Gümüşhane Engelliler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mürsel Eryılmaz, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle yayınladığı mesajında engelli olmanın kişinin tercihi olmadığını söyledi.
Yaşanan salgın sürecinde engelli bireylerin neler yaşadığını toplumun tüm kesimleri tarafından daha iyi anlaşıldığını kaydeden Eryılmaz, “Engelli olmak kişinin tercihi değildir ve unutulmamalıdır ki bugün iki gözümüz görüyor olabilir, iki ayağımız yürüyor olabilir, iki elimiz tutuyor olabilir ve iki kulağımız işitiyor olabilir fakat yarın uyandığımızda bunların göreceğinin, yürüyeceğinin ve duyacağının garantisi var mı? Yaşadığımız şu süreçte hergün eve bağlı olarak yaşayan ömrünü bir yatakta tamamlamaya çalışan ölüm gerçeğini her an ensesinde hisseden kardeşlerimizi anlamak ve onlara sevgi dolu hayat dolu yaklaşmak zorunda olduğumuz gerçeğini çok daha iyi anlıyoruz. Evet biz engelli olabiliriz fakat bunu asla bir engel olarak görmüyoruz. Hayata sımsıkı tutunuyor engelleri azim ve kararlılığımızla aşmaya çalışıyoruz. Yeter ki önümüze engeller dizilip engel olunmasın” dedi.
Engelli olmanın asla bir kusur olarak görülmemesi gerektiğini engellilerin de hiçbir zaman yaşama azmini yitirmemesi gerektiğini vurgulayan Eryılmaz, “Son zamanlarda gerek yaşadığımız ilimizde gerekse ülke genelinde karşılaştığımız birçok sorunu dile getirmiş çözüm bulunması noktasında idarecilerimizden istekte bulunulmuş çözüm önerileri sunulmuştur. Genel manada yapılan hizmetler çıkartılan kanunlar engellilerin hayatlarını kolaylaştırmak adına yürütülen çabalar takdire şayandır. Düne kadar gizlediğimiz açıklamaktan utandığımız gerçeğimiz bugün bu adımlar sayesinde artık bende varım ben bir engelliyim duygusuna dönüşmüştür. Bu duyguda umut, güven ve azmimizi artırmıştır. Aynı bakış açısının da yerel ölçekte oluşturulması elzemdir. Erişilebilirlik konusunda gerek kurumlarımızın iş ve işlemlerinin engellilerin hayatlarını kolaylaştıracak ölçüde yürütülmesi gerekmektedir. Kamuda çalışan engelli kardeşlerimizin sorunlarıyla da yakinen ilgilenilmeli ve engel durumuna göre de çözüm üretilmelidir. Geçen engelli bir kardeşimizle sohbet ettik. Kurum amirinin aradığını müsaitse evine çay içmeye geleceğini söylediğini söyledi. Bende çok güzel davranış olduğunu ve bu davranışın bütün kurum amirlerine örnek olması gerektiğini söyledim. Sahiplenme duygusu değer verilmesi duygusu bizim için çok önemliydi. Engelli kardeşlerimizin toplumsal hayata katılımlarının sağlanması ve hayat standartlarının yükseltilmesi medeni toplum anlayışının bir parçasıdır. Engelli olmak asla bir kusur olarak görülmemeli ve engelli kardeşlerimiz hiçbir zaman yaşama azmini yitirmemelidir. Engelli kardeşlerimize yönelik çalışmalar ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından daha kapsamlı bir şekilde yürütülmelidir. Engelli bireyler kimseye muhtaç olmadan hayatlarını sürdürmeli, sosyal ve ekonomik hayata daha çok katılım sağlamalı buna dönük mevzuat düzenlemeleri yanında program ve projeler ile de istihdam olanakları oluşturmaya kadar daha geniş yelpazede çok önemli adımlar hayata geçirilmelidir. Bu duygu ve düşüncelerle engelli kardeşlerimizin 10-16 Mayıs Engelliler Haftasını kutluyor aileleri ile birlikte mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir ömür idame etmelerini Yüce Allahtan niyaz ediyorum” diye konuştu.
