Adını efsaneden alan ‘Dipsiz göl’ büyülüyor  

Gümüşhane'nin merkeze bağlı Dörtkonak köyü sınırlarında bulunan ve kent merkezine 25 dakika mesafedeki Dipsiz Göl, etrafındaki irili ufaklı 10 adet gölle birlikte özellikle bahar aylarında çiçek bahçesini andırıyor.  

Gümüşhane'nin merkeze bağlı Dörtkonak köyü sınırlarında bulunan ve kent merkezine 25 dakika mesafedeki Dipsiz Göl, etrafındaki irili ufaklı 10 adet gölle birlikte özellikle bahar aylarında çiçek bahçesini andırıyor.  

Şehir merkezine 18 kilometre uzaklıkta denizden 2 bin 200 metre yüksekte bulunan göle 3 ayrı yoldan ulaşılabilirken, kalp şeklindeki krater gölü efsanesiyle de ilgi çekiyor.

Uzun yıllar önce su içmek için göle yaklaşan sığırların gölün ortasına geldiğinde batarak kaybolmasının ardından adına ‘dipsiz göl’ denilen göl, kar, yağmur ve kaynak suları ile besleniyor.

Aygır Göl, Kuru Göl, adında başka buzul gölleri ve irili ufaklı 10’dan fazla gölün bulunduğu bölge Artabel Gölleri Tabiat Parkından sonra Gümüşhane’de en fazla gölün bulunması nedeniyle ikinci göller bölgesi olarak adlandırılıyor.

Araçla 25 dakikada ulaşılabilen bölgeye bahar mevsiminde vatandaşlar mantar toplamak için akın ederken, etrafını kelepçe gibi saran çok sayıda çiçeğin yanı sıra, sonbahar aylarında da gölün içerisinde ki sarmaşıkların açtığı beyaz çiçeklerle bezenen göl fotoğraf tutkunlarının da gözdelerinden.

Uzmanlar Gümüşhane’nin antik çağdan günümüze ender yerleşim yerlerinden birisi olan Dörtkonak köyüne ait olan tarihi linyit kömürü madeni ve yaşı 190 milyon yılı bulan kayalaşmış ağaç fosillerinin de bulunduğu bölgeyi önemli bir turizm ve kültür alanı olarak nitelendirirken, Dipsiz Göl ve bölgesinin doğa yürüyüşü, kampçılık, kuş gözlemi, jeoturizm, bitki inceleme ve doğa fotoğrafçılığı için doğal kaynak değerlerine sahip olduğunu ve bir an önce turizme kazandırılması gerektiğini kaydetti.

Giresun’dan Dipsiz Göle gezmeye gelen Emre Çöl, çok güzel manzaraya sahip olan gölün etrafını saran çiçeklerin de ayrı bir güzellik kattığını belirterek, gölün farklı açılardan bakıldığında kalbi andırdığını kaydederken, Ahmet Sefa Ergin ise değişik renkte çiçeklerle bezeli bölgenin ve hem kalbe hem de uçan balona benzeyen gölün turizme kazandırılması gerektiğini söyledi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER