Gümüşhane Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından gerçekleştirilen ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Çok Amaçlı salonda icra edilen konferansa konuşmacı olarak İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celalettin Vatandaş katıldı.
“Medeniyet Köprüsü Örnek Kişilikler” projesi hakkında tanıtım filmiyle Ali Fuad Başgil’in hayatının sinevizyon olarak gösteriminin ardından kürsüye gelen Vatandaş, Ali Fuad Başgil’in, hukuk, siyaset ve felsefe bölümlerinde yükseköğrenim yaptığını belirterek, “Önemli bir hukukçu olması nedeniyle bu gün uygulamada olmayan meclisin verdiği ordinaryüs unvanını almış. Bazı şahsiyetler var ki kendi hayatları kişisel hayatları çok doğru ve çok çeşitlidir. Bazı şahsiyetler vardır ki Ali Fuat Başgil bundan nasibini almaktadır. Parlak bir biyografisi vardır ama biyografisini beş dakikaya sığdırabiliyorsunuz fakat bu tür şahsiyetlerin en önemli özellikleri çağlarında yaşanan sosyal gerçekliklere şahitlik yapmış olmalarıdır. Ali Fuad Başgil’in kendi biyografisinden hareketle düşüncelerini gündeme getirmeye kalkarsak çok da fazla söylenecek sözümüzün olmadığını ancak yaşadığı çağın izdüşümü olduğu, 30’lu 40’lı 50’li 60’lı yılların Türkiye’sini tanımak için iyi bir başlangıç noktası olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
“BAŞGİL’İ MÜMKÜN DEĞİL SEVMEZLERDİ”
Başgil’in kitaplarından alıntılar paylaşan Vatandaş, “Türkiye 1950’ye kadar sivil ve asker bürokratların tam dayanışma halinde yönettikleri bir ülkeydi. Otoriter bir sistem olması nedeniyle padişahlığın bu ülkede 1923 yılında bu ülkede kaldırılmış olması elbette ki çok şanlı bir başarıdır. Bugün hala biz Cumhuriyet ile Demokrasinin aynı şey olduğunu zannediyoruz. 1923 yılında Cumhuriyet inşa edilmiştir, Demokrasi inşaa edilmemiştir. Demokrasiyi inşaya yönelik ilk ciddi adım 1950’de atılmıştır. En öneli fark Cumhuriyette yöneticiyi oylarınızla seçersiniz ama o seçilen kişi seçildikten sonra ne zaman ineceğine kendisi karar verir. Onu denetleyecek mekanizma yoktur. Demokraside ise yöneticiyi oylarımızla seçeriz, onun ne zaman ineceğine de biz karar veririz. Ali Fuat Başgil hukuk ile ilgili birçok kitap yazıyor ve bu kitaplarında özetle şunu söylüyor bize Cumhuriyeti yutturdunuz, biz demokrat olmak istiyoruz, Cumhuriyet bize yetmiyor. Halkın oylarıyla seçilmiş bir iktidar bu iktidarın halkın oylarıyla denetlendiği bir sistem istiyoruz. 27 Mayıs 1960 yılında eski saltanatlarını kaybettikleri için dayanışma yapıp meşru iktidarı indiren başbakanını bir yıl sonra idam eden sivil ve asker bürokratlar Ali Fuat Başgil’i mümkün değil sevmezlerdi ” şeklinde konuştu.
LAİKLİK YAKLAŞIMI
Ali Fuad Başgil’in laiklik algısının döneminde ki bürokratlar tarafından kabullenilmeyeceğinin altını çizen, Vatandaş “ Ali Fuat Başgil laiklik kitabında ısrarla şunu söylüyor. Laiklik önemli bir değerdir. Devletin dini olmamalıdır. Devlet bütün dinlere eşit mesafede olmalıdır. Çünkü bir ülkede farklı dinlere mensup insanlar yaşarlar. Türkiye de buna örnektir. Devletin dini olmamalıdır. Ama ısrarla şunun altını çiziyor. Türkiye laiklik ilkesini benimsemiştir. Laiklik ilkesi gereği devletin dinin işine, dinin de devletin işine karışmaması gerekiyor. Bu devlet dini kendiişlerine karıştırmıyor ama sürekli dinin işine karışıyor. Eğer biz laikliği uygulayacaksak bunu batıda ki anlamında uygulamalıyız. Bu da muktedirlerin sivil ve askeri bürokratların hoşuna gitmemiştir” diye konuştu.
“YAŞADIKLARI DÖNEMLERİN ANLAŞILMASI İÇİN ÖNEMLİDİR”
Vatandaş, hukuk kurallarının toplumun yazılı olmayan hukuk kurallarıyla uygunluk taşıması gerektiğini bildirerek, “ Hukuk kuralları toplumun yazılı olmayan kurallarıyla örtüşmüyorsa kurallar çatışır. O devlet ve o millet düze çıkamaz. Ali Fuad Başgil diyor ki hukukumuzu milletimizle barışık hale getirmemiz gerekiyor. Milletle barışık hale getirmezsek biz devletle millet olarak sıkıntı yaşamaya çok devam ederiz. Adam askeri bürokrasiyi eleştiriyor, sivil bürokrasiyi eleştiriyor, hukuk sistemini eleştiriyor. Mevcut olan sistemi aslında sadece yöneticinin seçilen bir sisteme dönüştüğünü hala toplumun iradesinin tam geçerli olmadığını, toplumun iradesinin geçerli olmasını savunuyor. Bu bakımdan Ali Fuat Başgil gibi önemli şahsiyetler yaşadıkları dönemin anlaşılması bakımından önemlidir” şeklinde konuştu.
Konferans soru cevap bölümü ile son bulurken katılımcılara Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri tarafından Ali Fuat Başgil’in “Gençlerle Başbaşa” adlı kitabı hediye edildi.
Konferansa Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Celalettin Vatandaş, Gümüşhane Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhsin Kalkışım, Gümüşhane Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Mert Zımba
Haberin Kaynağı: Olay Gazetesi
Güncelleme Tarihi: 18 Mart 2016, 21:22