Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) toplantıları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Birlik Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası (GTSO) tarafından konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, "ECO Ticaret ve Sanayi Odası’nın 17. Yürütme Kurulu ve 12. Genel Kurul Toplantıları, M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın da katılımlarıyla, Ankara’da TOBB Birlik Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Toplantının açılış konuşmalarını Hisarcıklıoğlu ve Bakan Yılmaz’ın yanı sıra EİT TSO Başkanı Dr. Mohammad Nahavandian ve Pakistan Oda Başkanı Kadir Khan Sherani gerçekleştirdi.
Üç gün süren toplantılarda EİT TSO Turizm Komitesi toplantısına 'Komite Üyesi' olarak, katılan Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Akçay’da bir konuşma yaptı.
Konuşmasına, ECO Odası Tahkim Komitesi çalışmalarının hayırlı sonuçlara ulaşması temennisiyle başlayan Akçay, “Geçmiş toplantılarımızda olduğu gibi hepimizin hemfikir olduğu husus, bölgemizdeki ticareti olumsuz şekilde etkileyen engellerin kaldırılarak serbest-leşmenin sağlanması ve ECO bölgesinde sürdürülebilir kalkınmanın temin edilmesidir” dedi.
Ticaret Doğu’ya Kayıyor
ECO Ticaret ve Sanayi Odası’nın 17. Yürütme Kurulu ve 12. Genel Kurul Toplantılarında konuşan Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Akçay, ticaretin doğuya kaydığını belirtti.
Son yıllarda artık ticaretin, bölgemizin de dahil olduğu doğuya doğru kaydığını belirten Akçay, “Bu durum ülkelerimiz için gerçekten sevindirici bir gelişme olarak gözükmektedir. Bu gelişmelerin sonucu oluşacak ekonomik pastadan halklarımızın da tabii ki pay alması en büyük temennimizdir. Maalesef sadece temenni etmek veya istemek yeterli değil. Aslında kendimizi şanslı da sayabiliriz. Çünkü bizim dışımızdaki ülkelerde örnek alabileceğimiz başarılı uygulamalar bulunmaktadır. Komitemizin konusu olan tahkim mekanizması bugün, bahse konu olan ülkelerde en üst seviyede başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Ekonomik yönden gelişmiş bu ülkelerde ticari uyuşmazlıkların çözüm yolu olarak adli yargı yerine tahkim tercih edilmektedir. Bunun nedenlerini; tahkimin, mahkeme yargılamasına göre kesin gizlilik içerisinde, tercih edilen tahkim kuralları çerçevesinde, o uyuşmazlık için atanmış konusunun uzmanı veya uzmanları tarafından ve daha hızlı şekilde sonuçlandırılması ve uluslararası mahkemelerin olmayışı olarak sayabiliriz. Bunlara ek olarak belki de uygulamada en önemli neden olarak değerlendirebileceğimiz, bu mekanizmanın sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlayacak hukuki alt yapının oluşturulmasını söyleyebiliriz. İyi bir tahkim mekanizmasına sahip olabilmek için öncelikle, bu alanda kabul görmüş uluslararası sözleşmelere taraf olunması gerektiğini hepimiz biliyoruz. Daha sonra, iç hukuk sistemleri bu sözleşmelere göre uyarlanmalı ve tahkimin kolaylıkla uygulanmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.
Bugün, tahkim uygulamasını başarılı bir şekilde kendi hukuk sistemine dahil etmiş ülkelerin kanunlarına bakıldığı zaman bir uyum gözlenecektir. Bunun en önemli nedeni de yine biraz önce bahsettiğim üzere, bu ülkelerin, tahkim kanunlarını düzenlerken 1985’de Birleşmiş Milletler nezdinde hazırlanıp kabul edilen UNCITRAL Model Tahkim Kurallarını temel alması ve diğer önemli uluslararası tahkim konvansiyonlarına taraf olmalarıdır.
Bunlar; 1958 tarihli yabancı hakem kararlarının bir başka ülkede tanınması ve tenfizini düzenleyen New York Konvansiyonu, 1961 tarihli Cenevre Konvansiyonu ve 1965’de kabul edilmiş Yabancı Yatırımlardan Doğan Uyuşmazlıkların çözümü ile ilgili Washington Konvansiyonlarıdır.
Bugün bu tür anlaşma ve konvansiyonların hükümlerini tam olarak hukuk sistemlerine uyarlamış birçok ülke, gelişmiş tahkim mekanizmasına sahip olmuştur ve olma yolundadır.
Ayrıca, tahkim uygulamasının en üst düzeyde olduğu bölgelere baktığımızda hukuki zeminde bir birlikteliğin ve bu tür konularda birbirini anlamanın bulunduğunu rahatlıkla görebiliriz. Bu başarılı örnekler ışığında eminim ki bizi hedefe götürecek mekanizmaları sağlam bir şekilde oluşturarak başarıya ulaşacağız. Ancak, bu sürecin biraz zaman alıcı ve ciddiyetle ele alınması gereken bir süreç olduğunu da belirtmek isterim.
Güncelleme Tarihi: 08 Kasım 2012, 15:30