Jeofizik Mühendisleri Odası Gümüşhane İl Temsilciliği, MTA tarafından hazırlanan Diri Fay haritasına dikkat çekerek, Gümüşhane’nin güneyinde ki ilçelerini hatırlattı.
Kurumdan yapılan açıklamada, Gümüşhane’de yapılacak ve yapılmakta olan tüm binaların deprem gerçeğinden hareketle yapılması istenirken, şehrin ve bazı bölgelerinin diri faylara olan yakınlığına dikkat çekildi.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından 1992 yılında yayınlanan "Türkiye Diri Fay Haritası" yeniden düzenlendi. MTA bünyesinde 2004-2012 yılları arasında yapılan araştırma projesi kapsamında arazi çalışmaları yanında uydu görüntüleri ve havadan fotoğraflardan da yararlanıldı.
Yeni hazırlanan haritada, Türkiye‘ deki diri fay sayısının 150 değil, 326 olduğu ortaya çıkarıldı. Kuzey Anadolu Fay Sistemi, Doğu Anadolu Fay Sistemi ve bunların alt kolları tek başına yıkıcı deprem üretebilecek büyük fay sistemleridir. Bu büyük fay sistemleri, büyüklüğü (magnitude) 7‘nin üzerinde deprem üretebilmektedir. Bunların alt kolları ise tek başına orta büyüklükte deprem üretebilecek faylardır.
Bilindiği gibi ülkemiz çok karmaşık tektonik özellikte olan bir deprem ülkesidir. Depremleri üreten diri fayların bilinmesi, "Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası‘nın" hazırlanmasında da önemli altlık oluşturacaktır. Dolayısıyla, bu çalışma ile ortaya çıkarılan diri faylardan başka diri faylar da olabilir. Bu çalışmalara ek olarak, bilinen diri fayların derinlere doğru uzanımları araştırılmalıdır. Bu durum ancak Jeofizik çalışmalarla ortaya çıkarılabilir. Ayrıca gömülü olabilecek diri faylarda, Jeofizik çalışmalarla ortaya çıkarılmalıdır.
Bilinen diri fayların derine doğru uzanımları ve gömülü olabilecek diri fayların Jeofizik çalışmalarla ortaya çıkarılmasıyla, "Türkiye Diri Fay Haritası" geliştirilebilir. Diri fayların belirlenmesinde en etkin çalışmalar, Jeofizik Mühendislerinin yürüttüğü Sismoloji çalışmalarıdır. Bunun içinde, ülkemizdeki yetersiz olan deprem istasyonlarının sayısı artırılmalıdır.
Jeofizik çalışmalar kapsamında, deprem istasyonu ağı genişletilmeli ve deprem kayıtlarından, odak mekanizması çözümleri ve pasif deprem tomografi çalışmaları yapılmalıdır. Tüm bu jeofizik çalışmalar tamamlandıktan sonra, yenilenen "Diri Fay Haritası"‘ da kullanılarak "Türkiye Sismotektonik ve Türkiye Deprem Bölgeleri" haritaları da yenilenmelidir.
Yenilenen diri fay haritası incelendiğinde, nüfus yoğunluğunun fazla olduğu yerleşim alanlarının çoğunun diri fayların üzerinde ya da yakın çevresinde olduğu görülmektedir. Bu bölgelerdeki tüm mühendislik yapıların, projelendirildikleri alanların mühendislik sismolojisi özellikleri göz önünde bulundurularak inşa edilmesi hayati önem taşımaktadır. Bu noktada kanun yapıcılara büyük görevler düşmekte; Ülkemizin deprem gerçeği göz önüne alınarak yasal düzenlemeler yapılmalı ve kamu kurum kuruluşlarının istihdam politikaları buna göre belirlenmelidir. Kamu kurum ve kuruluşlarına en son KPSS Merkezi atamasında 14 adet Jeofizik Mühendisi alımı yapılması, şimdi önümüzde duran 326 diri fay ile ne kadar orantılıdır, takdiri kamuoyuna bırakıyoruz.
Yapılması gereken yeni haritalara altlık oluşturacak Türkiye Diri Fay Haritasının hazırlanmasında katkısı olan tüm yerbilimcilere ve MTA Genel Müdürlüğüne teşekkür ediyoruz.
