Yaptığı açıklamada Gümüşhane’nin işsizliğin yoğun olduğu ve bu nedenle de sürekli göç veren bir şehir olduğunu hatırlatan Ağaç, yüzlerce insanın özel sektörün açtığı madenlerden ekmeğini kazandığını fakat Gümüşhane’de yapılan madencilik için tehlike çanları çaldığını söyledi.

“Kırk Pavli mevkiinde büyük ve zengin bir altın rezervi var”

Hemşerimiz Aydın Doğan’a ait GÜMÜŞTAŞ madenciliğin rezervinin bitmesi ve altın işleyememe sorunu yüzünden kapanmak üzere olduğunu belirten Ağaç, “Oysa yüzlerce gencimize umut olmuş bir tesis. Bu tesislerde yüzlerce insanımız çalışıyor. Göz göre göre bu tesisleri kaderiyle baş başa bırakmak doğru mu? Bu madenlerin kapanması Gümüşhane’ye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Yüzlerce gencimiz işinden ve aşından olursa; bu şehir bunu nasıl kaldırır? TMSF’ye, yani devlete geçen Mastra Koza Altın işletmesi de; rezerv bitti gerekçesi ile kapanma arifesinde. Oysa; GÜMÜŞTAŞ’ın elindeki “Kırk Pavli” denen alanda büyük ve zengin bir altın rezervi var. Burası Koza tarafından devralınarak kullanılabilir durumda. Koza Altın Burayı devralsa; 8-10 sene işletilebilecek bir rezerv alanına kavuşur. Böylece; hem Koza Altın İş ve aş temin etmeye devam eder, hem de GÜMÜŞTAŞ’ın biten rezervleri nedeni ile işini kaybetmekle yüz yüze kalacak emekçi kardeşlerimiz ekmeklerini kazanmaya devam eder” diye konuştu.

“Devlet isterse 24 saatte bu sorun çözülür”

Bu konunun çok kolay olduğunu dile getiren Ağaç, “Koza Altın’ın sahibi TMSF, yani devlet. Devlet isterse 24 saatte bu sorun çözülür. İnsanlara; iş ve aş, yani istihdam sağlamak devletin asli görevidir. Peki yapılır mı? Yani İnsanlarımızın ekmek kapsının kapanması engellenir mi? Dilerim engellenir ama; pek sanmıyorum. Çünkü; her alanda olduğu gibi Gümüşhane’nin sorunu sahipsizlik. Bu şehirde iktidar partilerinin siyasi temsilcilerinin, belediyenin ve milletvekillerinin bu konuda performansları ve ilgileri çok yetersiz. Keşke sahip çıksalar. İktidar ve ortağının yıllardır bu şehirde etkin olmasına rağmen; bu şehrin sahipsizlik sorunu bir türlü çözülemedi. Oyları almak için bol keseden atılıyor, bir sürü tutulmayan sözler veriliyor, tabi; bütün bunlar seçimler geçene kadar. Sonra herkes işine bakıyor, sonra; iktidarın ilgi ve alakasını ara ki bulasın. Bu dönemde de, seçilmiş milletvekillerinin konuya yeterince ilgi göstermediklerine şahit oluyoruz. Samimiyetsiz sözde ilgi ne zaman başlar; bir sonraki seçime doğru. Bizler; bugüne kadar olduğu gibi; bu şehrin ve bu şehrin insanlarının hakkını savunmaya, yanlarında durmaya ve destek olmaya kuşkusuz devam edeceğiz, ancak; başta madenlerde çalışanlar, oradan dolaylı yönden ekmek kazanan insanlar ve aileleri olmak üzere; herkes sesini yükseltmeli, bu sonu belli gidişata dur demeli, seçilmiş iktidar mensuplarına baskı yapmalı, onları memlekete sahip çıkmaya çağırmalı, kararlı ve ısrarcı olmalı ve aksi durumda sandıkta hesap soracaklarını ifade etmeli. Hani teşbihte hata olmaz, ata sözüdür; Ağlamayana meme vermezler” ifadelerini kullandı.