Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Örgütlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Tahsin Kara, İstanbul’un fethinin 561. Yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada bir kesimin fethin dünya insanlığına getirdiği nimetleri gözden kaçırdığını söyledi.
Kara, fethin bir Müslüman-Hıristiyan savaşı olarak değil de felsefi boyutunun incelenmesi gerektiğini belirterek, “Fethedenler Müslüman olmasına rağmen, burada yaşayan askerlerin haricinde çoğunluğu Hıristiyan ve Musevilerden oluşan halk, gönüllüce kapılarını Osmanlıya açmıştır. Osmanlıda fetihten sonra Müslüman olmayanları köleleştirmemiş, herkesi inancında ve yaşayışında serbest bırakmıştır. Halka karşı hiçbir yıkım, zulüm ve kıyım uygulanmamıştır. Musevi ve Hıristiyan halkta Osmanlıyı benimsemiştir.” dedi.
İstanbul’un fethinin bir dinin öteki dine karşı zafer değil de ilerlemenin gerilemeye karşı zaferi olduğunu dile getiren Kara, “Onun için, ancak medeniyet tarihinin bütünlüğünü kavrayamayanlar İstanbul’un fethini dinlerin çarpışması şeklinde yorumlayabilmektedirler. İşin gerçeği ise İstanbul’un fethi, her şeyden evvel bir insanlık ve medeniyet hamlesidir. Arapçada “fetih” sözü güzel bir tesadüfle “Açmak” anlamına gelir. İstanbul’un fethi de o zamanki insanlığı bir açmazdan kurtarmış, medeniyete yeni ufuklar açmıştır. Tarih yolu üstüne kabus gibi çökmüş bir cesedin(Bizans İmp.) kaldırılması, Bizans çöküntüleriyle tıkanmış medeniyet yollarının yalnız Müslümanlara, yalnız Türklere değil tüm insanlığa açılmasıdır. Anlaşılması ve idrak edilmesi gereken ise fetih yalnız bizim değil bütün dünyanın kutlayabileceği, hatta büyük tarihsel devrimlerden sayabilerek idrak etmesi gerekmektedir.” diye konuştu.
Fethin en önemli sonuçlarından birisinin de boğazların dünya ticaretine açılarak Osmanlı’nın 500 yıl sürecek dünya devleti olma temellerinin atılması olduğunu vurgulayan Kara,şöyle konuştu: “Osmanlının büyük başarısı dünya devletlerini başka ticaret yolları aramaya itmiş ve Kolomb 1494 yılında Amerika’yı keşfetmiştir. Batı bezirganlığı Akdeniz hegemonyasını kaybetmeseydi Okyanusu denemeye kalkamazdı. İşte bu büyük fethin tarihsel önemini anlamak için ne katı dinci ne de aymaz solcu olmaya gerek yoktur. Tek gerçek ise fethin insanlık tarihinde bir devrim yarattığıdır. Aklı izanı olan herkes bu olayı kutlamalı ve sonuçlarının insanlığa getirdiği refahı ve aydınlanmayı tartışmalıdır. Günümüzde de kokuşmuş düzenlerin ve insanı yok sayan neo liberal politikalara dayalı sistemlerin uzun süre yaşayabileceğini ve kendi toplumlarında da rağbet göreceklerini tahmin etmiyorum. Tıpkı fetihte, Hıristiyan ve Musevilerin Müslümanlara karşı direnmemelerinde olduğu gibi. Bu vesile ile fethin insanlık tarihine kutlu olmasını diliyorum.”
Güncelleme Tarihi: 29 Mayıs 2014, 22:52
Kara, fethin bir Müslüman-Hıristiyan savaşı olarak değil de felsefi boyutunun incelenmesi gerektiğini belirterek, “Fethedenler Müslüman olmasına rağmen, burada yaşayan askerlerin haricinde çoğunluğu Hıristiyan ve Musevilerden oluşan halk, gönüllüce kapılarını Osmanlıya açmıştır. Osmanlıda fetihten sonra Müslüman olmayanları köleleştirmemiş, herkesi inancında ve yaşayışında serbest bırakmıştır. Halka karşı hiçbir yıkım, zulüm ve kıyım uygulanmamıştır. Musevi ve Hıristiyan halkta Osmanlıyı benimsemiştir.” dedi.
İstanbul’un fethinin bir dinin öteki dine karşı zafer değil de ilerlemenin gerilemeye karşı zaferi olduğunu dile getiren Kara, “Onun için, ancak medeniyet tarihinin bütünlüğünü kavrayamayanlar İstanbul’un fethini dinlerin çarpışması şeklinde yorumlayabilmektedirler. İşin gerçeği ise İstanbul’un fethi, her şeyden evvel bir insanlık ve medeniyet hamlesidir. Arapçada “fetih” sözü güzel bir tesadüfle “Açmak” anlamına gelir. İstanbul’un fethi de o zamanki insanlığı bir açmazdan kurtarmış, medeniyete yeni ufuklar açmıştır. Tarih yolu üstüne kabus gibi çökmüş bir cesedin(Bizans İmp.) kaldırılması, Bizans çöküntüleriyle tıkanmış medeniyet yollarının yalnız Müslümanlara, yalnız Türklere değil tüm insanlığa açılmasıdır. Anlaşılması ve idrak edilmesi gereken ise fetih yalnız bizim değil bütün dünyanın kutlayabileceği, hatta büyük tarihsel devrimlerden sayabilerek idrak etmesi gerekmektedir.” diye konuştu.
Fethin en önemli sonuçlarından birisinin de boğazların dünya ticaretine açılarak Osmanlı’nın 500 yıl sürecek dünya devleti olma temellerinin atılması olduğunu vurgulayan Kara,şöyle konuştu: “Osmanlının büyük başarısı dünya devletlerini başka ticaret yolları aramaya itmiş ve Kolomb 1494 yılında Amerika’yı keşfetmiştir. Batı bezirganlığı Akdeniz hegemonyasını kaybetmeseydi Okyanusu denemeye kalkamazdı. İşte bu büyük fethin tarihsel önemini anlamak için ne katı dinci ne de aymaz solcu olmaya gerek yoktur. Tek gerçek ise fethin insanlık tarihinde bir devrim yarattığıdır. Aklı izanı olan herkes bu olayı kutlamalı ve sonuçlarının insanlığa getirdiği refahı ve aydınlanmayı tartışmalıdır. Günümüzde de kokuşmuş düzenlerin ve insanı yok sayan neo liberal politikalara dayalı sistemlerin uzun süre yaşayabileceğini ve kendi toplumlarında da rağbet göreceklerini tahmin etmiyorum. Tıpkı fetihte, Hıristiyan ve Musevilerin Müslümanlara karşı direnmemelerinde olduğu gibi. Bu vesile ile fethin insanlık tarihine kutlu olmasını diliyorum.”