Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz Gümüşhane'de

Gümüşhane Kültür Merkezinde düzenlenen programda, önemli açıklamalarda bulunan Bakan Yılmaz daha sonra Gümüşhane’ye Yeşil Yol projesi kapsamında gönderilecek olan 5 milyon liranın protokolünü imzaladı.

alkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Hükümet olarak Türkiye’yi büyütmek, uluslararası alanda daha üst sıralara taşımak ve bunu yaparken de Türkiye’nin kendi içinde daha dengeli kalkınmasını sağlamayı eş zamanlı olarak yürüttüklerini söyledi.

Bakan Yılmaz, DOKAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı İl Değerlendirme toplantısına katılmak üzere Gümüşhane'ye geldi.

Gümüşhane Kültür Merkezinde düzenlenen programda, önemli açıklamalarda bulunan Bakan Yılmaz daha sonra Gümüşhane’ye Yeşil Yol projesi kapsamında gönderilecek olan 5 milyon liranın protokolünü imzaladı.

Gümüşhane Valisi Dr. Yusuf Mayda’nın şehirle ilgili brifing vermesinin ardından söz alan Bakan Yılmaz, dört günde 10 ili kapsayan programı kapsamında Gümüşhane’ye geldiğini ifade etti.

AK Parti hükümetleri olarak son 10 yılda iki politikayı eş zamanlı olarak yürüttüklerini belirten Bakan Yılmaz, bunlardan birincisinin Türkiye’yi büyütmek, uluslararası alanda daha üst sıralara taşımak, ikincisinin ise bunu yaparken de Türkiye’nin içindeki dengesizleri azaltarak, Türkiye’de daha dengeli bir kalkınmayı sağlamak olduğunu söyledi

Türkiye’nin son 10 yılda istikrarlı bir şekilde büyümeye ve gelişmeye devam ettiğini belirten Bakan Yılmaz, 10 yıl önce 230 milyar olan ekonominin geçen yıl itibariyle 786 milyar dolara ulaştığını, kişi başına gelirin 3 bin 500 dolardan, 10 bin 500 dolarlara çıktığını, ihracatın 36 milyardan, 152,5 milyar dolara çıktığını ifade etti.

“DÜNYA PROBLEM YAŞARKEN TÜRKİYE BÜYÜYOR”

Bir zamanlar bir kader gibi görünen enflasyonun yenildiğini ve tek haneli enflasyonu olan bir ülke konumuna gelindiğini kaydeden Bakan Yılmaz, “Dünyada en gelişmiş ekonomilerinin ciddi problemler yaşadığı bir ortamda Türkiye’de büyüme devam ediyor, istihdam ve ihracat artışı devam ediyor. Eskiden faizlere ödediğimiz paralar bugün millete hizmet olarak gidiyor. Ülkenin her yeri şantiye durumunda. Bunları hep istikrar ve disiplin sayesinde yapıyoruz. Ülkeyi disiplinli ve güven politikalarla yönettiğimiz için bugün ülkemiz artık kaynaklarını vatandaşımıza hizmet yönünde kullanıyor.” dedi.

“Güveni oluşturmak çok zor bir iş ama kaybetmek çok kolay” tespitinde bulunan Bakan Yılmaz, Türkiye’nin bugün zor olan güveni inşaat ettiğini belirterek, Türkiye’nin IMF’ye olan son borcunu da ödediğini ve bunun da ötesinde artık Türkiye’nin IMF İcra Direktörleri Kurulunun bir üyesi haline geldiğini söyledi.

“NOT ARTIRIMI BİZE GÖRE GEÇ KALINMIŞ”

Son günlerde ülke ekonomisi açısından olumlu bir haberinde bir kredi derecelendirme kuruluşunun daha Türkiye’ye yatırım yapılabilir ülke notu verdiğini hatırlatan Bakan Yılmaz, şunları söyledi: “Bu daha ucuza ve daha uzun vadeli finansman kullanmamız açısından önemli olduğu gibi Türkiye’nin dünyada geldiği durumu tescil etmesi bakımından da önemli. Bu geç kalmış bir not bize göre. Piyasalar zaten bu notu Türkiye’ye çoktan vermişlerdi. Güven veren bir ülke olarak risk primimiz düşmüştü, faizlerimiz düşmüştü ama bu kredi derecelendirme kuruluşlarının not vermesi de önemli. Çünkü dünyadaki bazı fonlar genel kural gereği en az iki tane kredi derecelendirme kuruluşu not vermediği sürece bir ülkeye gelip yatırım yapmıyorlar. Bu eşiği de Türkiye açmış oldu. İnşallah önümüzdeki süreçte yatırımlarımızı daha iyi bir şekilde gerçekleştireceğiz.”

“İŞSİZLİĞİ SIFIRLAMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Türkiye emin adımlarla 2023 hedefine doğru gittiğini dile getiren Bakan Yılmaz, “2023 vizyonumuzda da en az 2 trilyon dolar milli geliri hedefliyoruz, 500 milyar dolar ihracat hedefliyoruz, kişi başına gelirimizi en az 25 bin dolara çıkaralım diyoruz, işsizliğimizi yüzde 5’lere doğru indirmeyi hedefliyoruz. Maalesef sıfırlamak mümkün değil. Dünyanın en gelişmiş ülkesine de gitseniz mutlaka bir işsizlik meselesi var ama önemli olan onu en aza indirmek. Almanya’da da var, ABD’de de var, Japonya’da da var. Önemli olan bunu en aza indirmek.” diye konuştu.

Bakan Yılmaz, Türkiye’yi büyütüp, dünyada üst sıralara taşırken gözettikleri ikinci hedef kapsamında Türkiye’nin içindeki dengesizleri azaltmak, Türkiye’de daha dengeli bir kalkınmayı sağlamak, doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle daha dengeli bir dağılımı gerçekleştirmek amacıyla bölgesel politikaların önemine vurgu yaparak, Türkiye’de Güneydoğu Anadolu Bölgesi (GAP), Konya Ovası Projesi (KOP), Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) olmak üzere toplam dört proje yürüttüklerini söyledi.

“ANKARA’DA OTURUP GÜMÜŞHANE’Yİ PLANLAMA DÖNEMİ BİTTİ”

Yeni planlama anlayışında eskisi gibi Ankara’da oturup Gümüşhane için, Trabzon için ne iyidir diye düşünmediklerini, tek tek tüm illerde hem teknik düzeyde, hem siyasi düzeyde çalışmalar yaparak bu planları olgunlaştırdıklarını ifade eden Bakan Yılmaz, şöyle konuştu: “Çünkü bunu biz birlikte yaparsak bu planlar başarılı olur. Yoksa biz Ankara’da oturup dünyanın en iyi planını da yapsak sizden habersiz sizin katkınız olmadan sizin fikirleriniz olmadan yapacağımız bir planın çokta anlamı olmaz. Katılımcı bir anlayışla tüm yerel aktörlerle, yerel dinamiklerle birlikte yaptığımız planların çok daha anlamlı olduğuna inanıyoruz. Yeni planlarımızda en önemli başlıklarımızdan birisi şehirleşme olacak. Bir bölgenin, bir ülkenin, bir yörenin kalkınmasında kilit unsur, nitelikli,  donanımlı insan gücünü korumak ve cezvetmektir. Nitelikli sermayeyi korumak ve cezvetmektir. Bu iki unsur çok önemli. Nitelikli insan, nitelikli sermeye. Kendi nitelikli insanınızı koruyabiliyorsanız, genç ve nitelikli insanınızı dışarıdan da cezvedebiliyorsanız nitelikli sermayeyi koruyabiliyorsunuz ve cezvedebiliyorsanız kalkınıyorsunuz ve gelişiyorsunuzdur. Bunu başaramazsanız arzu ettiğiniz yere gitmemiz mümkün değil.”

“EKONOMİDEKİ KRİTİK EŞİK SUYUN KAYNAMASINA BENZER”

Kalkınmada bir kritik eşik olduğunu belirten Bakan Yılmaz, bunu suyun kaynamasına benzeterek “Dışardan bakıyorsunuz, altına bir ateş koymuşuz yanıyor ama suda bir değişiklik yok diye görebilirsiniz bazen ekonomik çalışmaları. Pek bir şey değişmiyor diye görebilirsiniz. Fakat bir taraftan o su ısınıyor aslında. Ve bir kritik noktaya geldiğinde kaynamaya başlıyor. İşte bu illerimize son 10 yılda yaptığımız yatırımlar hep bu suyu ısıtıyor aslında. O bir kritik noktayı geçtikten sonra o suyun kaynadığını göreceğiz. Sabırla o noktaya kadar bu yatırımlarımızı götürmemiz lazım.” dedi.

ÜNİVERSİTELER

Bakan Yılmaz, bölgesel gelişmenin olmazsa olmazı olan üniversitelerden de bahsederek, 2008 yılında kurulan Gümüşhane Üniversitesinin çok başarılı bir şekilde büyüdüğünü belirterek, “Yeni kurulan üniversitelerimiz için 'tabela üniversitesi olacak' diyenler gelsinler Gümüşhane Üniversitesi'ni görsünler.” dedi.

Üniversitenin eğitim fonksiyonu yanında sosyo-ekonomik kalkınma fonksiyonunu da içinde barındırdığına dikkati çeken Bakan Yılmaz, üniversitelerin içinde bulunduğu bölgeyi dönüştürmesi, bölgenin sosyal meselelerine, kültürel ve ekonomik meselelerine çözümler üretmesi ve projeler geliştirmesi gerektiğini vurguladı.

Bu noktada girişimci üniversite kavramının altını çizen Bakna Yılmaz, “Sadece kaynak tüketen bir üniversite değil, kaynak üreten bir üniversite istiyoruz” tespitinde bulundu.

“KENDİ DUVARLARI İÇİNE ÇEKİLMİŞ, ADACIK ŞEKLİNDE BİR ÜNİVERSİTE KESİNLİKLE İSTEMİYORUZ”

Vatandaşın vergileriyle sadece Gümüşhane Üniversitesine bir yıllık yatırım ödeneği olarak 21 milyon lira verdiklerini belirten Bakan Yılmaz, şöyle konuştu: “Bu kadar yatırım yapıyorsak bunun karşılığını almamız lazım. Hocalarımızdan çok şey bekliyoruz. Bu vatandaşın vergileri ile bütün bunları yapıyoruz. Vatandaşımıza buradan fayda ve katma değer bekliyoruz. Problemlere çözüm, proje bekliyoruz. Sosyal hayatla yoğun bir diyalog istiyoruz. İş dünyası ile sanayi ile üniversite sanayi işbirliği istiyoruz. Çiftçiyle, köylüyle, üreticiyle diyalog istiyoruz. Kendi duvarları içine çekilmiş, adacık şeklinde bir üniversite kesinlikle istemiyoruz. Toplumla içi içe, toplumla kaynaşmış, toplumla hem hal olmuş üniversite istiyoruz.  Gümüşhane Üniversite'miz çok hızlı bir şekilde büyüdü ama bundan sonra daha çok iş bekliyoruz. Bu yatırım dönemiydi, şimdi bizde bunun semeresini hep birlikte görmek istiyoruz.”

“EN AZ TAŞA TOPRAĞA YAPTIĞIMIZ KADAR İNSANA DA YATIRIM YAPMALIYIZ, İNSAN OLAMADAN HİÇBİRŞEYİN KIYMETİ YOK”

Kalkınma Bakanlığı olarak en az taşa toprağa yatırım yaptıkları kadar insana da yatırım yapılması anlayışıyla hareket ettiklerini dile getiren Bakan Yılmaz, buna bağlı olarak SODES kaynaklarının fiziki yatırımlar yerine insana, gençlere, kadınlara, engellilere harcanması noktasına dikkati çekerek, “İnsan olmadan hiçbirşeyin kıymeti yok. Bu nedenle SODES’te mutlaka insan odaklı bir çalışma bekliyoruz.” dedi.

“YEŞİL YOL PROJESİ YAYLALARI SADECE FİZİK DEĞİL KAVRAMSAL ÇERÇEVEDE BİRBİRİNE BAĞLAYAN BİR PROJE”

Son dönemde Bakanlık olarak bölgede çalıştıkları en önemli konulardan birisinin de turizm olduğunu belirten Bakan Yılmaz, Samsun’dan Artvin’e yaylaları birbirine bağlayacak olan Yeşil Yol projesi ile ilgili şu bilgileri verdi: “Bu bölgede turizm son derece önemli. Yeşil Yol projesi artık uygulamaya başladı. Bütün Doğu Karadeniz'i boydan boya geçen Yeşil Yol Projesi. Yaylalarımızı birbirine bağlayan, ama sadece fiziki yollarla değil, kavramsal çerçevede bağlayan, bu güzergah üzerinde alternatif turizmi geliştirmeyi hedefleyen, özellikle körfez ülkelerinden turist çekmeyi hedefleyen, konaklama tesisleriyle, alt yapılarıyla, çok farklı beklentilerimizin olduğu bir proje. Bu da bütün illerimizi kesen proje. Bir taraftan uzun vadeli eylem planlarımızı yaparken, bir taraftan da boş durmayalım dedik. Bu Yeşil Yol'a bütçenin üstünde ekstra 40 milyon lira para ayırdık. 40 milyon lirayı 8 ilimize bölüştürdük, Gümüşhane'ye de 5 milyon lira bu çerçevede kaynak tahsis ettik.”

Konuşmaların ardından Bakan Cevdet Yılmaz, DOKAP Başkanı Ekrem Yüce ve Gümüşhane Valisi Dr. Yusuf Mayda Yeşil Yol projesinde kullanılmak üzere 2013 yılı için 5 milyon liralık kaynağın protokolünü imzaladı.

Toplantıya Gümüşhane Valisi Dr. Yusuf Mayda, Milletvekilleri Doç.Dr. Kemalettin Aydın, Feramuz Üstün, Rize Milletvekili Nusret Bayraktar, Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, DOKAP Başkanı Ekrem Yüce, Gümüşhane Belediye Başkanı Mustafa Canlı ve Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İhsan Günaydın, ilçe kaymakamları, İl Genel Meclisi Başkanı Sebahattin Çobanoğlu, DOKA Başkanı Çetin Oktay Kaldırım, ilçe ve belde belediye başkanları, kamu kurum müdürleri ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Güncelleme Tarihi: 18 Mayıs 2013, 21:07
YORUM EKLE
YORUMLAR
yusuf sadık
yusuf sadık - 12 yıl Önce

bakan sayın yılmaz dersini çalişmış bır bakan olarak son derece rahat ve doyurucu bir bilgilendirme sundu. genç dinamik ve son derece mütavazi bır okadarda güven verici bir kişilik sahibi. yeşil hat projesi bir çok bakanlığın yatırımlarına destek veren bi önemli bakanlığı yönrtiyor. centılmen bakan kendinden kıdemli bır vekili yardımcı yaptı. bu tasrruf ondaki birikimi,n ve ve denli olduğunun bir göstergesi. herkes boş insanı yardıcı alır ki ayak bağı olmasın bu bakan inadına dopdolu birisini aldı ve çalışıyorlar. modern ynetimde seçiciliğe tam bır örnak. kendisine soru sormak deyil bilgi almak için sunduğum önerilere değerlendirme de ismimle hıtab ederek yanıt vermesi benden tam not. rte nin başarisinin burda yattiğini anlamiynlar anlasin. yeşil hatta 5 milyon toka etemesi samimiyetin ta kendisi.gümüşhaneyi sevdi bide onu sevdik. valimiz vekiller,m,z bu durumdan azami yardimi alacaklardır. dokap ve doka başkanlarida dolu yöneticiler. umarim bizim müdürler bu temooya ayak uydurma

SIRADAKİ HABER