Gümüşhane-Bayburt Bölge Barosu Başkanı iken Gümüşhane’deki bürosunda uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybeden Avukat Ali Günday, ölümünün 18. yıl dönümünde törenle anıldı.
Mezarı başında düzenlenen törene, Gümüşhane Bayburt Bölge Baro Başkanı İsmail Taştan ile Baroya kayıtlı avukatlar katıldı. Taştan burada yaptığı konuşmada, Günday’ın yüreklerinde yaşadığını ifade ederek, “25 Temmuz 1995 tarihinde baro başkanımız rahmetli Ali Günday hunharca katledilmiştir. Öldürüldüğünde 34 yaşında olan başkanımız bugün hala yüreklerimizde yaşamaktadır. İnandığı değerler bizim değerlerimizdir. “ dedi.
Her ne sebeple olursa olsun insanların öldürülmesine, katledilmesine karşı olduklarını kaydeden Taştan, “Hiç kimsenin Allah’ın verdiği canı almaya hakkı yoktur. Kendilerini insan öldürmeye yetkili zanneden karanlık odakların artık son bulmasını istiyoruz. Bütün dinler hassaten İslam dini insan öldürülmesine karşıdır. Bu hususta bir çok ayet ve hadis bulunmaktadır. Peygamber efendimiz “ Bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir.” demektedir. Bu cinayeti din adına işlediğini söyleyen meczubun hiçbir dinle de alakası yoktur.” diye konuştu.
Günday’ın öldürülmesi olayının aydınlatılmadığını kaydeden Taştan şunları söyledi: “ Bu cinayetin yeterince aydınlatılmadığı inancını taşıyoruz. O gün hangi güçlerin bu meczuba cinayeti işlettiğini öğrenmek istiyoruz. Bu cinayetin işlenmesinin kimlere ne mesaj verdiği herkesin malumudur. O gün bu cinayeti işleten karanlık güçler, Danıştay saldırısını Allah adına yaptığını zanneden Alparslan Aydın’a da silah vermişler, aynı şekil ve usulde cinayet işletmişlerdir. Bu cinayet Ergenekon çetesinin Müslümanlar üzerine gitmek için bahane aramak amacıyla işlettiği cinayet halkalarının bir tanesidir. Tıpkı Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu, Bahriye Üçok, Musa Anter vs. cinayetleri gibi. Çeşitli dini inançları kullanarak terör estiren örgütlerde ve ülkemizi bölmeye çalışan PKK da derin bir takım güçlerin kullandıkları maşalardan başka bir şey değildir. Sivas-Madımak katliamı nasıl gün yüzüne çıkmaya başladıysa Ali Günday’ın öldürülmesi de yeniden araştırılmalı, cinayetin derin bağlantıları ortaya çıkarılmalıdır. Şahsi kanaatime göre bu cinayeti o yıllardaki derin devlet- Ergenekon vari yapılar işlemiştir. Savcıları bu cinayeti yeterince aydınlatmaya davet ediyoruz. Ülkemizin demokratikleşme yolunda gelmiş olduğu aşamada bu cinayetin organizatörleri, cinayetin asıl azmettirenleri mutlaka ortaya çıkarılacaktır diye umut ediyoruz. “ dedi.
Güncelleme Tarihi: 25 Temmuz 2013, 17:56
Mezarı başında düzenlenen törene, Gümüşhane Bayburt Bölge Baro Başkanı İsmail Taştan ile Baroya kayıtlı avukatlar katıldı. Taştan burada yaptığı konuşmada, Günday’ın yüreklerinde yaşadığını ifade ederek, “25 Temmuz 1995 tarihinde baro başkanımız rahmetli Ali Günday hunharca katledilmiştir. Öldürüldüğünde 34 yaşında olan başkanımız bugün hala yüreklerimizde yaşamaktadır. İnandığı değerler bizim değerlerimizdir. “ dedi.
Her ne sebeple olursa olsun insanların öldürülmesine, katledilmesine karşı olduklarını kaydeden Taştan, “Hiç kimsenin Allah’ın verdiği canı almaya hakkı yoktur. Kendilerini insan öldürmeye yetkili zanneden karanlık odakların artık son bulmasını istiyoruz. Bütün dinler hassaten İslam dini insan öldürülmesine karşıdır. Bu hususta bir çok ayet ve hadis bulunmaktadır. Peygamber efendimiz “ Bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir.” demektedir. Bu cinayeti din adına işlediğini söyleyen meczubun hiçbir dinle de alakası yoktur.” diye konuştu.
Günday’ın öldürülmesi olayının aydınlatılmadığını kaydeden Taştan şunları söyledi: “ Bu cinayetin yeterince aydınlatılmadığı inancını taşıyoruz. O gün hangi güçlerin bu meczuba cinayeti işlettiğini öğrenmek istiyoruz. Bu cinayetin işlenmesinin kimlere ne mesaj verdiği herkesin malumudur. O gün bu cinayeti işleten karanlık güçler, Danıştay saldırısını Allah adına yaptığını zanneden Alparslan Aydın’a da silah vermişler, aynı şekil ve usulde cinayet işletmişlerdir. Bu cinayet Ergenekon çetesinin Müslümanlar üzerine gitmek için bahane aramak amacıyla işlettiği cinayet halkalarının bir tanesidir. Tıpkı Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu, Bahriye Üçok, Musa Anter vs. cinayetleri gibi. Çeşitli dini inançları kullanarak terör estiren örgütlerde ve ülkemizi bölmeye çalışan PKK da derin bir takım güçlerin kullandıkları maşalardan başka bir şey değildir. Sivas-Madımak katliamı nasıl gün yüzüne çıkmaya başladıysa Ali Günday’ın öldürülmesi de yeniden araştırılmalı, cinayetin derin bağlantıları ortaya çıkarılmalıdır. Şahsi kanaatime göre bu cinayeti o yıllardaki derin devlet- Ergenekon vari yapılar işlemiştir. Savcıları bu cinayeti yeterince aydınlatmaya davet ediyoruz. Ülkemizin demokratikleşme yolunda gelmiş olduğu aşamada bu cinayetin organizatörleri, cinayetin asıl azmettirenleri mutlaka ortaya çıkarılacaktır diye umut ediyoruz. “ dedi.