Gümüşhane Halk Sağlığı Müdürlüğü Diyetisyeni Burcu Akgün, son günlerin en yaygın hastalığı olan grip hastalığında nasıl beslenilmesi gerektiğini açıkladı.
Akgün, grip hastalığıyla başa çıkmak için yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmesi ve bağışıklık sistemini güçlendiren besinlerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
Akgün’ün 10 maddede grip ve beslenmeyle ilgili önerileri şu şekilde:
1.Sebze ve meyveler içerdikleri vitamin, minaral, posa ve antioksidanlardan olayı çok önemli bir besin grubudur. Sebze ve meyveler bağışıklık sistemini güçlendirler ve büyüme ve gelişmeye yardımcı olurlar. Günlük 5 porsiyon meyve ve sebze tüketilmelidir.
2. Suda eriyen bir vitamin olan C vitamini antioksidan etkisiyle bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Bu özelliğiyle gripten koruyucu ve tedavisinde yardımcı bir rolü var. Kaynakları: çilek, portakal, mandalina, greyfurt, limon, kuşburnu gibi meyveler ve brokoli, karnabahar, yeşilbiber sebzelerde bol miktarda bulunmaktadır. C vitamini ısı ve ışıkta etkinliğini kaybetmektedir. Mümkünse sebzeler çiğ tüketilmeli veya çok kısa sürede diriliğini koruyacak şekilde pişirilmelidir.
3.Diğer bir antioksidan da A vitaminidir. Yapılan çalışmalarda A vitamini eksikliğinde enfeksiyonların arttığı gözlenmiştir. Kaynakları: Ispanak, maydanoz, roka gibi yeşil yapraklı sebzeler; havuç, kayısı, kırmızılahana, kırmızıbiber, domates gibi kırmızı ve turuncu renkli sebze ve meyvelerdir.
4.E vitamini bağışıklık sisteminin güçlenmesinde etkilidir. Soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırmakta, A vitamininin okside olmasını da engellemektedir. Yağlı tohumlar (fındık, fıstık, ceviz, badem…); tam tahıl ürünleri (buğday, çavdar, yulaftan yapılan ekmek vb.); bitkisel yağlar E vitamini kaynaklarıdır
6.Çinko organizma için esansiyel bir mineraldir. Optimal sağlık için her gün belirli bir miktar alınması gereken biyolojik bir eser elementtir. Buğday, peynir, tam tahıl ürünleri, susam, yağlı tohumlar, kırmızı et ve sert kabuklu meyveler iyi kaynaklarıdır.
5.Omega-3 yağ asitlerinden zengin olan balık da haftada en az iki kez tüketilmelidir. Vücutta bulunan kötü huylu hücrelerin etkilerini azaltmak veya yok etmek için önerilen balık, bağışıklık sistemini de güçlendirmektedir.
6.Kısaca besleyici değerleri yönünden besinler dört besin grubu altında toplanır. Aynı grup içinde yer alan besinler birbirlerinin yerini tutar. Et-yumurta-kurubaklagiller, süt ve ürünleri, sebze ve meyveler ve tahıllar olmak üzere 4 adet besin grubu bulunur. Bu besinlerden her gün yeterli miktarda tüketilmeli, besinlerin öğünlere dağılımında denge sağlanmalıdır.
7.İdeal vücut ağırlı hedeflenmelidir. İdeal vücut ağırlığının altında ve ya üstünde olan bireyler enfeksiyonlara daha yatkın olmaktadır. Zayıflama amacıyla yapılan az kalorili diyetlerden veya tek yönlü beslenmeye dayanan diyetlerden kaçınılmalıdır. Bu tarz diyet uygulamaları, bağışıklık sistemini zayıflatır, hastalıklara zemin hazırlar.
8.Enfeksiyonu önleyiciyi ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkilerinden dolayı bebeklere ilk 6 ayda sadece anne sütü verilmeli, 6. aydan sonra ek besinlere geçilmeli ve 2 sene boyunca emzirmeye devam edilmelidir.
9. Ateş yükselmesi durumunda hastanın artan sıvı ve enerji ihtiyacı karşılanmalıdır. Enerji kaynağı olarak saf şeker ve şekerli besinler yerine kepekli ekmek, makarna, bulgur gibi tam tahıl ürünlerinin tüketilmesine özen gösterilmelidir. Artan enerji ihtiyacının karşılanması için ölçülü olarak tahin pekmez veya taze sıkılmış meyve suları tüketilebilinir.
10.Haftada 3-4 kez yapılan, 30-60 dakikalık orta şiddette fiziksel aktivite kendimizi daha zinde hissetmemize ve hastalıklara karşı vücut direncimizi arttırmaya yardımcı olacaktır.