GÜMÜŞHANE SANAT SOKAĞI

“Sanat, uygarlığın imzasıdır.”
Bernard Shaw

Gümüşhane aslına bakacak olursanız hiçbir şeyi olmasa da yetiştirdiği insan profili ile gitgide yazlaşan, bozulan ve gittikçe kendini kaybeden bir zamanda Türkiye’nin haklı gururu olarak parmakla gösterilmeye devam etmektedir.

Bunu bu şehirde görev yaptıktan sonra bir başka şehre tayin olan memurların izlenimleri ile anlayabiliyoruz.

Ve ayrıca Gümüşhane son derece duygusal insanların yaşadığı şehir olması hasebiyle şiire, edebiyata ve sanata yoğun ilgisi olan bir şehir.

Büyük İslam Alimi Gümüşhanevi Hazretlerinin manevi tedrisatından bir nebze olsa da sirayet eden Gümüşhaneliler hemen her bir alanda ve bilhassa sanat alanında da isimlerini yurt içi ve yurt dışında haklı olarak duyurmuşlardır. Sanatçı, şair, ressam ve edebiyatçı profili ile Gümüşhanelileri hemen her yerde görebilirsiniz.

Yıllar önce hazırladığım GÜMÜŞ PORTRELER kitabımda bu şehrin gizilde kalmış nice değerlerini gün ışığına çıkarmış ve taraflı tarafsız güzel geri dönütler almıştık.

Lakin bu şehirde bu değerleri tanıyan, değer veren kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor maalesef. Bu kültürel çalışmalar bu şehirde yaşayan birkaç kişinin cılız omuzlarına bırakılacak kadar ucuz olmamalı. Ki bugün yaşları seksen üzeri her Gümüşhanelinin ölümü ile yüreğimin sol yanı yanıyor ve kendi kendime;

“İşte bir tarihimiz daha gitti. Ve bizler onu konuşturamadık, sesini ve görüntüsünü kayda alamadık” der ve hayıflanırım.

Bu şehrin şairlerini, şiirlerini, fıkralarını ve benzer kültür hazinelerini derleyen, toparlayan ve gelecek nesle bırakma derdinde olan bir dertli yazarı olarak üzerime düşen vazifeyi yapamamanın ıstırabını yaşıyorum.

Birkaç denememize rağmen Kültür Müdürlüğü bünyesinde böylesi bir birimde görev alamamış olmamız bizi bu fahri görevden alıkoyamaz inşallah.

Bu şehrin bir deli sevdalısı olarak acizane birkaç kültürel projeyi dillendirmek istiyorum.

Bugün Fatih Parkı'nın karşı yakasında yer alan alanda Gümüşhane mimarisine uygun ahşap mekanlar yapılarak bilhassa dışarıdan gelecek olan yerli ve yabancı turistlere yönelik sergi ve satış yerleri yapılamaz mı?

Bu mekanlardan biri Gümüşhane Şair ve Yazarlar Derneği olamaz mı? Ve bu mekânlarda belirli zamanlarda imza günleri düzenlenemez mi?

Yıllardır hayalini kurduğum Gümüşhane kitapları ağırlıklı bir sahaf (bu göreve şahsen talibim), gümüş ürünleri, ahşap ve madeni ürünler, Gümüşsu ürünleri, resim ve hat sergileri, herfene kültürünü yaşatacak ve edebiyat sohbetleri yapılacak otantik mekânlar yapılsa nasıl olur?

Yine o alanda Harşit Çayı'nın tatlı şırıltısı eşliğinde kısa film gösterimleri ve söyleşileri şehrimize kültür ve sanat anlamında marka değer katacaktır.

Bu şehrin öylesine marka değerleri var ki birkaç ismi zikretmek istiyorum. Ve bu isimler o sanat sokağına veya şehrimizin belli sokaklarına verilemez mi? Yani Şen Sokak yerine Şinasi Özdenoğlu Sokağı daha güzel ve yerinde olamaz mı?

Bu isimlerin en başında;

Büyük İslam Alimi ve Mütefekkir Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi, ömrünü Türkçülük davasına adayan Nihal Atsız, Yedi Meşaleci Vasfi Mahir Kocatürk, Türkiyem şairi Dilaver Cebeci, şiirleri Macaristan milli marşına ilham veren Şinasi Özdenoglu, Vatan şairi Nurettin Özdemir, Memleket şairi Nabi Üçüncüoğlu, değeri öldükten sonra dahi anlaşıl(a)mayan Aşık Zevraki ilk akla gelen edebiyatçılarımız, şairlerimiz.

Diğer yandan Reîsülhâttatîn Hacı Kamil Akdik, oğlu Şeref Akdik, Atilla Durak, Güzin Arısoy, Azmi Aytekin, Meryem Şenol Sarı, Halim Kulaksız, Nevin Hirik, Fikret Bozkır hat ve resim sanatının uç isimleri.

Evet, bu şehir sanatı ile, sanatçıları ile, edebiyat ve şiiriyle bölgemizin marka değeri olabilir diye düşünüyorum. Az gayret ve inanmışlık ile bunu başaracağımıza şahsen ben inanıyorum. Saygılarımla.

YORUM EKLE