10 yılı aşkın bir zaman diliminde faaliyet gösteren altın madeninin Gümüşhane’ye kalıcı bir katkısının olmadığını savunan Nas, “Yıllarca bu şehrin altın cevheri ihanet odaklarına finans kaynağı teşkil etti. Bu zaman dilimi içerisinde ne yazık ki şehri yönetenler ‘istihdam sağlıyoruz’ gerekçesiyle söz konusu şirketin karanlık işlerine sessiz kalırken, düşük kademelerdeki faaliyetleri de Gümüşhanelilere reva görmüşlerdir. Bu gerçekten şehrimiz adına acı verici bir hatıra olarak kayda geçmiştir. Tonlarca altın cevheri ilimizden dışarı gitmiş ama şehirde dikili bir taş bile geriye bırakılmamıştır. Şu aşamada TMSF’nin uhdesinde bulunan şirketin şehir adına daha verimli sonuçlar üretecek bir yönetim anlayışının ortaya çıkağı yönündeki beklentilerin aksine Koza’nın Trabzon’un arka bahçesi haline getirilmek üzere olduğunu üzülerek müşahede ediyoruz. Şirketin TMSF’ye devrinden sonra el altından sessiz sedasız işe alımlar oldu. Ne Yazık ki, işe alınan 5 personelden 4’ü Trabzonludur. Bu tablo karşısında ilimizi yöneten siyasilerin ne düşündüğünü gerçekten merak ediyoruz ” diye konuştu.
Gümüşhane’ye ait olan altın cevherinin işletilmesi aşamasında Gümüşhanelilere öncelik verilmesi hususunun önemine dikkat çeken Nas, “Bu şehrin insanı bilgi birikim bakımından bu müesseseyi rahatlıkla yönetecek kapasiteye sahiptir. Yeter ki bu konuda Gümüşhaneliye gerekli güven duyulsun ve imkân verilsin. Bugün Afrika’da birçok madenin işletmesinde yönetici konumunda onlarca Gümüşhaneli görev yapmaktadır. Ama il dışından allayıp pullayarak getirilen personellerin yönetim kademelerine yerleştirilip, Gümüşhanelilere de vasıfsız işlerde çalışma hakkı verilmesini kabul edilemez buluyoruz. Bu şehrin insanının yabancılardan fazlası var, eksiği yoktur. Bunun yanında Mastra altın madeninde iş yapacak firmaların da Gümüşhane’den olması da büyük önem taşımaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Mastra Altın Şirketi’nin şehrin bundan sonraki iktisadı hayatına önemli katkılar koyabilmesinin bu konuda şehri yönetenlerin göstereceği duyarlılığa bağlı olduğunu kaydeden GİKDER Başkanı Selim Nas, “Burada çok ciddi rakamlar dönüyor. Bu rakamların şehrin ekonomik hayatına ciddi anlamda tesir etmesi şehir açısından son derece önemlidir. Zaten bu şehrin madenlerden başka ciddi gelir kaynakları yoktur. Bari hiç olmazsa bu konuda şehrimize fayda sağlayacak bir ticari mekanizma meydana getirilsin istiyoruz. Siz kalkar, şirketin yönetimini Trabzon’un arka bahçesi haline getirirseniz, kusura bakmayın başlamadan kaybetmiş olursunuz. Niyet ne ise, akıbet de odur” diye konuştu.
Mastra’daki altın cevherinin Gümüşhane’ye ait olduğuna dikkat çeken Nas, “Bu maden bu şehrin malıdır ve bu şehrin insanının hakkıdır. Tüm Gümüşhane kamuoyuna buradan sesleniyorum. Lütfen bu konuda herkes bu şehrin hakkına, hukukuna sahip çıksın. Bu imkandan bu şehrin en üst seviyede fayda sağlamasının yolu bu konuda gösterilecek duyarlılıktan geçiyor. Hakkınızın göz göre göre diğer ellere aktarılmasına sessiz kalmayın” çağrısında bulundu.
