AK Parti Gümüşhane İl Başkanlığı tarafından kentin sivil toplum kuruluşlarına yönelik istişare toplantısı düzenlendi.

Erdoğdu: “Bu Şehir Hepimizin Ortak Değeri”

Kentin eski yerleşim yeri olan tarihi Süleymaniye Mahallesindeki Uygulama Oteli’nde gerçekleştirilen programın açılış konuşmasını yapan AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Erdoğdu, katılımcılara teşekkür ederek, “Bu şehir hepimizin. Hepimizin ortak gayesi şehrimizin geleceğini şekillendirmek. Var olan sorunları için de çözüm arayışı için de istişare edip çözüm önerilerinizi dinlemek. Hepimizin amacı aynı. Farklı bir amaç taşıyan kimse yok. Sonuçta şehir bizim. Birlikte ne yapacaksak hep beraber yapacağız. Sayın vekili Ankara'da bu anlamda rahatsız etmeliyiz. Ediyoruz da zaten. Yaklaşık bir buçuk yıldır özveriyle, kendi gayret ve çabasıyla şehrimize bir şeyler kazandırıldı. Bunları sizler biliyorsunuz zaten. Devamı noktasında da ne yapılacağını, işte bu gibi toplantılar başlangıç olsun istiyorum” dedi. 

Toplantılar düzenli olarak devam edecek

Bu tür toplantılara devam edeceklerini ifade eden Başkan Erdoğdu, “Belli aralıklarda bir ay olur, 45 gün olur, bu toplantıları tekrar etmek istiyoruz. Neyi yaptık, hangi aşamadayız, şehrin gelişimiyle ilgili, ticari gelişimiyle ilgili projeleri takip noktasında hep beraber bir şeyler üretebilirsek bu sonuçta bizde kalmayacak. Bu şehir gelişirse hepimiz beraber gelişiriz. Eğitimden sağlığa, ulaşıma kadar her noktada yapılan var, yapılacak olan var. Birebir yaşadığınız için hepiniz belli bir sivil toplum kuruluşunun zihniyetini temsil ediyorsunuz. Yaşadığınız uygulama noktasında problemler muhakkak vardır. Onları da dinleyip çözümü noktasında yine önerileriniz nedir, bunları dinlemek istiyoruz” diye konuştu. 

Başkan Erdoğdu, “Biz Sayın Vekilimle Tarım Bakanındaydık. Bu yaylalarla ilgili bir konuda hepimizin bildiği sorunlarımız var. Yapılaşma ile ilgili. Sayın Bakanımız bize dedi ki ne yapabiliriz? Soru çok net. Cevabı noktasında işte ne yapabiliriz? Bunu şimdi sizden dinlemek istiyoruz. Çakırgöl'le ilgili bazen basınımızda bazen sosyal medya hesaplarında da herkes bir şeyler söylüyor. Ama Çakırgöl'ün bir turizm alanı olarak ilan edildiğini, planlarının projelerinin hazır olduğunu, sadece yatırımcı beklediğini anlatmakta güçlük çekiyoruz. Yatırımcı İlimizde dışarıda çok zenginlerimiz var. Yakınları olan insanlarımız var. Bunlar arkadaş gel alan belli. Sadece özel idaremize müracaat edecek şu alanda ben şu işi yapmak istiyorum deyip başlayacak. Yarın birileri başladığı zaman polemiklere sebep olacak. Onun için öncelikle bizim insanlarımızla varsa işte müsiyadımız bundan sonraki şeyde oda başkanlarımızla bir araya geleceğiz. Onlardan da yine fikir alıp yani varsa bu tür yatırımcı arkadaşlarımız onları değerlendirelim. Devlet bir dünya destek ve teşvik veriyor. Yüzde seksen yüzde doksana kadar hibeli teşvik veriyor. Ama biz şehrimizden bir tane projeyi daha henüz hiçbir bakanlığa uzatamadık. Öyle bir talep yok. Bunları inceleyin, araştırın, ulaştırın. Biz de takip edelim. Bunun gibi temel amacımız bu. Bu bir ilk değil. İnşallah bundan sonra da düzenli bir şekilde bu tür birliktelikleri sağlayacağız. İnşallah hep birlikte ortak akılla ortak çare ve çözüm önerilerinde sizlerin desteklerini bekliyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle Hepinize yine katkılarınızdan ve katılımınızdan dolayı da çok teşekkür ediyorum. Çok mutlu olduk. Iyi ki varsınız. Teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. 

Köse: 16 Aylık Süreçte Neler Yaptık?

Erdoğdu’nun ardından söz alan Milletvekili Av. Celalettin Köse ise toplantının monolog şeklinde değil de, konsepti biraz karşılıklı istişareyle yürütmek istediklerini ifade ederek, “Şöyle ki elbette bizim söyleyeceklerimiz var. 16 aylık milletvekilliğimiz döneminde yaptıklarımızı sizlerle paylaşacağız elbette ki. Ama biz daha çok önümüzdeki döneme dair Gümüşhane ile ilgili neler yapılabilir? Sivil toplum kuruluşlarının ve basınımızın beklentileri nelerdir? Varsa eksikliklerimiz nelerdir? Bunları sizlerden dinlemek istiyoruz. Bu programın biraz böyle sohbet havasında geçmesini, sizlerin her türlü sorularınızı beklediğimizi de ifade etmek istiyoruz. Böyle perdesiz bir şekilde, gönülden gelen bir muhabbetle Gümüşhanemizi konuşalım istiyoruz. Ben şimdilik sözlerimi bu kadarla sınırlı tutayım. Konuşmak isteyen, katkıda bulunmak isteyen, soru sormak isteyen siz değerli dostları dinleyelim. En son da yaptıklarımızı, sizlerin beklentilerini, yapmayı düşündüklerimizi genel bir değerlendirmeyle de toplantımızda hitama erdirelim diye bir konsept belirledik. Şimdiden vereceğiniz katkılar için teşekkür ediyorum” dedi.

Konuşmaların ardından katılımcılar tek tek söz alarak sorunları ve çözüm önerilerini aktardı.

Katılımcıların tüm sorun ve çözüm önerilerini not eden Milletvekili Köse, “Milletvekili olarak seçildik ve aradan 16 gibi bir zaman geçti. Seçim kampanyası döneminde şehrimizi gezerken, Allah nasip ederde milletvekili olursak neler yapabiliriz noktasında düşündük. Milletvekili seçildikten sonra yaptığımız istişareler sonucunda kendimize bir yol haritası çizdik” dedi. 

“2024 yılında Gümüşhane vilayeti Türkiye’de en fazla doktor atanan il oldu”

Köse, “Seçim kampanyamız döneminde 3 ilçemizde doğalgaz yoktu, her gittiğim yerde doğalgaz talebine muhatap oldum. Bunun yanı sıra benim hep hayalim olan Süleymaniye Mahallesinin Turizme kazandırılarak burada kış sporları merkezinin yapılmasını, Gümüşhane Devlet Hastanesi’nde ki sağlık hizmetlerinin daha verimli hale getirilmesi için çalışmalara başladık. Anjiyo ünitesi eksikliğinden dolayı sıkıntı yaşayan çok fazla insan tanıdım. 8 yıllık il başkanlığım döneminde gece yarılarında telefonlarımın çaldığını anjiyo için çevre illerde yer arandığına defalarca şahit oldum. Gümüşhane Devlet Hastanesi’ne anjiyo ünitesi kurulması için olağanüstü bir çaba gösterdim. Hastanemizde Anjiyo ve kemoterapi ünitesi kuruldu. Normalde 2 aydan 2 aya doktor atamaları oluyor. 2024 yılında Gümüşhane vilayeti Türkiye’de en fazla doktor atanan il oldu. Bizim Sağlık bakanımızda talebimiz neticesinde son atama döneminde Gümüşhane’ye onkoloji doktoru verildi. 2024 yılının 20. Ayındayız 4 ya da 5 atama dönemini geride bıraktık.  3 tanesinde Türkiye birincisi olduk. Kendimize bir hedef koyduk. Hemşerilerimiz çevre illere gitmeden sağlık hizmeti alsın dedik. Bu doğrultuda çalıştık ve önemli başarılar oldu. Mart ayında kurulan anjiyo ünitemizde 500’ün üzerinde kişi anjiyo oldu. Hastalarımız Trabzon Erzincan yollarında perişan olmadılar” ifadelerini kullandı.  

“Satala Afrodit’inin Gümüşhane Müzesinde sergilenmesi için çaba göstereceğiz”

İl başkanlığı ve Milletvekilliği adaylığı süresi boyunca Satala Antik Kenti’nin mutlaka turizme kazandırılması gerektiğine yürekten inandığını ve bu konuda da çok önemli çalışmalar yaptıklarını ifade eden Köse; “Satalanın ana iskeletini 1-2 yıl gibi kısa bir süre içerisinde ortaya çıkarttık ve burada neler yapabiliriz şeklindeki düşüncelerimizin de çoğunu hayata geçirdik. Satalayı turizme kazandırma noktasında ‘Geleceğe Kültür Mirası Projesi’ listesine dâhil ettirip 2027 yılının sonuna kadar herhangi bir şekilde ödenek problemi olmadan kazı çalışmaları hızla devam edecek. Ben bundan sonra bu tabiri kullanacağım, Satala Zırhı Gümüşhane’de sergilenecek aşamaya geldi. Daha da önemlisi 1800’lü yılların sonunda İngiltere’ye götürülen ve orada bulunan British Museum’da sergilenen Afrodit Heykeli için de gelişmeler var. İki ülke bakanlıkları arasında ki resmi yazışma sürecini başlatıp Satala’dan çıkartılan bu tarihi eserimizin de Gümüşhane Müzesinde sergilenmesi için çaba göstereceğiz. Bununda çalışmalarını başlattık. 3-4 ay önce Satala da turistlerin gezeceğini söylemiştim. Satala da 69 akademisyen hoca 30 değişik ülkeden gelip burayı gezdiler” diye konuştu. 

“Gümüşhane’nin en uzak köylerinde asfalt çalışmaları yapıldı”

Gümüşhane’nin doğalgaz olmayan 3 ilçesinde doğalgaz çalışmalarının başladığını hatırlatan Milletvekili Köse, “Cumhurbaşkanımızın ardından Enerji Bakanımızla bu konu hakkında görüşmelerimiz oldu ve nihayetinde bu ilçelerimizdeki çalışmalar hali hazırda devam ediyor.  8 yıl boyunca il başkanlığı yapmış olmamın büyük rahatlığını bugün Ankara’da görüyorum. Bakanlarımızın birçoğu ile yakın temaslarımız var. Gümüşhane ile ilgili herhangi bir talep ilettiğimizde çözümü noktasında güzel neticeler alıyoruz. Enerji bakanımızın Gümüşhane İl Özel İdaresine 400 ton ücretsiz bütün desteği oldu. 1 ton bütün 20 ton asfalt yapıyor. Bu malzemenin bir kısmı henüz yeni geldi. Diğer bir kısmı ise depolarda yer olmadığı için Erzurum’da tutuluyor. Gümüşhane’nin dört bir tarafında asfalt çalışmaları başladı. Bütün köylerin yollarında ki yamaları yapmaya kendimize hedef koyduk. Ulaştırma Bakanımız bizlere çok destek oluyor. Şuan da biz köylerimizin hizmetinde kullanmak üzere karayollarından ciddi anlamda asfalt desteği alıyoruz. Gümüşhane’nin en uzak köylerinde asfalt çalışmaları yapıldı. Gümüşhane’de hizmetleri akamete uğratmadan sürdürmeye devam ediyoruz ve buna dâhil olağanüstü çalışmalar içerisindeyiz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu’nun da desteğiyle şehir geçişi projesinde de önemli adımlar atıldı. Bakanımızın bizim bölgeden oluşu, Gümüşhane’nin karayolları ağını çok iyi biliyor olması bizim için çok önemli bir artı. Kendisi en az bizim kadar Gümüşhane’yi tanıyor. Bu hukukumuz neticesinde bize önemli katkılarda bulundular. İptal olan şehir geçişi ihalesini yeniden yaptırabildik” dedi. 

