Aydın ve Özer'den Milli İrade Platformuna Teşekkür

AK Parti Gümüşhane Milletvekili Doç.Dr. Kemalettin Aydın ve AK Parti İl Başkan Vekili Fatih Özer, 31 sivil toplum örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu Milli İrade Platformuna açıklamalarından ötürü teşekkür etti.

Aydın ve Özer'den Milli İrade Platformuna Teşekkür
AK Parti Gümüşhane Milletvekili Doç.Dr. Kemalettin Aydın ve AK Parti İl Başkan Vekili Fatih Özer, 31 sivil toplum örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu Milli İrade Platformuna açıklamalarından ötürü teşekkür etti.

Milletvekili ve Genel Merkez AR-GE Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Kemalettin Aydın, yeni, büyüyen ve gelişen Türkiye’nin önüne set çekmeye çalışan gizli örgütlere “Dur! İrade, Yetki, Karar Milletindir” diyerek bir araya gelip Milli İrade Platformunu oluşturan Sivil Toplum Örgütlerine ve yöneticilerine milletin sesine tercüman olduklarından dolayı teşekkür etti.

Milletvekili Aydın, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“AK Parti 11 yıllık İktidarı döneminde Millete her alanda huzur ve güven tahsis etmiştir. Türkiye batık bankalar denizi olmaktan kurtulmuştur. AK Parti “ Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasakları bertaraf etmek üzere her geçen gün birbirinden anlamlı icraatları hayata geçirmiştir. AK Parti’nin rotasını sadece Milletinin iradesi çizmektedir ve Milli İradeden başka hiçbir güç AK Parti iktidarlarına  dün olduğu gibi bugün ve yarın da istikamet  çizemeyecektir.

IMF’ye 23,5 Milyar dolar borçla Koalisyon hükümetinden devir aldığımız hükümetimiz bugün IMF’ye 5 Milyar dolar borç verir noktaya gelmiştir.  AK hükümetlerin göreve geldiğinde Merkez Bankasının rezervinde 27,5 Milyar dolar varken bugün bu rakam 136 Milyar dolara yükseltilmiştir. AK Parti iktidara geldiğinde 230 Milyar dolar olan gelir yani 79 yılda 230 Milyar dolar olabilmiş milli gelir on yıllık istikrar ve güven politikaları sonucunda  üç kat artarak 800 milyar dolara yükseltilmiştir.  2013 yılının ilk 9 ayında yüzde 4 lük büyüme ile Türkiye Dünyada ilk beş ekonomi arasına girmiştir. Yolsuzlukların olduğu bir iktidarda bunları yapmak mümkün müdür?  Bu operasyon “ Türkiye Büyürse Biz Kaybederiz Diyenlerin Operasyonudur”. Elbette Yolsuzlukla mücadele ederek Türkiye’yi her geçen gün büyüten AK Parti iktidarları yetimin hakkına göz koyan varsa ve her kimse gözünün yaşına bakılmaması için Devletin gereğini yapmasını arzulamaktadır.

Yeni Büyük Türkiye’den rahatsız olanlar Türkiye’nin her geçen gün büyümesinden “Söz Sahibi” olmasından rahatsız olmuştur. Çünkü AK yıllarda Milletin sermayesi, alın teri belli bir odağa değil, yine millet için seferber edilmiştir.  Saygıdeğer Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde Bölgesinde ve Dünya’da lider ülke konuma yükselen örnek alan değil, örnek olan Ülke konumunda bulunan ülkemizde AK Parti iktidarımızı hiçbir güç milletin refahı ve mutluluğu için çalışmaktan alıkoyamaz.

Ülkemizin büyümesine pranga vurma girişimlerine ve İsrail Mavi Marmara Telin Mitinginde, Gezi Parkı Olaylarında, Başbakanımızın “One Minute” çıkışında olduğu gibi  her defansında daha yüksek sesle sağduyu ile milletin yanında yer almış  olan ve Sivil Anayasa çalışmalarında  Dün olduğu gibi bugünde Milli İradeyi ön planda tutan açıklamaları ile kirli güçlerin  amaçlarına ulaşamayacaklarına ifade eden Gümüşhane’nin güzide STK’larından oluşan Milli İrade Platformunun sağduyulu, millete tercüman olan açıklamalarını takdir ile karşıladığımın bilinmesini isterim.”

ÖZER: TAKDİRE ŞAYAN BİR GİRİŞİM

AK Parti Gümüşhane İl Başkan Vekili Fatih Özer de şehirde faaliyette bulunan 31 Sivil Toplum Örgütü’nün bir araya gelerek oluşturduğu, ‘Milli İrade Platformu’nun ortaya koyduğu milli duyarlılığın takdire şayan bir girişim olduğunu söyledi.

Platform adına gerçekleştirilen basın toplantısı ile yerel gazetelere verilen ilanların, milletin kendi öz davasına sahip çıktığının çok açık bir göstergesi olduğunu ifade eden Özer, milli iradeye karşı gerçekleştirilmek istenen küresel darbenin içinde yer alanların tüm tuzaklarının bir bir açığa çıkmaya başladığını söyledi.

Gümüşhane Milli İrade Platformu içerisinde yer alan tüm STÖ yetkilileri ile ilde yayın yapan Gümüşkoza ve Gümüşkent gazetelerine ve bu açıklamayı yayınlayan internet haber sitelerine AK Parti camiası olarak teşekkür eden Özer, AK Parti’yi hedef alan yolsuzluk kılıflı büyük tuzağın benzerlerinin geçmişte derin izleri bulunduğunu belirterek, kısa bir hatırlatmada bulundu. “Türkiye'nin son 65 yıllık tarihi, hayali dosyalar ve dış güçlerin bu yöntemle devirdiği hükümetlerle doludur” diyen Özer, açıklamasında, Merhum Menderes, Özal ve Erbakan hükümetleriyle ilgili hafızaları tazeledi.

Özer,”Menderes'i ve iki bakanını ipe götüren hayali yolsuzluk iddiaları oldu. Dış güçlerin, kendi çıkarlarına ters düşen hükümetleri devirmek istemeleri yakın siyasi tarihimizi bilenler için yeni bir olay değil. 1960 darbesiyle devrilen ve daha sonra Başbakan Adnan Menderes'i idama götüren süreçte de bunlar yaşandı. Hayali yolsuzluk dosyaları Menderes ve iki Bakanı düzmece bir mahkemede yargılanırken gazetelere servis edildi. Hem göstermelik yargı için malzeme üretildi, hem de kamuoyu hayali gerçeklere inandırılmaya çalışıldı. 1980'li yıllarda Türkiye'nin çehresini değiştiren Özal hükümetlerinin önünü de hayali yolsuzluk dosyaları kesti. 1989 yerel seçimlerinde bu iddialarla zayıflatılan ANAP hükümetleri, 1991 genel seçimlerinde DYP Lideri Süleyman Demirel'in Koskotas Dosyaları ile son bulmuştu. Demirel seçim meydanlarında elindeki dosyaları sallayarak Yunanistan'ın meşhur Koskotas skandalına atıfta bulunmuş, iktidara geldiklerinde gereğini yapacaklarını açıklamıştı. Demirel seçimlerden başbakan olarak çıktı. Dosyalardan da bir şey çıkmadı!

Öte yandan bir yıl süren Refah Partisi-DYP hükümeti, üretilen irtica paranoyaları, askeri vesayetin desteği ve istifa ettirilen vekillerle sona erdirildi. Erbakan'ın Libya ve İran gezisi üzerine spekülasyonlar, aczimendilerin her akşam televizyonlara servis edilen zikir görüntüleri, şeyhlerin sözde aşk hikayeleri her gün halka izlettirildi. Ancak Erbakan hükümetinin en önemli suçu, ekonomiye havuz sistemini getirerek borcu olan kamu kurumlarının özel bankalardan yüksek faizle borçlanmasının önünü kesmekti. Faiz lobisi postmodern darbede bu yüzden başrolü oynadı. Hükümet, Çankaya'nın da desteği ile devrildi. Geriye kalan 300 milyar dolarlık korkunç faturayı Türk halkı ödedi. Evet ülkemizin yakın dönem tecrübesi bu dur işte. Şimdi benzer bir vahşi plan AK Parti için sahnelenmek isteniyor. Sayısız darbe planı tutmayınca, AK Parti’yi eften-püften iddialarla kapatmaya kalkıştılar,olmadı…Şimdi 7 Şubat’ta düğmeye basılmış görünüyor;Önce Paris suikastleri, ardından Amerikan Büyükelçiliği'ne saldırı, ardından İmralı sızıntısı, ardından Ak Parti binasına ve Adalet Bakanlığı'na silahlı saldırı, ardından Reyhanlı saldırısı, ardından Gezi olayları ve en son yolsuzluk operasyonu görünümlü siyasete müdahale çabası... Ne kadar tekrar etsek az: Yolsuzluk, cezası ertelenemeyecek, ağır bir suçtur ve gereği yapılmalıdır. Ama birbiriyle alakasız üç dosyayı (Fatih Belediyesi, TOKİ, Halk Bankası) aynı torbaya koyup, seçim öncesi zamanlama ayarıyla harekete geçildiğinde, işin mahiyeti bambaşka bir hal alıyor. Şu anki soruşturma Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan üzerinden Hakan Fidan ve Sayın Başbakan'ı hedefliyor. Halk Bankası'ndaki dosyaları ele geçirirlerse ardından basına servis edebilirler. Hedefleri birilerini hapse atmaktan ziyade, bilgileri ele geçirmek ve gizli operasyonları deşifre ederek Türkiye'yi uluslararası finans çevresinde yalnızlığa itmek olarak görünüyor. Tüm operasyonel işlemlerin açığa çıkma ve uluslararası finans piyasasında bizi köşeye sıkıştırma riski var. Amaçları 2023’ü planlayan güçlü bir Türkiye hedefini yerle bir ederek, başbakanımızı mahkum etmek olarak görülüyor. Evet milletimiz bu kez kendi adamını Recep Tayyip Erdoğan’ı canı pahasına dahi olsa bu karanlık güçlerin kirli senaryolarına karşı koruyacaktır. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan demek,’Büyük Türkiye Davası’ demektir. Milletin onurlu ve erdemli geleceği demektir.” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 24 Aralık 2013, 14:54
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER