Harşit Savunmasının 107. yılında kahramanlar anıldı

Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde Harşit Savunması’nın 107. yılı ve Kabaktepe Şehitleri için düzenlenen anma programında kahraman ecdadın destansı direnişi yad edildi.

Harşit Savunmasının 107. yılında kahramanlar anıldı

Harşit Savunmasının 107.yıldönümü ve Kabaktepe Şehitleri için Kürtün ilçesinde düzenlenen anma programına katılan Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, bölgede yaşanan kahramanlıklara vurgu yaparak, “Vatan deyince bizim vücudumuzda akan kanın hiçbir kıymeti yoktur. Biz sonuna kadar o kanı akıtmaya razı olan bir milletiz” dedi.

Gümüşhane Valiliği, Harşit Savunması Vakfı, Giresun Orman Bölge Müdürlüğü ve Kürtün Belediye Başkanlığı'nın ortaklığında Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde Harşit Savunmasının 107.yıldönümü ve Kabaktepe Şehitleri Anma Programı düzenlendi.

Kürtün Merkez Camii Konferans Salonunda gerçekleştirilen program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

İnancın zaferi Kabaktepe”, “Rus hayallerinin tarihe gömüldüğü yer Kürtün dağları”, “Kafkas cephesinin son kalesi Kürtün vadisi” yazılı pankartların duvarları süslediği salon vatandaşlar tarafından hınca hınç dolduruldu.

Rus işgali sırasında bölgede yaşananları anlatan “Son cephe Karadeniz'in Çanakkalesi Harşit” adlı belgesel filmin izlettirildiği programda Kur’an ziyafeti gerçekleştirildi.

Etkinlikte konuşan Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, şehitleri anmanın bu milletin fertleri olarak herkesin boyun borcu olduğunu belirterek, “Sadece anmak değil, onların hatırasını layıkıyla yaşatmak ve onlara yaraşır nesiller meydana getirmek ve bu ülkenin geleceğini emanet edeceğimiz şuurlu gençler yetiştirmek hepimizin görevi” ifadelerini kullandı.

“Harşit savunması Ruslara dur dedi”

Rusların Gümüşhane’yi işgali sırasında Harşit bölgesindeki halkın sergilediği direnişin her türlü takdire şayan olduğunu ve büyük kahramanlık hikayelerinin yaşandığını belirten Vali Baruş, “Rusların Gümüşhane’yi işgali sırasında Harşit bölgesindeki halkın sergilediği direniş her türlü takdire şayan, büyük bir kahramanlık hikayesi. 1 yıl 7 ay direnerek düşmanı burada durduruyor. Rusların nihai amacı İstanbul'a ulaşmaktı. Harşit savunması Ruslara dur dedi. Burada 1917 yılının sonlarına kadar ciddi bir güç kullanmalarına, binlerce, onbinlerce asker kullanmalarına rağmen bu cepheyi aşamadılar. Bu cephenin savaşın kazanılmasında hikayesi anlatılan çok kahramanlar var. Bunlardan birisi de Tosyalı Mehmet Yüzbaşı. Kabaktepe’de kabri bulunan 6 askeriyle birlikte. 7 kişi koskocaman bir Rus birliğini gece vakti 7-8 Şubat gecesi yaptığı hücumla darmadağın ediyor. Bu kahramanlık hikayeleri nesilden nesilde anlatılmalı. Hem Tosyalı Mehmet yüzbaşının hikayesi hem Akdoğan şehitliğinde yatan kahramanlarımızın hikâyesi. Harşit vadisi boyunca, Harşit tepelerinde ta ki 3 bin 331 metre rakımlı Abdalmusa Tepesine kadar” dedi.

“Bu kahramanlık hikayelerini çocuklarımıza çok iyi anlatmalıyız”

Rusları burada durduranın yöre halkının sergilediği kahramanca mücadele olduğunun altını çizen Vali Baruş, “Bu kahramanlığı sergileyen Yüzbaşı Tosyalı Mehmet’i, silah arkadaşlarını ve bu yaylalarda, dağlarda yatan binlerce şehidimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz. Onların kahramanlıkları bizlere yol gösteriyor. Bu kahramanlık hikayelerini çocuklarımıza çok iyi anlatmalıyız. Onları şehitliklerin bulunduğu yerlere ziyaretlerini temin etmeli ve onların atalarının bu kahramanlık hikayelerini öğrenmesi için oralarda değişik ortamlar hazırlamalıyız. Kaymakamlığımız da bu sene siperlerle ilgili bir çalışma yapacak. Oralara tahkimat yaparak aynı Çanakkale cephesinde olduğu gibi yapılacak. Gümüşhaneliler, Harşit savunmasını Kafkas cephesi olarak değil aynı zamanda ikinci bir Çanakkale olarak biliyor. Yani sergilenen kahramanlıklar aslında Anafartalar’da Conkbayırında sergilenen kahramanlıklar gibi, onlara benziyor” ifadelerini kullandı.

