Saadet Partisi Gümüşhane İl Başkanı Avukat Akın Demir
“Ülkemizi sömürmek ve işgal etmek isteyen emperyalist güçlere karşı verilen İstiklal mücadelesini en iyi anlatan ve taçlandıran hadise tabiî ki İstiklal Marşı olmuştur. Bugün kabulünün 92.yılını idrak ettiğimiz İstiklal Marşı başlı başına çok büyük bir hadisedir. Necip Fazıl’ın deyişi ile damardan kaleme kan çekerek yazılan destansı bir marştır.
İstiklal mücadelesinin içerisinde yer almayan kimselerin idrak edemeyeceği ve ifade edemeyeceği bir hadisedir. Zira büyük ödüle rağmen onca yazılan eser beğenilmemiş özel teklif ile merhum Akif tarafından yazılabilmiştir.
Böyle bir millete böyle bir marş yakışırdı. Bunu da merhum Akif’ten başkası beceremezdi. Zira din, vatan mefkûresi uğruna her şeyini feda eden yiğitlerdendi, öncülerdendi, sadıklardandı.
Akif’i Akif yapan değeri bilmeden anlamdan sadece ritüel haline gelmiş programlarla ne Akif ifade edilebilir ne de milletimin eseri dediği İstiklal Marşı. İşte onun için Milli Eğitim’e büyük görev düşüyor. Akif’in özlemini çektiği Asım’ın nesline olan ihtiyaç göz önünde dururken hala gündelik telaş oyun ve oynaşla zaman kaybedemeyiz.
Zira bugün yetişen gençlik bırakın Akif’i ve mücadelesini; milletimin eserdir dediği İstiklal Marşını bile anlamaktan aciz hale getirilmiştir. Bu gençliğe Akif’i, mücadelesini, eserini anlatamadığımız müddetçe verilen tüm emekler beyhudedir.
Milli Eğitim bu toplumun kimliğini inşa eden dile ve tasavvura bürünmek mecburiyetindedir. Bu toplumu ayağa kaldıracak tek güç iman ve imanın şekillendirdiği maneviyattır. Bugün maneviyatını kaybetmiş toplumların insanlığı utandıracak vahşiliklerine her gün şahit oluyoruz. İşte onun için şekle değil öze yönelmek mecburiyetindeyiz.
Tarihe yön veren bu millet tekrar asli vazifesini almak mecburiyetindedir. Küresel oyuncuların oyuncağı değil oyun kurucusu olmak için Akif’i ve İstiklal Marşını doğru okumalıyız.
Bu anlamda Akif’e olan özlemimizi tekrar ifade edip hep birlikte İstiklal Marşını tefekkür ortamında okumaya davet ediyoruz.”
Türk Sağlık Sen Gümüşhane Şube Başkanı Mustafa Aydın
"Türk milletinin bağımsızlığa düşkünlüğünün, özgürlüğe bağlılığının manzumesi olan İstiklal Marşımızın, kabul edilişinin 92’nci yıldönümünü hürmet ve hayranlıkla idrak ediyoruz.Türk Milletinin tüm değerleri ayaklar altına alınmaya çalışılırken ve milletimizin adını ve kimliğini tartışma gafletine düşenlere inat,İstiklalimize ve İstiklal Marşımıza sahip çıkalım.
Büyük vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un derin irfanıyla somutlaşan, vatan ve bayrak sevgisiyle ruh kazanan, milletimizin şanlı ve iftihar edilecek mücadelesiyle zirveleşen istiklalimizin edebi dizeleri, elbette bizim için çok büyük değer ve önemdedir.
İstiklal Marşımız, tarihte esarete düşmemiş bir milleti boyunduruk altına alma girişimlerine karşı; milli vicdanların direnişini, vatan sevgisinin dirilişini ve yüreklerin diklenişini simgeleştirmiştir.
Her satırında özlemin ve her kelimesinde kudretin ifadeleri bulunan bu manzum haykırışın; kurtuluş mücadelemizin sesi, nefesi ve mesajı olduğu kuşkuya yer bırakmayacak kadar belirgindir.
Varlığımıza göz diken gafillerin ve şehit kanıyla sulanmış topraklarımızı kirletmeye cüret eden emperyalist mihrakların, bağımsızlığımıza zincir vuramayacağı istiklalimizin şiirsel beyanıyla herkese duyurulmuş ve ilan edilmiştir.
Büyük bir aşkla, inanmışlıkla kaleme alınan mısralar, bizim için müşterek bir cevher, Türk milletine mensubiyetten gurur duyanların ortak hazinesidir.
Verilen millet mücadelesini, gösterilen kahramanlıkları, çekilen çileleri ve bağımsız yaşama iradesini satırlarında destanlaştıran ve özetleyen İstiklal Marşımız, aziz milletimiz yaşadığı sürece ihtiva ettiği derin anlamıyla eskimeyecek ve kalplerde asılı durduğu yerden inmeyecektir.
Milletimizin birliği ve bütünlüğü, kardeşliğimizin mukaddimesi; bağımsızlık beyannamemizin bütününde ifadesini ve ruhunu bulmuş, görmesini ve almasını bilenlere bu kapsamda büyük nasihatler vermiştir.
Bu veciz ve vecd ile yoğrulmuş marşımız, milli vicdanlarda ebediyete kadar sahiplenilecek ve Türk milletinin şahdamarı olma özelliğini inşallah kesintisiz sürdürecektir.
Dileğimiz, istiklal marşı yazmamıza neden olacak karanlık ve kasvetli dönemlerin bir daha geri gelmemesi ve Türk milletinin bin yıllık kardeşlik bağlarına ne pahasına olursa olsun arka çıkılmasıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle, İstiklal Marşımızın kabul edilişinin 92’nci yıldönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy olmak üzere, aziz şehitlerimize ve bu muhteşem eseri bizlere armağan eden Büyük Millet Meclisi’nin muhterem üyelerine Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, aziz hatıralarını minnet ve şükran hislerimle yâd ediyorum."
Ülkü Ocakları Gümüşhane İl Başkanı Fatih Vakur Kara
Türk Milletinin kararlılığının eşsiz bir şiire dönüştüğü, milletimizin sinesinden çıkan ve Mehmet Akif Ersoy‘un kaleminden dökülen, kendi ifadesiyle “benim milletime en kıymetli hediyem…” diye nitelendirdiği İstiklal Marşımızın, Büyük Millet Meclisi’nde kabulünün 92. yılını idrak ediyoruz.
Milli mücadele döneminde Milletimiz, yokluk ve sıkıntılara rağmen, düşmana karşı verdiği ve kazanılması imkânsız görünen istiklal mücadelesinden galip çıkmıştır. Türk milletinin bu azim ve kararlılığı, Mehmet Akif’in şahsiyetinde vücut bulmuş ve onun şekillendirdiği İstiklal Marşı ile de bütün dünyaya haykırılmıştır. Bundan dolayı Milli Marşımız, istisnai bir metindir… Türk milletinin dünyaya bildirisi ve bağımsızlığının tescilidir. Ve dünyada başka bir örneği de yoktur.
Türk milletinin yaşadığı zor günleri ve verdiği bağımsızlık mücadelesini mısra mısra işleyen, milli ve manevi hislerin birleştiği İstiklal Marşımız, bugün, 92. yılını dolduruyor. Mehmet Akif’in kaleminden en uygun ve bir daha da eşi görülemeyecek şekilde ifadesini bulan, milli hislerimizi, bu yıldönümü vesilesiyle bir kez daha tazeliyoruz.
Bizim milli marşımızın, dünya milli marşları arasında da ayrı bir yeri vardır. Milli marşımızın adı “İstiklâl”dir. Bu kavram milletimizin çok önemli bir karakterini yansıtmaktadır.
İstiklâl Marşı’nı okurken ve dinlerken bu özelliklerini ve önemini hatırdan çıkarmamak lâzımdır.
Mehmet Akif’e ve İstiklal Marşımıza gösterilen saygı, milli değerlere gösterilen ve gösterilecek saygıyla eşanlamlıdır. Köklerine bağlı ve geçmişinden güç alan kuşakların yetişmesi, bu anlayışın bütün kişi ve kurumlarda yerleşmesiyle mümkündür.
Bütün bu vasıflarıyla İstiklâl Marşı tek taşı bile yerinden oynatılmayacak muhkem, harikulâde bir ses, söz ve mana mimarîsidir. Kıymetli Mehmet Akif’in dediği gibi “O şiir bir daha yazılamaz, onu ben de yazamam; onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım, o şiir artık benim değil milletin malıdır…”
Değerli şairimiz, abide insan Mehmet Akif’in bu temennisine yürekten iştirak ederek, milletimizin bir daha hiç bir zaman böyle zor günler yaşamamasını diliyor; kendisini, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz.
Allah, bu Aziz Millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!"
Güncelleme Tarihi: 12 Mart 2013, 23:49
“Ülkemizi sömürmek ve işgal etmek isteyen emperyalist güçlere karşı verilen İstiklal mücadelesini en iyi anlatan ve taçlandıran hadise tabiî ki İstiklal Marşı olmuştur. Bugün kabulünün 92.yılını idrak ettiğimiz İstiklal Marşı başlı başına çok büyük bir hadisedir. Necip Fazıl’ın deyişi ile damardan kaleme kan çekerek yazılan destansı bir marştır.
İstiklal mücadelesinin içerisinde yer almayan kimselerin idrak edemeyeceği ve ifade edemeyeceği bir hadisedir. Zira büyük ödüle rağmen onca yazılan eser beğenilmemiş özel teklif ile merhum Akif tarafından yazılabilmiştir.
Böyle bir millete böyle bir marş yakışırdı. Bunu da merhum Akif’ten başkası beceremezdi. Zira din, vatan mefkûresi uğruna her şeyini feda eden yiğitlerdendi, öncülerdendi, sadıklardandı.
Akif’i Akif yapan değeri bilmeden anlamdan sadece ritüel haline gelmiş programlarla ne Akif ifade edilebilir ne de milletimin eseri dediği İstiklal Marşı. İşte onun için Milli Eğitim’e büyük görev düşüyor. Akif’in özlemini çektiği Asım’ın nesline olan ihtiyaç göz önünde dururken hala gündelik telaş oyun ve oynaşla zaman kaybedemeyiz.
Zira bugün yetişen gençlik bırakın Akif’i ve mücadelesini; milletimin eserdir dediği İstiklal Marşını bile anlamaktan aciz hale getirilmiştir. Bu gençliğe Akif’i, mücadelesini, eserini anlatamadığımız müddetçe verilen tüm emekler beyhudedir.
Milli Eğitim bu toplumun kimliğini inşa eden dile ve tasavvura bürünmek mecburiyetindedir. Bu toplumu ayağa kaldıracak tek güç iman ve imanın şekillendirdiği maneviyattır. Bugün maneviyatını kaybetmiş toplumların insanlığı utandıracak vahşiliklerine her gün şahit oluyoruz. İşte onun için şekle değil öze yönelmek mecburiyetindeyiz.
Tarihe yön veren bu millet tekrar asli vazifesini almak mecburiyetindedir. Küresel oyuncuların oyuncağı değil oyun kurucusu olmak için Akif’i ve İstiklal Marşını doğru okumalıyız.
Bu anlamda Akif’e olan özlemimizi tekrar ifade edip hep birlikte İstiklal Marşını tefekkür ortamında okumaya davet ediyoruz.”
Türk Sağlık Sen Gümüşhane Şube Başkanı Mustafa Aydın
"Türk milletinin bağımsızlığa düşkünlüğünün, özgürlüğe bağlılığının manzumesi olan İstiklal Marşımızın, kabul edilişinin 92’nci yıldönümünü hürmet ve hayranlıkla idrak ediyoruz.Türk Milletinin tüm değerleri ayaklar altına alınmaya çalışılırken ve milletimizin adını ve kimliğini tartışma gafletine düşenlere inat,İstiklalimize ve İstiklal Marşımıza sahip çıkalım.
Büyük vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un derin irfanıyla somutlaşan, vatan ve bayrak sevgisiyle ruh kazanan, milletimizin şanlı ve iftihar edilecek mücadelesiyle zirveleşen istiklalimizin edebi dizeleri, elbette bizim için çok büyük değer ve önemdedir.
İstiklal Marşımız, tarihte esarete düşmemiş bir milleti boyunduruk altına alma girişimlerine karşı; milli vicdanların direnişini, vatan sevgisinin dirilişini ve yüreklerin diklenişini simgeleştirmiştir.
Her satırında özlemin ve her kelimesinde kudretin ifadeleri bulunan bu manzum haykırışın; kurtuluş mücadelemizin sesi, nefesi ve mesajı olduğu kuşkuya yer bırakmayacak kadar belirgindir.
Varlığımıza göz diken gafillerin ve şehit kanıyla sulanmış topraklarımızı kirletmeye cüret eden emperyalist mihrakların, bağımsızlığımıza zincir vuramayacağı istiklalimizin şiirsel beyanıyla herkese duyurulmuş ve ilan edilmiştir.
Büyük bir aşkla, inanmışlıkla kaleme alınan mısralar, bizim için müşterek bir cevher, Türk milletine mensubiyetten gurur duyanların ortak hazinesidir.
Verilen millet mücadelesini, gösterilen kahramanlıkları, çekilen çileleri ve bağımsız yaşama iradesini satırlarında destanlaştıran ve özetleyen İstiklal Marşımız, aziz milletimiz yaşadığı sürece ihtiva ettiği derin anlamıyla eskimeyecek ve kalplerde asılı durduğu yerden inmeyecektir.
Milletimizin birliği ve bütünlüğü, kardeşliğimizin mukaddimesi; bağımsızlık beyannamemizin bütününde ifadesini ve ruhunu bulmuş, görmesini ve almasını bilenlere bu kapsamda büyük nasihatler vermiştir.
Bu veciz ve vecd ile yoğrulmuş marşımız, milli vicdanlarda ebediyete kadar sahiplenilecek ve Türk milletinin şahdamarı olma özelliğini inşallah kesintisiz sürdürecektir.
Dileğimiz, istiklal marşı yazmamıza neden olacak karanlık ve kasvetli dönemlerin bir daha geri gelmemesi ve Türk milletinin bin yıllık kardeşlik bağlarına ne pahasına olursa olsun arka çıkılmasıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle, İstiklal Marşımızın kabul edilişinin 92’nci yıldönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy olmak üzere, aziz şehitlerimize ve bu muhteşem eseri bizlere armağan eden Büyük Millet Meclisi’nin muhterem üyelerine Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, aziz hatıralarını minnet ve şükran hislerimle yâd ediyorum."
Ülkü Ocakları Gümüşhane İl Başkanı Fatih Vakur Kara
Türk Milletinin kararlılığının eşsiz bir şiire dönüştüğü, milletimizin sinesinden çıkan ve Mehmet Akif Ersoy‘un kaleminden dökülen, kendi ifadesiyle “benim milletime en kıymetli hediyem…” diye nitelendirdiği İstiklal Marşımızın, Büyük Millet Meclisi’nde kabulünün 92. yılını idrak ediyoruz.
Milli mücadele döneminde Milletimiz, yokluk ve sıkıntılara rağmen, düşmana karşı verdiği ve kazanılması imkânsız görünen istiklal mücadelesinden galip çıkmıştır. Türk milletinin bu azim ve kararlılığı, Mehmet Akif’in şahsiyetinde vücut bulmuş ve onun şekillendirdiği İstiklal Marşı ile de bütün dünyaya haykırılmıştır. Bundan dolayı Milli Marşımız, istisnai bir metindir… Türk milletinin dünyaya bildirisi ve bağımsızlığının tescilidir. Ve dünyada başka bir örneği de yoktur.
Türk milletinin yaşadığı zor günleri ve verdiği bağımsızlık mücadelesini mısra mısra işleyen, milli ve manevi hislerin birleştiği İstiklal Marşımız, bugün, 92. yılını dolduruyor. Mehmet Akif’in kaleminden en uygun ve bir daha da eşi görülemeyecek şekilde ifadesini bulan, milli hislerimizi, bu yıldönümü vesilesiyle bir kez daha tazeliyoruz.
Bizim milli marşımızın, dünya milli marşları arasında da ayrı bir yeri vardır. Milli marşımızın adı “İstiklâl”dir. Bu kavram milletimizin çok önemli bir karakterini yansıtmaktadır.
İstiklâl Marşı’nı okurken ve dinlerken bu özelliklerini ve önemini hatırdan çıkarmamak lâzımdır.
Mehmet Akif’e ve İstiklal Marşımıza gösterilen saygı, milli değerlere gösterilen ve gösterilecek saygıyla eşanlamlıdır. Köklerine bağlı ve geçmişinden güç alan kuşakların yetişmesi, bu anlayışın bütün kişi ve kurumlarda yerleşmesiyle mümkündür.
Bütün bu vasıflarıyla İstiklâl Marşı tek taşı bile yerinden oynatılmayacak muhkem, harikulâde bir ses, söz ve mana mimarîsidir. Kıymetli Mehmet Akif’in dediği gibi “O şiir bir daha yazılamaz, onu ben de yazamam; onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım, o şiir artık benim değil milletin malıdır…”
Değerli şairimiz, abide insan Mehmet Akif’in bu temennisine yürekten iştirak ederek, milletimizin bir daha hiç bir zaman böyle zor günler yaşamamasını diliyor; kendisini, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz.
Allah, bu Aziz Millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!"