Kamu-Sen: Ek zam ve refah payı vazgeçilmezdir

Türkiye Kamu-Sen Gümüşhane şubesi “Ek zam ve refah payı vazgeçilmezdir” sloganıyla basın açıklaması yaptı.

Kamu-Sen: Ek zam ve refah payı vazgeçilmezdir

Sendika temsilcileri ve üyelerinin katıldığı etkinlik 15 Temmuz Zafer Meydanında gerçekleştirildi.

Sendika adına açıklamayı gerçekleştiren Dr. Ali Çıtlak yaşanan ekonomik gelişmelere dikkat çekerek, “Hükümet, ivedilikle memur ve emekli maaş zamlarını gözden geçirmek zorundadır. Enflasyon, büyüme, refah payı, harcamalar ve geçmiş dönemde yaşanan kayıpların telafisi gibi etkenler mutlaka değerlendirilmelidir” dedi. 

Geçen yıl bu günlerde 1 doların 7,90 TL olduğunu fakat bugün yüzde 81 artarak 14,60 TL olduğunu, yine geçen yıl bugünlerde çeyrek altının 724 TL iken bugün yüzde 82 artarak bin 320 TL, geçen yıl bugün 4 kişilik bir ailenin aylık zorunlu harcaması 7 bin 770 TL iken bugün yüzde 24 artışla 9 bin 642 TL olduğunu kaydeden Çıtlak, bir yıl içinde ortalama memur maaşının 567 dolardan 357 dolara gerilediğini, geçen yıl memur maaşıyla 6,2 adet çeyrek altın alınabilirken bugün ancak 3,9 çeyrek altın alınabildiğini söyledi.

“Bir yıl içinde memurun zorunlu giderlere karşı alım gücü aylık tam 1.087 TL eridi”

Enflasyonun resmi rakamlara göre yüzde 21,31 olduğunu fakat memur maaşına yapılan zammın enflasyon farkı da dahil yüzde 16,4 olduğunu ifade eden Çıtlak, “Neresinden tutsak elimizde kalıyor; neresinden baksak maaşlar kuşa dönmüş durumda. Son 10 yıldır memur maaşları enflasyonun bile altında kalıyor ve sürekli eriyor. Bu durum küresel salgınla birlikte sürdürülemez bir hal aldı. Memurlarımız ve emeklilerimiz, yoksulluk sınırının altında, en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz durumdadır. Toplu sözleşme görüşmeleri de etkisiz sendikalar ve malum konfederasyon yüzünden yaralara çare üretmekten uzak kalmaktadır. Daha 3 ay öce, önümüzdeki yıl için %5+7 gibi komik bir rakama davul zurnayla imza atanlar, bugün yüzleri bile kızarmadan toplu sözleşmenin yenilenmesinden söz ediyor. Biz, o zaman da söyledik. “Bu artış ekonomik gerçeklerle bağdaşmıyor. Seyyanen zam içermeyen, refah payı getirmeyen bir zam, en iyi ihtimalle sıfır zamdır. Gelin bu metne imza atmayın.” diye çağrıda bulunduk. O zaman, memurun idam fermanını imzalayanlar, şimdi çıkmış timsah gözyaşı döküyorlar. Bakın yalnızca bir yıl içinde memurun zorunlu giderlere karşı alım gücü aylık tam 1.087 lira eridi. Bu erime memurun alacak hanesinde dururken, %35-40’lara dayanan gerçek enflasyon karşısında memura ve emekli, %5+7 zam ile 2022 yılını tamamlayamaz” dedi.

“Ocak ayında alınacak yüzde 5 zam, mart ayı itibarı ile vergi dilimindeki artışa gidecek”

Verilecek yüzde 5 artışın bir aylık enflasyonu bile karşılamadığını anlatan Çıtlak, “Zaten ocak ayında alınacak yüzde 5 zam, mart ayı itibarı ile vergi dilimindeki artışa gidecek. Yani bu şartlar altında 2022’de memura gerçek anlamda hiç zam yapılmayacak, maaşlar mum gibi erimeye devam edecektir. Hal böyle olunca memur ve emeklilerimizin alım gücü yıldan yıla azalmakta, aile bütçesindeki açık her gün biraz daha büyümektedir. Enflasyon farkı da alım gücünde bir telafi içermiyor; aksine geç kalmış bir mahsuplaşma ile memur maaşlarına reel anlamda sıfır zam yapıldığının tescili olmaktan öteye gitmiyor. Ama her ne hikmetse kamuoyunda sanki memurların bir eli yağda bir baldaymış gibi afaki maaş rakamları dolaşmaktadır” diye konuştu.

“2022 için bütün maaş artışlarının gözden geçirilmesi gerekmektedir”

Kamuoyundaki rakamlarla memurların eline geçen rakamlar arasında dağlar kadar fark olduğunu ifade eden Çıtlak, şunları söyledi: “Doları, Avroyu, altını artık takip edemiyoruz. Raflardaki ürün fiyatları sürekli artıyor. Durum böyleyken memurlarımız göstermelik zamlardan bıkmış durumdadır. Maaş artışı, alım gücünü yükseltmiyorsa, buna zam denemez. Verdiğiniz zam, enflasyonun altındaysa buna zam denemez. Biz alım gücünü yükseltecek, ekonomideki büyümeden çalışana pay verecek gerçek bir zam istiyoruz. Herkes vergide adaletin sağlanmasını bekliyor. Memurlarımız 3600 ek gösterge bekliyor. Emekli yüzünün gülmesini bekliyor. Yardımcı hizmetliler genel idari hizmetler sınıfına geçmeyi bekliyor. Yoksulluk sınırının üzerinde bir maaş talep ediyor. Sözleşmeliler kadro bekliyor ama enflasyon beklemiyor. Meseleleri halının altına süpürünce sorunlar çözülmüş olmuyor. Suya yazılan vaatlerle karın doymuyor. Cep delik, cepken delik, boş tencere kaynamıyor. Toplu sözleşmenin nasıl bir facia olduğunu şimdi herkes yaşayarak anladı. Biz o gün toplu sözleşmeyi kabul etmedik; bu günlerin geleceği gün gibi aşikardı. Daha 3 ay sonrasını bile görmekten aciz olanlar yetkili olunca, bu hezimet de kaçınılmaz oluyor. Bugüne kadar kamu görevlilerinin yaşadığı sorunların temelinde maaş artışlarının hedeflenen enflasyona göre belirlenmesi gelmektedir. Hayallere göre zam verip gerçekleri görmezden gelmenin bedelini kamu görevlilerimiz ödememelidir. Hükümet, ivedilikle memur ve emekli maaş zamlarını gözden geçirmek zorundadır. Enflasyon, büyüme, refah payı, harcamalar ve geçmiş dönemde yaşanan kayıpların telafisi gibi etkenler mutlaka değerlendirilmelidir. %5+7’nin artık hedef enflasyonla da alakası kalmamıştır. Bu nedenle 2022 için bütün maaş artışlarının gözden geçirilmesi gerekmektedir.”

“Memurun ve emeklinin bütçesindeki bu yangını ek zam ve refah payı uygulaması ile söndürün”

Gerçek enflasyon rakamlarının dikkate alındığı, harcamalardaki artışı karşılayacak kabul edilebilir bir oransal artış, geçmiş dönemlerde yaşanan kayıpların telafisi için ek zam, reel gelir artışı sağlanabilmesi için maaşlara refah payı eklenmesinin şart olduğunu ve haklarından aşağısına da rıza göstermeyeceklerini kaydeden Çıtlak, “Yıllardan beri “Hakkınız ödenmez” diyerek alkışlanıyoruz; şimdi ise hakkımızın ödenmesini istiyoruz. Biz artık sırtımızın sıvazlanmasını değil, cüzdanımıza insanca yaşamaya yetecek kadar para konulmasını istiyoruz. Sayın Bakanın “Memurlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz” sözünün gerçekleşmesini bekliyoruz. Ağustos ayında imzalanan toplu sözleşmenin daha başlamadan geçersiz kaldığı gün gibi aşikardır. Sayın Bakan da Hükümet yetkilileri de bu gerçeği kabul etmiştir. Öyleyse gelin çok geç olmadan memurun ve emeklinin bütçesindeki bu yangını ek zam ve refah payı uygulaması ile söndürün. Ek zam ile zararları karşılayın. Refah payı ile gerçek anlamda zam yapın, alım gücümüzü yükseltin. Biz, reel kayıplarımızın karşılanmasını ve ekonomik büyümeden bir çalışan olarak hak ettiğimiz payı istiyoruz. Biz, başta kamu çalışanları olmak üzere tüm Türk milletinin daha güzel bir Türkiye’de, yaşanabilir bir ücretle, refah içinde yaşamasını istiyoruz. Ek zam da refah payı da kamu çalışanlarının analarının ak sütü kadar helal; hakkıdır. Milyonlarca kamu çalışanı, emekli ve aile bireyleri, zaten imzalandığı anda dahi ekonomik geçerliliği olmayan toplu sözleşmenin revize edilmesini beklemektedir. İğneden ipliğe her şeye zamlar yağmur gibi yağarken 25 milyon vatandaşımız, maaşına gerçek bir zam beklemektedir. Ekonomik olarak zor günler geçiren milyonların umutlarını boşa çıkarmaya hiç kimse cüret etmesin ve derhal ek zam ve refah payı uygulamasını hayata geçirsin” ifadelerini kullandı.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Eli badrolu
Eli badrolu - 3 yıl Önce

Malum devletin enflasyonu yüzde 20 iken piyasa enflasyonu en az yüzde 50 ..
Asgari ücrete yapılan zam yerinde ve gerekli idi.
Hükümet yanlıştan döndü.
Şimdi sabit gelirli çalışanlara elle tutulur bir hatırlatma zammı yapmada ...
Bekliyoruz hadi bakalım.

kendi görüşü
kendi görüşü - 3 yıl Önce

bu ülke sadece işçinin memurun ülkesi değil avam tabakasını kimse düşünmüyor ne hikmetse garibanın sesi çıkmıyor ama maaş alanlar yerinde durmuyor hayret

SIRADAKİ HABER