Eğitim-Bir-Sen Gümüşhane Şube Başkanı Veli Ağaç, ülke gündemini son günlerde en çok meşgul eden konulardan birisi olan “dershanelerin kapatılması” ile ilgili “Dershanelerin kapatılması yerine eğitim sisteminin açıklarını kapatmalıyız” dedi.
Yaptığı açıklamada dershane konusuna sadece eğitim penceresinden, eğitim sistemini merkeze alarak bakmak gerektiğinin altını çizen Ağaç, Eğitim-Bir-Sen olarak eğitim sistemi ve bu sistemin bileşenleri olan okullar, öğrenciler, veliler, devlet, sivil girişim, seçme sınavları gibi kavram ve olgular üzerinden baktıklarını söyledi.
Dershanelerin üst öğrenime yönelik merkezi sınavlar üzerinden oluşan yarışmanın bir sonucu olarak ortaya çıktığını kaydeden Ağaç, onları var eden yarışma zemininin halen varlığını devam ettirdiğini belirterek, “Buna rağmen, bugün dershanelerin kapatılmasını /dönüştürülmesini /özel okula devrilmesini tartışma konusu yapıyoruz. Bu tartışmanın taraflarının açıklamaları da, ne kendilerini ne de bu tartışmadan çıkacak sonuçtan etkilenecekleri tatmin ediyor. Dershane tartışması sağlıklı bir şekilde ve zeminde yapılmamakta, bunun sonucunda Türkiye, devleti ve milletiyle enerji kaybetmektedir. Enerji kaybına son vermek, bütün tarafların kabul edebileceği bir çözüme ulaşmak için, tartışmaya taraf olması gereken tüm kesimler olaya sükûnetle, sağduyuyla ve pedagojik bir perspektifle yaklaşmak durumundadır. Bu çalışmalar yürütülürken, eğitim-öğretim hakkı, teşebbüs hürriyeti, çalışma hakkı ve benzeri temel hak ve özgürlüklerin özüne ve ruhuna zarar vermeyecek bir sonuç hedeflenmelidir. Dershaneler, eğitim sisteminin sorunlarından neşet etmiş bir sonuçtur. Yasal düzenleme yapılarak dershanelerin kapatılması yerine, eğitim sisteminin açıklarının kapatılması ve sorunlarını çözebilecek reformlar yapılmalıdır. Bu süreç kapsamında, öğretmen açığının giderilmesi, sınava hazırlayan eğitim sisteminin hayata hazırlayan eğitim sistemine dönüştürülmesi, değerler eğitiminin öncelendiği ve önemsendiği bir eğitim alanının oluşturulması hedefi esas alınmalıdır. Bu çerçevede, dershanelerin kapatılmasını değil, konunun bütün taraflarının kendi mecraları açısından gerekli hazırlıkları yaptığı dört-beş yıllık bir zaman dilimi içerisinde dershanelerin kapanmasını öngören asgari müşterek arayışına odaklanmış bir ortak akıl zemini üretilmelidir.” dedi.
Ağaç, şöyle konuştu: “Türkiye’nin demokratikleşme hamlelerinde büyük adımlar atarak hızla yol aldığı, çözüm sürecinin başarıyla devam ettirildiği, toplumsal barışın her geçen gün daha da güçlendiği bir dönemde; toplumsal enerjimizi azaltacak, demokratikleşmemizin hızını kesecek, toplumsal ayrışmayı tetikleyecek veya artıracak bilimsel ve pedagojik temelde gerçekleştirilmeyen tartışmalardan kaçınmalıyız. Büyük Türkiye ideali için devletin tüm kurumlarının, sivil inisiyatiflerin ve nihayetinde 76 milyon vatandaşımızın el ele, gönül gönüle ortak akılla yol alması gerekiyor. Büyük Türkiye’yi engellemek isteyenlerin en büyük korkusu da budur. Eğitim-Bir-Sen olarak, Büyük Türkiye idealine tüm gücümüzle ve enerjimizle katkı sunmaya, destek olmaya, çözüm üretmeye, bu ideale inanmış tüm sosyal kesimlerle işbirliği yapmaya yönelik tavrımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.”
Güncelleme Tarihi: 19 Kasım 2013, 08:51
Yaptığı açıklamada dershane konusuna sadece eğitim penceresinden, eğitim sistemini merkeze alarak bakmak gerektiğinin altını çizen Ağaç, Eğitim-Bir-Sen olarak eğitim sistemi ve bu sistemin bileşenleri olan okullar, öğrenciler, veliler, devlet, sivil girişim, seçme sınavları gibi kavram ve olgular üzerinden baktıklarını söyledi.
Dershanelerin üst öğrenime yönelik merkezi sınavlar üzerinden oluşan yarışmanın bir sonucu olarak ortaya çıktığını kaydeden Ağaç, onları var eden yarışma zemininin halen varlığını devam ettirdiğini belirterek, “Buna rağmen, bugün dershanelerin kapatılmasını /dönüştürülmesini /özel okula devrilmesini tartışma konusu yapıyoruz. Bu tartışmanın taraflarının açıklamaları da, ne kendilerini ne de bu tartışmadan çıkacak sonuçtan etkilenecekleri tatmin ediyor. Dershane tartışması sağlıklı bir şekilde ve zeminde yapılmamakta, bunun sonucunda Türkiye, devleti ve milletiyle enerji kaybetmektedir. Enerji kaybına son vermek, bütün tarafların kabul edebileceği bir çözüme ulaşmak için, tartışmaya taraf olması gereken tüm kesimler olaya sükûnetle, sağduyuyla ve pedagojik bir perspektifle yaklaşmak durumundadır. Bu çalışmalar yürütülürken, eğitim-öğretim hakkı, teşebbüs hürriyeti, çalışma hakkı ve benzeri temel hak ve özgürlüklerin özüne ve ruhuna zarar vermeyecek bir sonuç hedeflenmelidir. Dershaneler, eğitim sisteminin sorunlarından neşet etmiş bir sonuçtur. Yasal düzenleme yapılarak dershanelerin kapatılması yerine, eğitim sisteminin açıklarının kapatılması ve sorunlarını çözebilecek reformlar yapılmalıdır. Bu süreç kapsamında, öğretmen açığının giderilmesi, sınava hazırlayan eğitim sisteminin hayata hazırlayan eğitim sistemine dönüştürülmesi, değerler eğitiminin öncelendiği ve önemsendiği bir eğitim alanının oluşturulması hedefi esas alınmalıdır. Bu çerçevede, dershanelerin kapatılmasını değil, konunun bütün taraflarının kendi mecraları açısından gerekli hazırlıkları yaptığı dört-beş yıllık bir zaman dilimi içerisinde dershanelerin kapanmasını öngören asgari müşterek arayışına odaklanmış bir ortak akıl zemini üretilmelidir.” dedi.
Ağaç, şöyle konuştu: “Türkiye’nin demokratikleşme hamlelerinde büyük adımlar atarak hızla yol aldığı, çözüm sürecinin başarıyla devam ettirildiği, toplumsal barışın her geçen gün daha da güçlendiği bir dönemde; toplumsal enerjimizi azaltacak, demokratikleşmemizin hızını kesecek, toplumsal ayrışmayı tetikleyecek veya artıracak bilimsel ve pedagojik temelde gerçekleştirilmeyen tartışmalardan kaçınmalıyız. Büyük Türkiye ideali için devletin tüm kurumlarının, sivil inisiyatiflerin ve nihayetinde 76 milyon vatandaşımızın el ele, gönül gönüle ortak akılla yol alması gerekiyor. Büyük Türkiye’yi engellemek isteyenlerin en büyük korkusu da budur. Eğitim-Bir-Sen olarak, Büyük Türkiye idealine tüm gücümüzle ve enerjimizle katkı sunmaya, destek olmaya, çözüm üretmeye, bu ideale inanmış tüm sosyal kesimlerle işbirliği yapmaya yönelik tavrımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.”