“Süleymaniye benim en büyük hayalim”

Süleymaniye Kayak Merkezi için ayrı bir paragraf açan Köse, “Süleymaniye benim en büyük hayalim. Süleymaniye’nin detayları ve hikâyesi var. Spor Bakanımız ile Süleymaniye Mahallesinin Turizme kazandırılarak burada kış sporları merkezinin yapılması noktasında yaptığımız görüşmeler sonucunda 50 milyon + KDV buraya gönderildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından aldığımız 8 milyonda önceden vardı. Toplamda 70-80 milyona tekabül eden bir paramız var. Bir metre telesiyejin maliyeti bin dolar değerinde. Süleymaniye’ye 2 bin metre kayak hattı kurulabilir dedik buraya. Buna inanlar ve inanmayanlar oldu. İnanmayanlar şimdi aramızda değil. Burada daha büyük bir problemimiz var. Buranın imar planında eksiklikler var. İmar planı henüz tamamlanmış değil. Bu plan tamamlanmadığı içinde şuan 80 milyon değil de 800 milyonumuz da olsa 8 milyarımızda olsa Süleymaniye’de hali hazır durumda kayak merkezi yapılacak hukuki şartlar henüz olgunlaşmadı. İmar planı bir taraftan devam ediyor. Başka bir problemde Süleymaniye’nin Meydanı konağın önünde ki bu yer. Yukarıya çıkan ve Sarı Mektebe kadar giden bir yol var. Kayak tesisi kurmayı planladığımız yere erişim noktasında da problemimiz var. Otoparkı vs. hemen telesiyejlerin olduğu yere kurabilmek için fiziki bir imkânımızda yok. İmar planı tamamlandıktan sonra, Süleymaniye’den vazgeçmeyeceğiz. Süleymaniye Sadece Kış Turizmi için değil, inanç turizmi içinde önemli bir merkez. Buraya gelecek olan misafirlerin Gümüşhane’nin otellerinde kalacağını, lokantalarında yemek yiyeceğini de biliyorum. Kayakçı buraya gelirse, pestilini alacak otelde de kalacak yemeğini de yiyecek. Gümüşhane’ye para bırakıp gidecek. Bunları başarabileceğimiz ölçüde Gümüşhane geleceği için önemli işler yapacağız. Bu tür işler istihdama da katkıda bulunacak. Süleymaniye’nin peşini bırakmayacağız. İmar bizim dışımızda. İmar tamamlandığı an biz buraya para yetmese bile ilave ödenek aktarabiliriz. Çünkü buraya inanmış bir spor bakanımız var. İmarın gecikmesinin sebeplerinden birisi de buranın sit alanı oluşu ama imar tamamlandıktan sonra hali hazırda paramız var, ona ilave takviyelerde yaparak buranın kayak merkezine kavuşması için elimizden ne geliyorsa yapacağız.  Burada imar planı olmadığı için biz Süleymaniye’ye dair verdiğimiz mesajları ve buraya getirdiğimiz ödeneği harcayamıyoruz” ifadelerini kullandı. 

“112 telefondan randevu sisteminin Gümüşhane’ye de kurulmasını istedik”

Çağrı merkezi ile ilgili de görüşmeleri olduğunu belirten Köse, “En son Sağlık Bakanımız geldiğinde bu konuyu konuştuk.  112 telefondan randevu sisteminin Gümüşhane’ye de kurulmasını istedik. Bunu önceki bakanımızda söylemiştik. Başka bir ile yeniden kurulacak olursa buranın Gümüşhane olmasını noktasında söz aldık. Ancak bu yerlerin arttırılmasını değil de azaltılmasını düşündüklerini de söyledi. Bakanımız, zamanla ihtiyaç olursa biz bunu Gümüşhane’ye kuracağız şeklinde de söz verdi. Keşke yatırımcı Gümüşhane’ye yatırım yapsa da bizde onun önünü açmak için gayret göstersek. Derdimiz Gümüşhane’nin güzelliklerini turizme kazandırabilmek. Buraya bir fabrika kurdurabilecek imkânımız belki yakın vadede yok ama Allah’ın verdiği doğal güzellikleri turizme kazandırmak için çalışma ve çabalamak gibi görev ve sorumluluğumuz var. İlk kısmını başardık. Hedeflerimiz var inşallah bunları da başaracağız” açıklamalarında bulundu.

“Çakırgöl konusunda Trabzon Ticaret Odası Başkanına sert sözlerle muhalefet ettik”

Gümüşhane kamuoyu Çakırgöl'ü konuşmadan Çakırgöl'ü ve Canca Kalesini Kültür ve Turizm Bakanıyla konuştuklarını anlatan Köse, “Hatta sosyal medya paylaşımlarımızda bile yazdık Çakırgöl ve Canca diye. Onlarla ilgili projeler var. Çakırgöl soruldu. Çakırgöl'de 2008 yılında Çakırgöl'ün bütün imar planları çizilmiş, yapılmış, onaylanmış, kesinleşmiş. Yatırıma, turizme hizmet edecek hale 2008 yılında gelmiş. Uygulama imar planı var. Bununla ilgili rapor var. Şimdi bugün geldi Trabzon dedi ki buraya birlikte, Gümüşhane sınırları içerisinde olduğu için Gümüşhane'yi devre dışı bırakabilme imkanları söz konusu değil ona asla müsaade etmeyiz. Zaten bu konuyla ilgili bizi davet ettiler. Trabzon Büyükşehir Belediyesi'nde bir program tertip edildi. Oraya da katıldık. Ve şunu çok net bir şekilde söyledik. Maçka'dan Çakırgöl'e yol yapıldı. Dedik ki aynı yol, aynı standartlardaki yol bizim taraftan da yapılacak. Bunu dile getirdik. Hatta katılımcılardan biri, Trabzon Ticaret Odası Başkanı, Zigana tüneli yapıldı Zigana’dan insanlar geçsin, artık erişim kolaylaştı Maçka'ya gelsin, Maçka'dan Çakırgöl'e çıksınlar” dedi. Ortam gerildi. O kişiye şiddetle çok şiddetle sert cümlelerle de muhalefet ettik. Gümüşhane'nin hakkını, hukukunun her ortamda, her platformda en güçlü şekilde savunmaya devam edeceğiz. Çakırgöl'e kamu marifetiyle herhangi bir şey yapılmayacak. Özel müteşebbisler bulunabilirse, Çakırgöl'e hem kayak merkezi yapılacak, hem de oteller yapılacak. Ama, Gümüşhane İl Özel İdaresi, Gümüşhane Valiliği, Gümüşhane Belediyesi de bu işin paydaşı olacaklar. Bu konuda hiçbir problem yok. Ama, önceliğimizdir ve çok önemsediğimiz bir iştir. Çakırgöl, Santa Harabeleri, Taşköprü, Krom Vadisi, Cami Boğazı, Karaca Mağarası, Torul Kalesi Cam Seyir Terası, Artabel, Zigana bunların her birini böyle birbirleriyle bağlantılı turizm destinasyonları haline getirebilirsek, birbirine bağlayabilirsek hedeflerimiz arasında bu da var. Burası muazzam bir iş olacak. Bizim Çakırgöl'e, Çakırgöl'de yapılacak işlere karşı olmamamız lazım. Gümüşhane'nin hakkını, hukukunu müdafaa ettiğimiz müddetçe karşı olmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Niye doğru olmadığını düşünüyorum? Çakırgöl'e Maçka'dan erişim var ya Maçka'dan Çakırgöl'e gelecek olan turistlerin, söylediğim bağlantılılarla, turizm destinasyonlarıyla birlikte onları niye buraya getirmeyelim? Hedefimiz bu. Derdimiz insanların Gümüşhane'de daha çok vakit geçirmesini sağlamak. Bizim şartımız nasıl ki Maçka'dan Çakırgöl'ün girişi var, Gümüşhane'den de Çakırgöl'ün girişi olsun. Bunu da Trabzon'da Trabzon'daki tüm katılımcıların huzurunda Trabzon Ticaret Odası'nın Odası Başkanı'nın o cümlesine de şiddetle muhalefet ederekten de bu üç tane kardeşiniz güçlü bir şekilde savunmuştur” dedi.

