'Canca'nın Gümüş Gözyaşları' çıktı

Gümüşhane’de yayın yapan Gümüşkoza Gazetesi köşe yazarlarından Aydın Yalçın’ın büyük kısmı yayınlanmamış makalelerden oluşan ‘Canca’nın Gümüş Gözyaşları’ adlı kitabı çıktı.

'Canca'nın Gümüş Gözyaşları' çıktı

Gümüşhane’de yayın yapan Gümüşkoza Gazetesi köşe yazarlarından Aydın Yalçın’ın büyük kısmı yayınlanmamış makalelerden oluşan ‘Canca’nın Gümüş Gözyaşları’ adlı kitabı çıktı.

Yazarın dördüncü kitabı olan 144 sayfalık 'Canca'nın Gümüş Gözyaşları' Gündüz Yayıncılık tarafından basıldı.

İl merkezindeki Akıncı ve Rehber Kırtasiyede satışa sunulan kitapta 10 ayrı kategoride 137 adet makale yer alıyor.

Aralarında ‘Gümüş Kelebek’, ‘İmera’nın Şifresi’, ‘Kamil Akdik Gümüşhane Büyük Hat’, ‘Düşler Ülkesi Zigana’da “Sonbahar”, ‘Harşit Treni’ gibi yazıların yer aldığı kitabın önsözünde yazar Yalçın, “Gümüşhane, klasik tanımlamaları aşan bir yerleşim yerinin adı olmaktan öte kültür, tarih ve doğanın iç içe geçtiği yaşamın adıdır. Hangi yöne baksanız bir “gümüş gözyaşı” sizi karşılar. Şehrin ismini aldığı bu değerli element ve eşsiz bir renge sahip olan gümüş, binlerce manaya gelebilen özelliği taşımasıyla da lisanı zorlayıcıdır. İlk duyuşta, ilk okuyuşta genel duruşundan sonra mana derinleştikçe daha bir nitelikleşir ve gümüş rengi, gümüş gibi efsunlanarak gönülden ruha doğru yükselir. İşte o zaman bu şehre daha bir manidar daha bir ilgiyle bakmış olursunuz. Gümüş kent, gümüş beşik ve gümüş yuva asırların kollarına aldığı binlerce yıllık mazisini sunar bize. Tarihi yapıları ve de kalıntılarıyla hepsi çağının birer canlı fotoğrafıdır. Duvarlarına sinmiştir yüzyılların hatırası, soluğu ve de ruhu. Bir derin nefeste bunu tüm varlığınızla ve de yüreğinizle hissetmeniz mümkündür. Ve Zigana’dan aşağıya indikçe sonsuz ufkun tüm renkleri, sizi soluksuz bir dünyaya davet eder. Duramazsınız bu yolculukta, çünkü sizi çeken çok güçlü bir Süleymaniye açık hava müzesi ve Canca bekliyor orada. Ama oralara varmadan önce Kürtün’ ün o eşsiz güzellikteki yaylalarını, Örümcek ormanlarını görmek isteyeceksiniz. Kanyonu andıran dere boyunca upuzun gölün mavi-yeşil dünyasına gözleriniz dalacak. Torul Kalesi’ne varacaksınız, soluk almak için. Ve hayret edeceksiniz insan denen canlıyı. Çünkü her nere baksanız ilk sözünüz “hayret” olacak. Torul Taş Köprü size bir şeyler söyleyecek. Karaca Mağarası bir mıknatıs gibi sizi kendi yeraltı dünyasına çekmek için sabırsızlanıyor, milyonlarca yılın bugüne gelen oluşumunu sunmak için. Ve Süleymaniye… Ve Süleymaniye’yi içine alan Canca! … Gümüş Medeniyet Beşiğine hoş geldiniz” ifadelerini kullandı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER