Konuyla ilgili yaptığı açıklamada besicilik yapanların yem maliyetlerinin geçen yıla oranla yüzde 70 oranında arttığını belirten Daltaban, “Kuraklığın etkisi olsa da; geçen yıl tonu 1350 lira olan mısır, bul yıl 3750 lira, 1250 lira olan arpa 3700 lira civarında satılmaktadır. Bu artışlar karşısında, karkas et fiyatı 50-55 tl arasında değişmektedir. Yani geçen yıla oranla karkas ette %27 lik bir artış görülmektedir. Şu an karkas etin maliyeti, artan fiyatları düşündüğümüzde 60 liranın üzerine çıkmıştır. Kısaca besici zarar etmektedir. Bu yüzden büyük işletmeler hayvan sayısını azaltırken, birçok işletmeci sektör değiştirmeyi, işi bırakmayı düşünmektedir. Besicilerin sektörden çıkması ilerde ciddi bir et, istihdam ve göç krizi ile karşı karşıya kalmamıza neden olacaktır” dedi.
Süt fiyatlarının son olarak 4,7 liraya yükseltilmesinin süt sığırcılığına nefes aldıracağını, umut veren bir gelişme olduğunu aynı durumun besicilik için de geçerli olduğunu kaydeden Daltaban, “Sadece süt fiyatlarındaki bu artış bile birçok anaç ineğin kesime gitmesinin önünü kapamıştır. Aynı durum besicilik için de geçerlidir. Sektörün içinde bulunduğu nekroz halinden çıkması için karkas et fiyatlarında artışa gidilmesi gerekmektedir. Bu fiyat 70 lira seviyelerinde olmalıdır. Hayvancılık hem ilimiz hem de ülkemiz adına çok stratejik öneme sahip bir sektördür. Bu sektörün ayakta kalması toplumun her kesimi için önemlidir. Yoksa ilerde hayvancılık yapacak yatırımcı bile bulamayacağız. Hayvancılıkta en önemli maliyet bilindiği üzere yem maliyetleridir. Ucuz yem tedariği veya bu alanda verilecek teşvikler, destekler büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.
Hayvancılığı hazır yemle yaparsaniz böyle olur.hayvancilik ile tarim beraber olursa maliyetler etkilemez.