Mesajında, yeraltı kaynaklarını her türlü tehlike ve zorluk altında doğayla mücadele ederek üreten madencilere, toplumun vefa borcu bulunduğunu ifade eden Köksal, yerin metrelerce altında insanlığa hizmet için gerektiğinde canlarını hiçe sayan maden emekçilerine hak ettikleri değerin verilmesinin aynı zamanda bir insanlık görevi olduğunu söyledi.
Her vardiya başında "selametle" diye uğurlanan, maden ocaklarının girişinde "selametle" ve "uğur ola" yazan, çıkışta birbirlerine "geçmiş olsun" diyen, başkalarının da onları "geçmiş olsun" diye selamladığı başka bir meslek olmadığını kaydeden Köksal, “Bu yıl da bu özel günü acılarla, gözyaşlarıyla karşılıyoruz. Maden kazalarındaki artışlar, kazalarda yaşamını yitiren ya da sakat kalan onlarca maden emekçisi, alınmayan önlemler, yetersiz denetim ve mevzuat eksiklikleri bu olumsuz tablonun yansımaları olarak karşımızda durmaktadır.” dedi.
Dünyanın en zor ve en anlamlı mesleğini yaparak, yeraltı kaynaklarını insanlığın ve ülkenin hizmetine sunarken bu uğurda hayatını kaybeden maden şehitlerini de bir kez daha saygıyla anan Köksal, hayatta olan tüm madencilerin 4 Aralık Dünya Madenciler Gününü kutlayarak, sevdikleriyle birlikte sağlıklı, mutlu ve barış dolu bir yaşam diledi.
4 Aralık nereden geliyor?
Roma İmparatorluğu zamanında babasının gazabından kaçan Santa Barbara’nın, 4 Aralık günü bir mağaraya sığındığı ve mağarada çalışmakta olan madencileri koruduğuna inanılmış, bu nedenle madencilerin koruyucu azizesi olarak kabul edilmiştir. Santa Barbara’nın İzmit’te yaşamış olması ve efsanenin geçtiği mekânların Anadolu olmasından dolayı 4 Aralık, önce Anadolu’da daha sonrada Avrupa ve tüm dünyada "Dünya Madenciler Günü" olarak kutlanılmaktadır.
Güncelleme Tarihi: 03 Aralık 2012, 22:04