“Vatan deyince bizim vücudumuzda akan kanın hiçbir kıymeti yoktur”

Vali Baruş, “Vatan deyince bizim vücudumuzda akan kanın hiçbir kıymeti yoktur. Biz sonuna kadar o kanı akıtmaya razı olan bir milletiz. Ama bu şuuru çocuklarımıza da yaşatmalıyız. Bu güzel vatanın hangi fedakarlıklarla kazanıldığını ve elde tutulduğunu çok iyi bilmeleri lazım yeni nesillerimizin. Ucuz topraklar değil bu topraklar. Bin yıldır mücadele ediyoruz bu vatanı savunmak için. Bizi birbirimize düşürmek isteyen, içeriden bölmek isteyen ve bu suretle ülkemizi vesayeti altına almak isteyen güçlere karşı Çanakkale'de olduğu gibi Kafkas cephesinde olduğu gibi hepimiz savunmaya ve yurdumuzu düşman ayağı altında çiğnetmemeye azimliyiz, kararlıyız ve bunun uğrunda şahadete ermeye imanlıyız. Allah bir daha o zor günleri ülkemize, milletimize yaşatmasın. Yaşatırsa da bu kahraman milletin torunları olarak o imanda olmayı o güçte olmayı bizlere nasip eylesin. Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum” dedi.

“Harşit savunması unutulmuş bir zaferdir”

Harşit Savunması Vakfı Başkanı Mustafa Özkaya da konuşmasında 12 Şubat Harşit Zaferinin 107.yıldönümünde şehitleri rahmet ve minnetle andıklarını belirterek, “Onlar o zor şartlarda bu vatanı bize bıraktılar. Harşit savunması unutulmuş bir zaferdir. Unutturulmuş demiyorum, unutulmuş bir zaferdir. Çünkü hakikaten önemlidir. Ecdadımız o yokluk içerisinde bize bu vatanı bıraktı. Biz de ecdadımıza vefa örneği göstermek için bu programları yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Kürtün Belediye Başkanı Ahmet Kanat ise ismi bilinen ve bilinmeyen birçok şehidin bu dağlarda yattığını belirterek, “Bilinen ve bilinmeyen şehitlerinize Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Buraları son mevzi olarak bize hediye ettiler. Bu savaşın unutulmaması lazım” diye konuştu.

Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Dekanı tarihçi Prof.Dr. Osman Köse tarafından Harşit Zaferini konu alan bir konferans gerçekleştirildi.

“Harşit savunması, Kut’ul Emare gibi bilinmeyen bir zafer”

Konuşmasında Harşit Savunmasının aynı Kut’ul Emare gibi bilinmeyen bir tarih olduğunu vurgulayan Köse, “Harşit savunması olmasaydı 1916 Temmuz’dan itibaren özellikle, savaşın gidişatı biraz değişik olurdu. Hedef Batum tarafından gelen Rus ordusuyla buradan gelen Rus ordusu birleşecek, oradan sahil boyunu tamamen denetimleri altına alacaklar. Nereye kadar İstanbul'a kadar. Bunu başaramadılar. Rusların bu yürüyüşü aynı hızla devam etseydi biz Birinci Dünya Savaşı'nda belki karşımızdan çekilmiş bir Rusya değil karşımıza müzakere eden bir Rusya görebilirdik” dedi.

“Harşit Savunması, Çanakkale'den sonra devletimizin en önemli savunmalarından birisi”

Gümüşhane ve Kürtün’ün dağlarında çok sayıda siper ve mevzi olduğunu belirten Prof.Dr. Köse, “Savaş döneminde güçlükle, zorluklar kazılan bu mevzileri, siperleri, yolları gelecek nesillere göstermek için korumak lazım, denetim altına almak lazım. Yer yerde belki müze haline getirmek lazım. Önemli olan bu duyarlılığı arttırmak. Ben eminim ki birkaç yıl sonra Harşit Savunmasının Çanakkale'den sonra devletimizin en önemli savunmalarından birisi olduğunu biz konuşa konuşa yaza yaza her tarafa duyurmaya çalışacağız. En önemlisi çocuklarımıza bunu öğreteceğiz. Özellikle Kabaktepe ile Güvende arasındaki bölgenin normal bir bölge olmadığını, her adımında bizim bilemediğimiz şehitlerin olduğunu gençlere ve yeni nesillere duyurmamız lazım. İsimsiz çok şehitlerimiz vardır” dedi.

İl Müftüsü Hüseyin Gün'ün şehitler ve okunan hatimlerin duasını yaptırmasıyla program son buldu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER