Diyanet-Sen Gümüşhane Şube Başkanı Mürsel Gergin, Cumhuriyetin en köklü kurumlarından birisi olan Diyanet İşleri Başkanlığının bugün yerine getirdiği hizmetler bakımından ülke insanına ve dünya Müslümanlarına karşı çok önemli bir görevi ifa ettiğini söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluş yıl dönümü münasebeti ile yaptığı açıklamada dinin sosyal hayatın vazgeçilmez bir unsuru olduğunu belirten Gergin, dine ait işlerin yürütülmesi için kurumsal bir hüviyete her zaman ihtiyaç duyulduğunu bu nedenle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın toplumun dinî, ahlaki ve manevi değerlerini sürekli canlı tutmak amacıyla İslâm dininin temel kaynaklarına dayalı doğru ve güncel bilgi ile toplumu din konusunda aydınlatmak, inanç, İbadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek ve ibadet yerlerini yönetmek konusundaki takdire şayan çalışmaları ile ülkenin en güzide kurumlarından birisi olduğunu söyledi.
Gergin, din hizmetinin daha etkin sunulabilmesi için göreve yeni başlayacak din görevlilerine Diyanet Akademisi tarafından eğitim verilmesinin çok önemli olduğunu belirterek, “Diyanet Akademisi’nin büyük bir ihtiyaç olduğunu sendika olarak yıllardır dile getiriyoruz. Şükür başkanlığımız tarafından bunun temelleri atıldı. Alt yapı çalışmaları yapıldı. Din hizmetinin kalitesinin, niteliğinin artması açısından Diyanet Akademisi’nin bir an önce uygulamaya girmesi çok önemli bir husustur. En kısa sürede başkanlığımızın Diyanet Akademisi uygulamasını yürürlüğe koymasını bekliyoruz” dedi.
Ülke olarak çok ciddi dönüşümlerden geçildiğine dikkati çeken Gergin, “Dünya çok ciddi siyasi, iktisadi, politik, askeri yenilenmelerden geçiyor. 100 yıl öncesinin şartları çerçevesinde geleceğe yürümemiz söz konusu değil. Milletimizin bekası için, din alanının bir kaos alanına dönüşmemesi için Diyanet İşleri Başkanlığı son derece stratejik bir kurumdur. Din alanını kaotik bir ortama dönüştürmek isteyen bir takım unsurlar var. Maalesef 15 Temmuz'da bunun ne kadar acıtıcı olabildiğini hep birlikte millet olarak gördük. Ama milletin feraseti, cesareti, dirayeti sayesinde bu aşıldı. Dolayısıyla din alanının bir kaosa dönüşmemesini temin edecek müessese Diyanet İşleri Başkanlığı ve din görevlileridir. Gerek kurum olarak gerekse bireysel manada din görevlileri olarak daha etkin bir rol üstlenmeliyiz” diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın varlığının tartışıldığı yine Diyanet’te sendika olur mu? Sorularının sorulduğu dönemlerden kısa sürede büyük yol kat edilerek yüzde 86 sendikalaşma ile kamu çalışanları içerisinde en yüksek sendikalaşma oranının Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait olduğunu hatırlatan Gergin, “Ülkemizin vaz geçilmez kurumlarından birisi olan Diyanet İşleri Başkanlığı bu gün sendikaların kendi işleyişleri içerisinde kuruma katkı sunduğunu, farklı çalışma alanlarıyla kurum için sendikanın bir avantaj olduğunu artık kabul ediyor. Sendika olarak bu bizim için son derece sevindiricidir ve yetkili sendika olarak bu anlayışın kabul edilmesinde katkımız yadsınamaz” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yalnızca ülke içi hizmetlerde değil yurt dışı hizmetleri ile de örnek bir kurum olduğunu belirten Gergin “Bu güzel hizmetlerde emeği olan tüm Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarını kutluyorum. Kurumumuzun ve kurum çalışanlarımızın daha iyi şartlarda çalışabilmesi ve en güzel hizmeti sunabilmesi için kurum ve sendika olarak el ele verip çalışmalarımıza devam edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın” ifadelerine yer verdi.
