3 Bin Metrede Yalnız Şehitler

Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Gülaçar köyü sınırlarında bulunan Artabel Gölleri Tabiat parkının 3 bin metrelik zirvesinde yer alan siper ve şehit mezarları ilgi bekliyor.

Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Gülaçar köyü sınırlarında bulunan Artabel Gölleri Tabiat parkının 3 bin metrelik zirvesinde yer alan siper ve şehit mezarları ilgi bekliyor.

Yaklaşık 100 yıl önceki Rus işgali döneminde şiddetli çatışmaların yaşandığı bölgede, o günlerden kalan öküz arabası yolunun da yer aldığı bölgeyle ilgili bugüne kadar yazılmış hiçbir kaynak yer almıyor.

Yüksek rakımda yer alan ve yılın çoğu ayını kar altında geçiren bölgenin 1916-1918 yılları arasındaki Rus İşgali sırasında şiddetli çatışmalara sahne olduğunu rivayet eden köyün yaşlılarının haricinde, birkaç kitapta sadece bölge olarak adı geçen siper ve şehitliklerin izini kentteki gazeteciler sürdü.

Yaklaşık 4 saat süren tırmanışın ardından ilk olarak 3 bin 149 metre rakımda bulunan ve siper-karargah olarak kullanılan bölgeye ulaşan ekip, daha sonra Ahtabur gölünün üzerindeki şehit mezarına ulaştı.

ŞEHİT MEZARLARININ KOORDİNATLARI GPS İLE ALINDI

Gazetecilerden Hüseyin Özgün, emekli bir öğretmen tarafından yaklaşık 10 yıl önce bulunan fakat hiçbir işlem yapılmayan şehit mezarının yerini tespit edip, GPS ile koordinatlarını aldıktan sonra yaptığı açıklamada, “Bu mezarlıkla ilgili söylenceler köyde çok fazlasıyla var. Köyde emekli öğretmenlerden Süleyman hoca, bölgede gezinirken tam şehidin üzerine basacağı sırada bir insan yüzü olduğunu fark ediyor. Üzerine basmadan atlayıp geçtikten sonra geriye dönüp biraz eşelediğinde ise bir şehit mezarı olduğunu tespit ediyor. Vücuduyla, yüzüyle, başıyla şehidin bozulmadan kaldığını tespit ediyor. Daha sonradan mezar taşı yapma niyetiyle köye dönüyor ancak Süleyman hocaya bir daha buraya dönmek nasip olmuyor. Geçirdiği trafik kazası sonucu ayağına platin takılıyor ve tekrar mezara gelemiyor.” dedi.

“EYLÜL AYINDA KAR OLAN BÖLGEDE KARDA KIŞTA ATALARIMIZIN SAVAŞTIĞINI DÜŞÜNDÜKÇE DUYGULANMAMAK, ONLARA ŞÜKRAN DUYMAMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Uzun zamandır planlamalarına rağmen bölgenin 3 bin metreden yüksek rakımı nedeniyle karlı olması nedeniyle gidemediklerini hatırlatan Özgün, halen kar bulunan bölgede atalarının izlerini sürmek için bölgeye giderek bazı kalıntılar tespit ettiklerini belirterek, “Mezar olduğunu düşündüğümüz burası içinde duamızı ettik. Alanda çok miktarda siper var. Gelecekte insanların burayı bir savaş alanı bir mücadele alanı olarak bilmesini istediğimiz için bu etkinliği düzenledik. Tırmanış oldukça zor oldu. 1,5 saat boyunca siperlerin olduğu bölgede gezinti yapmak zorunda kaldık. Çamurla yapılmış taştan siperler belirledik. Buralar çok soğuk bölgeler. O karda kışta atalarımızın savaştığını düşündükçe duygulanmamak, onlara şükran duymamak mümkün değil.” diye konuştu.

Rus işgaliyle ilgili dönemin 3.Ordu Komutanı Fevzi Çakmak’ın günlüklerinden de faydalanan gazeteciler durumu Milli Savunma Bakanlığına Bilgi Edinme kanalıyla ulaştırdıklarını belirterek, ellerindeki görüntü ve fotoğrafları da Bakanlıkla paylaşabileceklerinin altını çizdi.

AH TABUR GÖLÜNÜN HAZİN HİKAYESİ

Toplam 5 bin 859 hektarlık alana sahip ve 1998 yılında milli park ilan edilen Artabel Gölleri Tabiat Parkındaki 20 buzul krater gölün arasında en yüksek göl olan Ah Tabur gölü ise adını yaşanan hazin bir hikayeden alıyor.

Konuyla ilgili bölgede anlatılan hikaye şu şekilde: “Gümüşhane bölgesinin Ruslar tarafından işgal edilmesinin ardından, işgale karşı devletin gönderdiği bir tabur asker gece yürüyüşü sırasında bu gölün üst kısmından geçerken hepsi yamaçtan düşerek boğulur. Sabah olduğunda tabur komutanı olayı duyar ve bölgeye gelir. Gördüğü manzara gölün yüzündeki asker şapkalarıdır. Ah tabur ah tabur diyerek ağlar. Bölgenin adı da Ah Tabur olarak kalır.”
Güncelleme Tarihi: 18 Eylül 2013, 14:50
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER