Gümüşhane’de bir avucunda bir kasa portakaldan daha fazla C vitamini olan ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği için dünyayı endişelendiren koronavirüse karşı da koruyucu etkisi olan kuşburnu meyvesi, bir yıllık denemelerin ardından meyve tanecikli reçel olarak piyasaya sürüldü.
Türkiye’de gen merkezinin Gümüşhane olduğu kabul edilen ve doğada kendiliğinden yetişen C vitamini deposu kuşburnu meyvesinin suyu ve marmelatının ardından reçeli de uzun denemeler sonunda katkısız olarak üretildi.
Gümüşhane’de 27 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olan 55 yaşındaki Zakir Ölmez, 2019 yılında KOSGEB desteğiyle Gümüşhane Şehit Öğretmen Necmettin Yılmaz Geleneksel ve Organik Ürünler İş Geliştirme Merkezinde (İŞGEM) ürettiği kuşburnu reçelini vatandaşların beğenisine sundu.
Bir yıl boyunca onlarca kez denemeler yaptıktan sonra ürünün standardını tutturabilen Ölmez, ürününü internet satış siteleri üzerinden vatandaşların beğenisine sunarken, ulusal ve uluslararası fuarlarda da görücüye çıkardı.
Köyünün eski adı olan “Meyhazer” markasıyla ürettiği kuşburnu reçelini dünyada ilk kez meyve tanecikli olarak üretildiğini savunan Ölmez, yabani meyve zengini olan Gümüşhane’de önümüzdeki süreçte daha fazla yabani meyvelerle ilgili ürünleri vatandaşların beğenisine sunmak için çalışmalarına devam ediyor.
“Herhangi bir koruyucu katkı maddesi koymuyoruz. İçeriğinde sadece kuşburnu, şeker, bal, limon tuzu ve limon var”
Kuşburnu reçelini çok uzun bir süreçte üretildiğini, toplanan kuşburnu meyvelerinin tek tek elden geçirildiğini kaydeden Ölmez, yapım sürecini şu ifadelerle anlattı: “Şuanda kuru kuşburnudan üretiyoruz. Önce seçilerek bozuk olanları ayıklıyoruz. Makinede kırılarak elendikten sonra tekrar elden geçirerek kalan iç tüyleri ve çekirdekleri ayıklanıyor. Ondan sonra tekrar elde ettiğimiz ve kapçık adını verdiğimiz kuşburnu taneleri suda yıkanarak şekerle ballandırdıktan sonra kazanda pişirilir ve buna bir miktar bal, limon tuzu ve limon suyu ekleyerek üretimimizi yapıyoruz. Sıcak dolum yaparak raf ömrünü uzatmaya çalışıyoruz. Çünkü herhangi bir koruyucu katkı maddesi koymadığımız için uzun ömürlü olması biraz zor. Bunu da sıcak dolum yaparak korumaya çalışıyoruz.”
“Bir yıldır denemeler yapıyordum, şuanda standartlarını oluşturarak üretmeye başladım”
Ürünü bu noktaya getirinceye kadar onlarca defa denemeler yaptığını, arkadaşı Hüseyin Özgün’den de destek aldığını kaydeden Ölmez, “Onlar taze kuşburnudan yapıyorlar. Ben taze kuşburnudan, kuru kuşburnudan, şekerle, balla yaptım. En son standartlarımı oluşturdum. Bu bir yıllık bir süreç. Bir yıldır deneme aşamasında olan bu ürünü şuanda standartlarını oluşturarak üretmeye başladım. Asıl amacımız yeni ürünler elde etmek. Bu yeni ürünlerle iç ve dış piyasada katma değer üretmek istiyoruz. Türkiye’nin azda olsa, küçücük te olsa bir katkıda bulunmayı hedefliyoruz” dedi.
“Kuşburnu bağışıklık sistemini güçlendirdiği için koronavirüsü gibi hastalıklara karşı da koruyucu etkisi vardır”
Ürünü hem internet üzerinden satın alanların hem de gittiği fuarlarda tadına bakanların çok beğendiğini ifade eden Ölmez, “Kuşburnu doğal yetişen bir yaban meyvesidir. Herhangi bir ilaçlama vb yok. C vitamini bakımından çok zengindir. Bir avuç kuşburnuda bir sandık portakala eşdeğer C vitamini var. Bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Bu nedenle de koronavirüsü gibi hastalıklara da karşı koruyucu etkisi vardır, gribe karşı, basura, idrar yollarına çok faydası vardır. Biz buna bal ilave ederek yaptığımız için de biraz daha etkisini artırıyoruz” diye konuştu.
“Patent başvurusunu yaptım, tamamlanmak üzere”
Dikenli çalı bitkisinden güçlükle toplanan ve meyveleri küçük olan kuşburnunun daldan toplanıp reçel haline gelinceye kadar çok zorlu ve uzun aşamalardan geçtiğini, ayva, vişne, kayısı reçeli gibi hızlı yapılamadığını dile getiren Ölmez, “Ben şuanda ürettiğim meyve taneli kuşburnu reçelinin patent başvurusunu da yaptım ve almak üzereyim. Kasım ayında İslam İşbirliği Teşkilatının organize ettiği uluslararası helal fuarına katılarak ihracat yapmayı hedefliyorum. Gelecek yıllar içerisinde de yabani meyvelerden yeni ürünleri ürün yelpazemize katacağız inşallah” şeklinde konuştu.
Kizgin ve sicak su gibi seyler BALIN degerlerini sifirlar..ILIK olduktan sonra en son bali katin derim...Seker oraninida azaltirsaniz daha saglikli olur diye düsünüyorum..Kolay gelsin