşhane.
Hayaloğlu biçare, sen hayalimsin benim,
Sen atamdan emanet, sen yaşama nedenim,
Sende doğdum çok şükür, sende ölsün bedenim,
Ahmed Ziyaüddin’den, ilimdir Gümüşhane,
Ta Osmanlı elinden, dilimdir Gümüşhane.
HOCAM KALEMİNİZE BİLEĞİNİZE SAĞLIK MÜKEMMEL...