Fatih Sultan Mehmet Han’ın Pontus Rum Topraklarını fethettiği yıl dönümünde Fener Rum Patriği’nin Trabzon’da ve ardından Gümüşhane’de bir dizi ziyaretlerde bulunması ve buralarda eski mabetlerde kutsama yapması iyi niyet altında farklı amaçlar taşıdığı izlenimi verdiğini söyledi.
“Bugün Selanik’te aynı şeyi yapmaya kalksanız ne fırtınalar kopacağını hayal dahi edemezsiniz”
Yaptığı açıklamada İslam’ın hoşgörü dini olduğunu vurgulayan Demir, bunun en güzel örneğinin Süleymaniye mahallesinde görülebileceğini, Ermeni, Rum ve Müslümanların aynı mahallede komşuluk yaptığını, ticaret yaptığını ve yan yana ibadethanelerine gittiklerini hatırlatarak, “Bilhassa ziyaretin Fatih Sultan Mehmet Han’ın Pontus Rum Topraklarını fethettiği yıl dönümüne denk gelmesi bu maksadı göstermektedir. Fatih Sultan Mehmet Han’ın Pontus Rum Topraklarını fethi ile Trabzon ve Gümüşhane toprakları İslam’la müşerref olmuş ve bu topraklara hem Türkler yerleştirilmiş hem de bu topraklardaki zulüm düzenine son verilmiştir. Bu manada bizim bu tarihlerde bu yıl dönümlerinde sevincimizi ifade eden programlar fetih kutlamaları yapmamız gerekmekte iken bu toprakları kaybeden anlayışın kilise ve manastırlarda program yapması düşündürücü bir durumdur. Bugün Selanik’te aynı şeyi yapmaya kalksanız ne fırtınalar kopacağını hayal dahi edemezsiniz. Bu gibi ziyaretleri bu manada okumalı ve dini ve milli duyarlılığımızdan asla taviz vermemeliyiz” dedi.
“İmam hatip okulları ve öğrencileri için kullanılan üslup ne sanata nede sanatçının ağzına yakışır”
Son zamanlarda sanatçı yada sosyal statü sahibi bazı kişilerin en son örneğin de Gülşen adlı sanatçıda zuhur ettiği şekliyle dine ve dini değerlere açık bir şekilde hakaret ettiğini ifade eden Demir, “Topluma mal olmuş ve binlerce insan yetişmesine vesile olmuş kurumlardan biri olan milli ve manevi eğitim önceliği ile ön plana çıkan imam hatip okulları ve öğrencileri için kullanılan üslup ne sanata nede sanatçının ağzına yakışır. Bu toplumun mayasında İslam vardır. Bu milleti kanında Türklük vardır. Bu kimliği en iyi şekilde koruma gayreti içinde olan İmam Hatip Okullarına yapılan saygısızlığı en yüksek perdeden kınıyoruz. Bugün birilerinin bunu fikir hürriyeti kapsamında ele almasını da kınıyoruz. Çünkü bunların istediği fikir hürriyeti değil İslam a hakarette sınır tanımazlıktır. Fikir hürriyetinde düşünceni hiçbir baskı altında olmadan ifade edebilirsin lakin bu diğer insanların inanç – yaşam ve değerlerine hakaret edebilme hakkı vermez. Bu manada yapılan ifsat çalışmalarını kınadığımızı bir kez daha ifade etmek isteriz” diye konuştu.