Güncelleme Tarihi: 12 Temmuz 2012, 14:12
Kurumdan yapılan açıklamada, Gümüşhane’de yapılacak ve yapılmakta olan tüm binaların deprem gerçeğinden hareketle yapılması istenirken, şehrin ve bazı bölgelerinin diri faylara olan yakınlığına dikkat çekildi.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından 1992 yılında yayınlanan "Türkiye Diri Fay Haritası" yeniden düzenlendi. MTA bünyesinde 2004-2012 yılları arasında yapılan araştırma projesi kapsamında arazi çalışmaları yanında uydu görüntüleri ve havadan fotoğraflardan da yararlanıldı.
Yeni hazırlanan haritada, Türkiye‘ deki diri fay sayısının 150 değil, 326 olduğu ortaya çıkarıldı. Kuzey Anadolu Fay Sistemi, Doğu Anadolu Fay Sistemi ve bunların alt kolları tek başına yıkıcı deprem üretebilecek büyük fay sistemleridir. Bu büyük fay sistemleri, büyüklüğü (magnitude) 7‘nin üzerinde deprem üretebilmektedir. Bunların alt kolları ise tek başına orta büyüklükte deprem üretebilecek faylardır.
Bilindiği gibi ülkemiz çok karmaşık tektonik özellikte olan bir deprem ülkesidir. Depremleri üreten diri fayların bilinmesi, "Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası‘nın" hazırlanmasında da önemli altlık oluşturacaktır. Dolayısıyla, bu çalışma ile ortaya çıkarılan diri faylardan başka diri faylar da olabilir. Bu çalışmalara ek olarak, bilinen diri fayların derinlere doğru uzanımları araştırılmalıdır. Bu durum ancak Jeofizik çalışmalarla ortaya çıkarılabilir. Ayrıca gömülü olabilecek diri faylarda, Jeofizik çalışmalarla ortaya çıkarılmalıdır.
Bilinen diri fayların derine doğru uzanımları ve gömülü olabilecek diri fayların Jeofizik çalışmalarla ortaya çıkarılmasıyla, "Türkiye Diri Fay Haritası" geliştirilebilir. Diri fayların belirlenmesinde en etkin çalışmalar, Jeofizik Mühendislerinin yürüttüğü Sismoloji çalışmalarıdır. Bunun içinde, ülkemizdeki yetersiz olan deprem istasyonlarının sayısı artırılmalıdır.
Jeofizik çalışmalar kapsamında, deprem istasyonu ağı genişletilmeli ve deprem kayıtlarından, odak mekanizması çözümleri ve pasif deprem tomografi çalışmaları yapılmalıdır. Tüm bu jeofizik çalışmalar tamamlandıktan sonra, yenilenen "Diri Fay Haritası"‘ da kullanılarak "Türkiye Sismotektonik ve Türkiye Deprem Bölgeleri" haritaları da yenilenmelidir.
Yenilenen diri fay haritası incelendiğinde, nüfus yoğunluğunun fazla olduğu yerleşim alanlarının çoğunun diri fayların üzerinde ya da yakın çevresinde olduğu görülmektedir. Bu bölgelerdeki tüm mühendislik yapıların, projelendirildikleri alanların mühendislik sismolojisi özellikleri göz önünde bulundurularak inşa edilmesi hayati önem taşımaktadır. Bu noktada kanun yapıcılara büyük görevler düşmekte; Ülkemizin deprem gerçeği göz önüne alınarak yasal düzenlemeler yapılmalı ve kamu kurum kuruluşlarının istihdam politikaları buna göre belirlenmelidir. Kamu kurum ve kuruluşlarına en son KPSS Merkezi atamasında 14 adet Jeofizik Mühendisi alımı yapılması, şimdi önümüzde duran 326 diri fay ile ne kadar orantılıdır, takdiri kamuoyuna bırakıyoruz.
Yapılması gereken yeni haritalara altlık oluşturacak Türkiye Diri Fay Haritasının hazırlanmasında katkısı olan tüm yerbilimcilere ve MTA Genel Müdürlüğüne teşekkür ediyoruz.