Gümüşhane Bakkallar Odası Başkanı Leyla Bostancı, dokuzuncusu birkaç gün önce açılan Gümüşhane şehir merkezlerinde ki büyük marketlerin haksız rekabete neden olduğunu ve ekonominin temel taşı olan esnafın iş yapma kabiliyetini engellediğini savundu.
Yaptığı açıklamada serbest piyasa ekonomisinde hiçbir sektöre karşı olmadıklarının altını çizen Bostancı, “Ancak haksız rekabete ve esnafın ezilmesine de göz yumamayız. Şehir merkezinde konuşlanmış büyük marketlere, kanunlar çerçevesinde çekidüzen verilmesini arzu ediyoruz.” dedi.
Esnafın kendileri için çok önemli olduğunu, şehri yaşatacak, hareketliliği sağlayacak olanın ebetteki esnaf olduğunu dile getiren Bostancı, her gün yeni iş kollarının dükkanlarının açılışlarını gerçekleştirdiklerini belirterek, şehir merkezinde bir büyük market açıp onlarca dükkanı kapattırmanın bir mantığı olamayacağını savundu ve “Şehrimizin, ayrı ayrı iş kollarında en iyi hizmeti verecek esnafa ihtiyacı var. Bu konudaki mevzuatı değerlendirip esnafımızın isteği doğrultusunda Belediye Meclisimize gereken teklifi sunarak ilimizde bulunan ulusal marketlerin mahallelere dağılarak şubeler açılması, nüfusa göre ilimizde çok fazla sayıları olması ilimizin yerel işletmelerinin yok sayılmasından başka ne anlama geliyor?” diye konuştu.
Şehrin yerel yöneticilerine de seslenen Bostancı, “Bizler bir de açılışlarına da katılıp kendi öz evlatlarımızın ekmeklerini ellerinden alıyor olmuyor muyuz?” sorusunu yönelterek, Gümüşhane’de dokuzuncusu açılan büyük marketlerin satış fiyatları ile bakkallardaki fiyatların hemen hemen aynı olduğunu, bazı ürünlerde marketlerden daha uygun olmasına rağmen toplumun büyük marketleri tercih ederken küçük esnafı da korumak ve kollamanın sivil toplum kuruluşları, siyasi irade ve Belediye Başkanlığının da görevi olduğunu düşündüğünü ifade etti.
Belediye Başkanlığı’nın bu işletmelere ruhsat verirken ikinci şubelerini açan ulusal marketlere hangi kanun yönetmenliğine göre izin verdiğini sorgulayan Bostancı, şunları söyledi: “Vergilerini dahi ilimizde vermeyen, katkı koymayan ulusal marketlerin bu denli şube açmalarına sınırlama konulması Belediye Meclisinin gündem maddesi olması gerektiğini düşünüyorum, olmalıdır da. Maalesef market açmak için mahalle arasında, sokak başlarında bir apartman altındaki boş bir dükkanın bulunması yeterli sayılmaktadır. Mevcut haliyle, otoparkı olmayan, ürün sevk giriş ve çıkışı yapılmayan, yangın tahliye kapısı ve yangın merdiveni bulunmayan, ısıtma ve soğutma sistemleri standartlara uymayan, tüketiciler için güvenli giriş ve çıkış düzenlenmeyen, adeta gecekondu mantığıyla plansız ve düzensiz bir şekilde market adı altında işletmeler açılmaktadır. Bu durum, başlı başına günlük sosyal hayatı olumsuz etkilediği gibi, şehirlerde işletme kirliliğine neden olmaktadır. Önünde 3 araç için park yeri bulunmayan apartman zemin katlarına market adı altında ruhsat verilmesi, ilimizde ve çağdaş dünyamızda bir akıl tutulmasıdır. Bu marketlerin Avrupa Birliği ülkelerinde ve diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi şehir merkezlerinde açılmasına ve çeşitli isimler altındaki şubelerinin yasal boşluklardan yararlanarak mahalle aralarına yayılmalarına müsaade edilmemelidir. Açılan şubelerin 50 metre yakınında en az 15 bakkal varken artı bir şube açılmasına neden izin verilmekte? İlimizde vergisini, yatırımlarını ve hizmetini verirken yöneticiler olarak esnafımıza ne katkıda bulunuyoruz? Açılan ulusal marketlerin müracaatlarında Belediye’nin esnaf odalarına neden yönlendirme yapmadıklarını anlamış değilim.”
Güncelleme Tarihi: 15 Eylül 2014, 22:46
Yaptığı açıklamada serbest piyasa ekonomisinde hiçbir sektöre karşı olmadıklarının altını çizen Bostancı, “Ancak haksız rekabete ve esnafın ezilmesine de göz yumamayız. Şehir merkezinde konuşlanmış büyük marketlere, kanunlar çerçevesinde çekidüzen verilmesini arzu ediyoruz.” dedi.
Esnafın kendileri için çok önemli olduğunu, şehri yaşatacak, hareketliliği sağlayacak olanın ebetteki esnaf olduğunu dile getiren Bostancı, her gün yeni iş kollarının dükkanlarının açılışlarını gerçekleştirdiklerini belirterek, şehir merkezinde bir büyük market açıp onlarca dükkanı kapattırmanın bir mantığı olamayacağını savundu ve “Şehrimizin, ayrı ayrı iş kollarında en iyi hizmeti verecek esnafa ihtiyacı var. Bu konudaki mevzuatı değerlendirip esnafımızın isteği doğrultusunda Belediye Meclisimize gereken teklifi sunarak ilimizde bulunan ulusal marketlerin mahallelere dağılarak şubeler açılması, nüfusa göre ilimizde çok fazla sayıları olması ilimizin yerel işletmelerinin yok sayılmasından başka ne anlama geliyor?” diye konuştu.
Şehrin yerel yöneticilerine de seslenen Bostancı, “Bizler bir de açılışlarına da katılıp kendi öz evlatlarımızın ekmeklerini ellerinden alıyor olmuyor muyuz?” sorusunu yönelterek, Gümüşhane’de dokuzuncusu açılan büyük marketlerin satış fiyatları ile bakkallardaki fiyatların hemen hemen aynı olduğunu, bazı ürünlerde marketlerden daha uygun olmasına rağmen toplumun büyük marketleri tercih ederken küçük esnafı da korumak ve kollamanın sivil toplum kuruluşları, siyasi irade ve Belediye Başkanlığının da görevi olduğunu düşündüğünü ifade etti.
Belediye Başkanlığı’nın bu işletmelere ruhsat verirken ikinci şubelerini açan ulusal marketlere hangi kanun yönetmenliğine göre izin verdiğini sorgulayan Bostancı, şunları söyledi: “Vergilerini dahi ilimizde vermeyen, katkı koymayan ulusal marketlerin bu denli şube açmalarına sınırlama konulması Belediye Meclisinin gündem maddesi olması gerektiğini düşünüyorum, olmalıdır da. Maalesef market açmak için mahalle arasında, sokak başlarında bir apartman altındaki boş bir dükkanın bulunması yeterli sayılmaktadır. Mevcut haliyle, otoparkı olmayan, ürün sevk giriş ve çıkışı yapılmayan, yangın tahliye kapısı ve yangın merdiveni bulunmayan, ısıtma ve soğutma sistemleri standartlara uymayan, tüketiciler için güvenli giriş ve çıkış düzenlenmeyen, adeta gecekondu mantığıyla plansız ve düzensiz bir şekilde market adı altında işletmeler açılmaktadır. Bu durum, başlı başına günlük sosyal hayatı olumsuz etkilediği gibi, şehirlerde işletme kirliliğine neden olmaktadır. Önünde 3 araç için park yeri bulunmayan apartman zemin katlarına market adı altında ruhsat verilmesi, ilimizde ve çağdaş dünyamızda bir akıl tutulmasıdır. Bu marketlerin Avrupa Birliği ülkelerinde ve diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi şehir merkezlerinde açılmasına ve çeşitli isimler altındaki şubelerinin yasal boşluklardan yararlanarak mahalle aralarına yayılmalarına müsaade edilmemelidir. Açılan şubelerin 50 metre yakınında en az 15 bakkal varken artı bir şube açılmasına neden izin verilmekte? İlimizde vergisini, yatırımlarını ve hizmetini verirken yöneticiler olarak esnafımıza ne katkıda bulunuyoruz? Açılan ulusal marketlerin müracaatlarında Belediye’nin esnaf odalarına neden yönlendirme yapmadıklarını anlamış değilim.”