“Kelkit ve Şiran OSB gündemimizde”

Kelkit'te tarım OSB’yi karma OSB’ye çevirdiklerini ve bunun Türkiye’de başka örneği olmadığını aktaran Milletvekili Köse, “Tarım OSB, tüzel kişilik de kazandı. Ama, henüz herhangi bir faaliyet icra edilememişti. Bizim yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde Türkiye'de ilktir. İkinci bir örneği yoktur. Tarım OSB'yi Karma OSB'ye çevirdik Tarım Bakanlığı'nın kararıyla. Yani, yeni bir OSB kurmak, yeni bir organize sanayi bölgesine tüzel kişilik kazandırabilmek söylenilene göre en az 1,5-2 yıllık zaman alıyor. Kelkit'te OSB kurmak yakın planda gerçekleştirebileceğimiz hizmetler arasında olacak. Tersun tüneli de gündemde. Proje tamamlandı. İleriki dönemde şu depremin ülke ekonomisine getirdiği ilave yük kalkınca o da ihale aşamasına geldiğinde, yatırım aşamasına geldiğinde Karadeniz sahilini, limanı İçanadolu'ya bağlayacak en yakın güzergah bizim İkisu-Tersun-Şiran-Gölova yolu olacak. Bizim hedefimiz Tersun tüneliyle birlikte bu yoldaki trafik yoğunluğu da artacağı için hemen Gölova ayrımının sağ tarafında büyük bir hazine arazisi var. Oraya da organize sanayi kurulması için hedefimiz var, planlarımız var, çalışmalarımız var. İnşallah bunlar nasip olur. Bu biraz da Tersun tüneli ile entegre olacak inşallah. Yani Tersun tüneli yapıldığında o bölgenin ticaret hacmi de artacak” ifadelerini kullandı.

“Torul ve Köse'ye devlet hastanelerine ek bina, Kelkit'e yeni adliye yaptırmayı hedefliyoruz”

Gümüşhane-Bayburt havalimanı inşaatının depremden dolayı akamete uğradığını fakat önümüzdeki yıldan itibaren buradaki işlerin devam edeceğini dile getiren Köse, “Pist tamam. Kule aşağı yukarı tamam. Çelik konsorsiyumla terminal binaları yapıldığında inşallah havalimanı da açılmış olacak. Yine yakın vadedeki planlamalarımız arasında, hedeflerimiz arasında Torul ve Köse'de devlet hastanelerine ek bina yaptırmak veyahut Köse'ye yeni bir hastane yaptırabilmek var. Buraların projeleri şu anda çalışılıyor. Mevcut eski Gümüşhane Devlet Hastanesi'nin sağlıklı yaşam merkezine dönüştürülmesi gibi bir çalışmamız var. Zira hastane oradan gittikten sonra hepinizin malumu Cumhuriyet Caddesi'nde hareket biraz azaldı. Oradaki esnaflar sıkıntılar yaşamaya başladılar. Orayı da bir konsept haline getirdiğimizde oraların hareketlenmesi, şenlenmesi de hedeflerimiz arasında. Bir avukat milletvekili olarak Kelkit Adliyesi'ni de iyi bildiğim için Kelkit Adliyesi'nin fiziki şartları şu anda yeterli değil. Bizim de çok şükür bakanlıkla olan böyle dostluğa varan iyi ilişkiler altlığını yaptık. İnşallah Kelkit'e yeni bir adliye binası kazandırılması da önümüzdeki birkaç yıldaki hedeflerimiz arasında olacak” diye konuştu.

“Hemşehrilerimizin bizden en çok talepte bulunduğu konu işsizlik”

Gümüşhane’de kendisine iletilen en büyük sorunun işsizlik olduğunu kaydeden Köse, “Bizim en büyük problemimiz, en önemli derdimiz işsizlik. Hemşehrilerimizin bizden en çok talepte bulunduğu konu da bu alan. Yani, bu konuda neler yapabiliriz? İşte çağrı merkezleri, turizm dedik. Turizmin istihdama katkılarından bahsettik. Ama, bunlar yeterli değil. Madenler çevreye zararlı olmadığı müddetçe, su kaynaklarına, insan sağlığına, insan yaşamını zarar vermediği müddetçe, yeraltı kaynaklarının ekonomiye kazandırılması lazım gelir. Hem ülke ekonomisi kazanır hem bölgede istihdama katkıda bulunur. Zira işte iki maden kapandı. İşsizlik arttı. Şu anda çok yerde, değişik yerlerde devam eden sondaj çalışmaları var. Madenciliğe karşı değiliz. Ekonomiye kazandırılsın, insanlar istihdam edilsin ama binlerce yıllık kadim yerleşimleri de yok etmesin. Yani, bir denge kurulsun orada. Madencilik çevreci yapılsın. Su kaynaklarını korumak, yaşam alanlarını korumak şartıyla inşallah yeni alanlar, yeni istihdamlar bu noktada oluşabilir. Nüfus azalmasının sebebi işsizlik, insanların iş aramak için gurbete gitmesi. Bu kadar net” dedi.

“Ben sınır davaları konusunda çok haksızlığa uğradım”

Kürtün’deki sınır davalarında adli sürecin devam ettiğini, bir tarafta davacı, bir tarafta davalı olunduğunu ifade eden Köse, “Süreç devam ediyor. Bu konu çok netameli konu. Beni de çok üzen konu. Çok emek verdiğim, adliyelerin tozlu arşiv dosyalarını saatlerce, günlerce okuduğum ve neticede 40-50 yıllık ben doğmadan önce açılmış olan davalar var. Hukukla azıcık ilintili olanlar gayrimenkule ilişkin davalarda en önemli delilin keşif olduğunu, yapılacak olan keşiflerde de tarafların orada hazır bulunmaları lazım geldiğini, tarafların mahalli bilir kişileri ve tanıkları orada hazır etmelerinin lazım geldiğini bilir. Bu her yerde geçerli bir hukuk kaidesidir. Bizimkiler ne yapmış? Keşif yapılmış. Bizim taraftan hiç kimse keşfe katılmamış. Tekrar ediyorum. Keşif yapılmış. Tamamı Şalpazar’ın Gökçeköyünün tanıkları orada? Bizim tanıklar orada değil. Yani, bizimkilerin yokluğunda keşif icra edilmiş. Şimdi, en çok sızlanan ve bu konuda en çok beni eleştirenler de onlar. Ben çok bu konuda çok haksızlığa uğradım. Keşif yapılmış, keşiften sonra rapor tutulmuş. Bilirkişi raporu diyoruz biz buna. Teknik bilirkişi raporu. Teknik bilirkişi raporunda raporu taraflara tebliğ edilmiş. Rapor açıkça aleyhimize ama raporlara itiraz edilmemiş. Ardından karar verilmiş. Karar aleyhimize neticelenmiş. Dosya Yargıtay nezdinde temyiz edilmiş. Ama, Yargıtay yerel mahkeme kararını onaylamış ve karar kesinleşmiş. Cumhurbaşkanlığı kararnamesine konu olan idari sınırlar da aslında bu mahkeme kararına göre belirlenmiş. İllerin, köylerin idari sınırları olur ya o bölgede iki ilin idari sınırı da Cumhuriyet'ten beri tespit edilmemiş. Kürtün'de adliye varken Kürtün'de dava açılmış. Kürtün'deki adliye kapatılmış, dosya Torul'a gelmiş. Dosya takipsizlikten düşmüş. Davacı olan taraf, bizim köyler duruşmaya katılmadıkları için dava düşmüş. Ve yenilenmemiş de dosya. Ardından başka bir dava açılmış. Dosya yetkili mahkeme Kürtün değildir diye dosya gitmiş Şalpazarı'na. Ondan sonra bizimkiler yetki itirazında bulunmuşlar. Yetkili mahkeme Torul'dur diye. Dosya uyuşmazlık mahkemesine gitmiş Yargıtay'a. Uyuşmazlık Mahkemesi demiş ki İçişleri Bakanlığı'ndan iki ilin idari sınırlarını sor demiş. İki ilin sınırlarını İçişleri Bakanlığı'ndan sorup öğrenin ona göre yetkili mahkemeyi tespit edin. Yani Şapazarı mı, Gümüşhane mi diye. Mahkeme İçişleri Bakanlığı'na sormuş. Demiş ki bu bölgedeki sınırları bize söyle demiş, İçişleri Bakanlığı müzekkere cevabında demiş ki: "Burada henüz herhangi bir sınır ihdas yapılmıştır." demiş. Böyle netameli bir süreç. İki üç tane ayrı ayrı dava var. Lehimize neticelenen hiçbir mahkeme yok. Bir sürü ihmalkarlıklar var. Olağanüstü ihmalkarlıklar var. Ve neticesinde hiç istemediğimiz bir şekilde köylerimizin bizimdir diyerek bildiğimiz, zillet ettiğimiz, kullandığımız çoğu orman olan alanının Şalpazarı’nın Gökçeköy sınırlarına geçmesi durumu var. Süreç içerisinde açılmış olan idari dava var. Bunun neticesini bekleyeceğiz inşallah. Sınır konusu da bu şekilde” ifadelerini kullandı.

“Derdimiz, sevdamız Gümüşhane”

Konuşmasının sonunda hemşerilerinin her bir sıkıntısını çözmenin görev ve vazifeleri olduğunu belirten Milletvekili Köse, “Bizim vazifemiz bu. Bu saydıklarımız anlattıklarımız bizim zaten vazifemiz. Bu millet bize vekalet verdi, emanet taşıyorum. Gümüşhane Milletvekilliği benim üzerimde emanet. Bu emaneti en doğru şekilde, hemşerilerime en güzel şekilde hizmet ederek yürütmek, neticelendirmek en büyük isteğim. Her bir hemşehrimizin derdiyle dertlenmeye talibiz. Gümüşhane’ye hizmet etmeye, edebilmeye, etme gayreti içerisinde olmaya talibiz. Şunu istiyoruz. Gümüşhane'deki tüm paydaşlarımızla birlikte, sivil toplum kuruluşlarımızla, basınımızla, herkesle birlikte istişareyle ortak bir akıl koyalım ortaya ve yeni yasama döneminde neler yapabiliriz? Ne yaparsak Gümüşhane'ye, hemşehrilerimize, insanımıza daha çok faydalı olabiliriz. Bu konuda her türlü görüşe, tavsiyeye, eleştiriye açığız. Derdimiz, sevdamız Gümüşhane. Gümüşhane'ye birlikte bir şeyler yapalım, katkı koyalım istiyoruz” diye konuştu.
 

Güncelleme Tarihi: 30 Eylül 2024, 13:51