Yeni yılın ilk yazısını yazarken 2012 yılına şöyle sağlam bir giriş yapmak istiyoruz. Yüz söylemdense bir eylem evladır bahsince artık Gümüşhane cephesinden söylemlerin eyleme geçtiğini görmek istiyoruz. Herkesin sıkıntısı bu değil mi? Hazır söz yerine gelmişken yine bu söylemlerden şikâyetlerini artık çuvala sığdıramayan haber29 köşesinde dile getiren Sayın İsa YILMAZ’a da hoş geldiniz diyoruz. Sayın YILMAZ’ın ilk yazıları Ankara panoramasını özetlemeye yetiyor. Keza yine haber29 sitesinde İstanbul cenahından yazan arkadaşlardan da İstanbul’un da Ankara’dan çok ta farklı olmadığını görebiliyoruz. Bir değil iki değil bu kadar insan dediğine göre bir sıkıntı olduğu aşikâr. Aslında her Gümüşhaneli bu durumun farkında fakat bizler bizim oraların tabiri ile zibilleri süpürüp çöpe atmak yerine sürekli halının altına süpürdüğümüzden bir türlü bu zibillerden ve zibilliğimizden kurtulamıyoruz. Evin temiz olmadığını halının o köşesinin altındaki zibilleri biliyoruz, o köşeden kokular geliyor ama ne hikmetse halının o köşesini bir türlü kaldıramıyoruz artık neyden ve kimden çekiniyorsak…

Peki, ne yapacağız efendim;

En başta bu zibilleri oraya süpürenlere güzel bir şekilde bakın yanlış yapıyorsunuz kardeşim diyeceğiz. Sonra Bu zibilleri oraya süpürenleri gözden kaçıran evin ağa büyüklerine durumu bildireceğiz. Sonra gelin bu zibilleri beraber temizleyelim, geçmişe şöyle bir sünger çekelim bir olalım birlik olalım ve bu evimizi güzelleştirelim diyelim.
Şimdi yılın bu ilk günlerinde bir hedef koyalım Gümüşhaneli olarak kendimize;

Diyelim ki bu yılsonuna kadar Gümüşhaneliler önce Ankara’da, İstanbul’da, sonra İzmir’de, Antalya’da ve daha başka yerlerde Gümüşhane Konuk Evleri oluşturalım.
Sahi, bunca derneğimiz var sözüm bize bunca faaliyet yapıyoruz ( üç beş ziyaret, üç beş kişi toplanınca adı faaliyet olmuş bizim lügatta) da bunca yıl kimsenin aklına gelmedi mi aslında gelmiştir de neden ertelenmiş acaba?

Dernek kurup şirketleşip kendi cebimizden önce kendi insanımıza hizmet noktasında ne yapmalıyız diye düşünmüyorsak sermayen 10 milyon TL olsa neye yar?
Bu gün Ankara’da Gümüşhane’den gelen bir memurun, vatandaşın konaklayacağı bir Gümüşhane Konuk evi yoksa geldiğinde kendisini ağırlayıp, ne derdi var, hastaneye mi gidecek yoksa bir devlet kurumunda çözülecek bir müşküliyeti mi var diye bu halini çözecek profesyonel bir hizmetiniz, ekibiniz yoksa isterseniz bin tane derneğiniz olmuş neye gam?

Evet,2012 yılında halletmemiz gereken en önemli hususlardan biri budur: Gümüşhaneliler başta Ankara ve İstanbul olmak üzere ülke genelinde Konuk Evi oluşturmalıdır. Hatta İstanbul’da Anadolu ve Avrupa’da ikişer tane konuk evi olmalıdır.

Bu gün Ankara’da birçok derneğimiz var. Derneklerimiz tabela üstünde değil gönülde birleşme yapabilirler ve fazla değil şöyle bir 3 katlı bir yer bırakalım satın almayı kiralayabilirler. Sonra buraya maaşını vererek tutacakları hemşerileri vasıtasıyla gelen hemşerinin Ankara’daki müşkülünü pekâlâ çözebilirler. Keza İstanbul içinde bu geçerli… Başkent oluşu sebebiyle ilk adım Ankara’dan olsun, hadi bakalım yürekler ortaya konabilecek mi? Siyasetçisinden, en üst bürokratından en alt memuruna, işçisine, esnafına, iş adamına kadar bir araya gelinebilinirse bu durumun çözüleceği kanaatindeyiz. Bu da öncelikle Kendilerini kanaat önderi olarak görenlerin kendilerine şöyle bir çeki düzen vermelerinden geçiyor. Yoksa imam böyle yaparsa Cemaat ne yapsın hesabı halimiz öyle devam eder gider…

Ferdi olarak ilgi alaka paranız kadar, gücünüz kadar o da olanlara o da bir yere kadar… Paralar Bu haseple Ankara’da ki büyüklerimize kişisel çağrımızdır; Ankara’da Gümüşhane Konuk evi oluşturulsun ama bu bir derneğin ya da bir zümrenin uhdesinde olmasın ama az ama çok herkesin katkısı olsun ve Gümüşhanelilerin olsun. Artık Eylemi bekliyoruz bunu da tarihe bir not olarak ahanda buraya düşüyoruz…

Demedi deme İbrahim

Saygılarımla…