Gümüşhane Üniversitesi Kelkit Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO), Tıbbi Hizmetler ve Teknikler Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Muammer Kurnaz yaptığı arazi çalışmaları sonucunda dünya literatürüne yeni bir kertenkele türü ekledi.
Çalışma arkadaşı olan Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Arş. Gör. Dr. Mehmet Kürşat Şahin ile birlikte gerçekleştirdiği keşfin ismini ‘Acanthodactylus ilgazi- Ilgaz’ın Tarak Parmaklı Kertenkelesi’ olarak koyan Kurnaz, dünya için yeni bir omurgalı türü keşfine imza attı.
Çalışmalar sırasında buldukları örneklerin daha önce görülmemiş olduğunu ve herhangi bir farklı kertenkele türüne benzemediğini belirten Kurnaz, yaptıkları morfolojik ve moleküler analizler soncu bu canlının tarak parmaklı kertenkele (Acanthodactylus) grubunda yeni bir tür olduğunu tüm dünyaya duyurdu.
Kurnaz keşfini yaptığı tür hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Tarak parmaklı kertenkeleler olarak bilinen Acanthodactylus cinsi, dünyada yaklaşık 44 tür ile temsil edilmektedir. Bu kertenkeleler genellikle Kuzey Afrika, Güneybatı Asya ve Güneybatı Avrupa’da kurak ekosistemler, açık ormanlık alanlar, çalılık, savan ve kumlu alanları teşkil eden bölgelerde yaşamaktadırlar. Tarak parmaklı kertenkele türlerinin Anadolu’daki yayılışı ve sayısı oldukça sınırlıdır ve üç türle temsil edilmektedir. Acanthodactylus boskianus sadece Birecik (Şanlıurfa, Güneydoğu Anadolu) yöresinde kaydedilmiştir. Acanthodactylus harranensis Harran Yaylası’nda bulunan antik üniversite kalıntıları civarında Harran’dan çok dar bir alana dağılmıştır. Bu nedenle Anadolu Yarımadası’na özgüdür. Geriye kalan tarak parmaklı kertenkele Acanthodactylus schreiberi, Botaş- Adana’dan Burnaz sahilinde yaşamaktadır. Bu üç kertenkelenin ortak özelliği, tüm türlerin Anadolu Yarımadası’nın güney ve güneydoğu kesimlerinde dağılmış olmasıdır. Ayrıca bu kertenkelelerin yükselti sınırı 600 metreye kadar çıkabilmektedir. Acanthodactylus ilgazi bu türlerden farklı olarak Doğu Anadolu’da yayılış gösteren tek tarak parmaklı kertenkele türüdür. Bilinen tek yayılış alanı Malatya’nın Yazıhan ilçesine bağlı Koşar ve Boztepe köyleri arasındaki Devlet Su İşleri (DSİ) baraj gölünün kenarında yer almaktadır. Anadolu’da yayılış gösteren diğer tarak parmaklı kertenkelelerden coğrafi olarak da epeyce uzaktadır ve en yakın popülasyona olan uzaklığı yaklaşık olarak 250 km’dir. Ayrıca yaşam alanının deniz seviyesinden yaklaşık 900 metre yukarıda olması ile Anadolu’da en yüksek rakımda yaşayan tarak parmaklı kertenkele özelliğini taşımaktadır. Ülkemize endemiktir ve Dünya üzerinde sadece Malatya ilinde bulunmaktadır. Türün tanımlanmasından önce yapılan arazi çalışması sırasında türün yayılış alanında birey sayısının oldukça az olduğu tespit edilmiştir. Sınırlı yayılış alanı ve az miktarda gözlenen birey sayısı, türün kritik seviyede olduğunu ve korunması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu türü daha da fazla anlayabilmek, biyolojisini ortaya koyabilmek ve yerinde korumak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Türün bulunması için yapılan arazi çalışmalarında öncelikle ilk fotoğrafı paylaşıp, bu süreci başlatan Bülent Karadağ’a ve türün bulunmasında canla başla yardımlarını esirgemeyen Turan Karaoğlan ve Yavuz Alhan’a teşekkür ediyorum.”
Rektör Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek ise literatüre katkı sunması bakımından büyük bir öneme sahip olan keşif için üniversite personeli Dr. Öğretim Üyesi Muammer Kurnaz ve çalışmaya ortak olan Arş. Gör. Dr. Mehmet Kürşat Şahin’i tebrik etti. Rektör Zeybek şunları söyledi: “Ülkemizin sahip olduğu jeolojik konum ve coğrafyasındaki farklılıklar biyoçeşitliliği zenginleştirmektedir. Geçmişte Anadolu’da yaşayan bitki, böcek ve hayvan türleri, yabancı bilim insanları tarafından keşfedilerek tescillenmiştir. Yıllarca ülkemizden bilim dünyasına tanıtılan birçok örnek, izin alınmadan turist görünümlü kişiler tarafından toplanmış ve ülkemiz sınırları dışına çıkarılmıştır. Şu an çok sayıda örneğimiz Avrupa’nın değişik ülkelerinin müzelerinde depolanmaktadır. Üniversitemiz Kelkit SHMYO, Tıbbi Hizmetler ve Teknikler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Muammer Kurnaz’ın yapmış olduğu bu keşif ile ülkemizin biyoçeşitlilik envanterinin oluşmasına büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Tabi bu yapılan keşiflerin yanı sıra biyoçeşitliliğin korunması bakımından da oldukça duyarlı olmamız ve ülkemizin biyolojik zenginliklerine sahip çıkmamız gerekiyor. Mutlaka bu bölgede doğanın tahrip edilmemesi ve korumanın en üst seviyede olması gerekiyor. Hocalarımız keşfini yaptıkları yeni türün ismini de Türkiye’de herpetoloji alanına çok sayıda katkısı bulunan ve birçok amfibi ve sürüngen türünün isimlendirilmesine ön ayak olan Prof. Dr. Çetin Ilgaz’a ithafen hocamızın soyadını kullanmışlardır. Hocalarımız yeni keşfettikleri türe ‘Acanthodactylus ilgazi’ adını vererek, önemli bir çalışmaya imza atmışlardır. Söz konusu keşif, üniversiteler arası akademik bir işbirliğinin sonucunda ortaya çıkması bakımından da ayrıca önemli ve katma değerlidir. Bu nedenle de üniversitemiz Dr. Öğretim Üyesi Muammer Kurnaz’ı ve çalışma arkadaşı olan Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Arş. Gör. Dr. Mehmet Kürşat Şahin’i bilime sundukları değerli katkılarından dolayı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.”