Çevre Sağlığı Derneği Gümüşhane İl Başkanı Fatih Kan, halk eğitimi olmadan, halkla işbirliği kurulmadan çevre ve çevre sağlığı hizmetlerinin etkin ve nitelikli bir şekilde yürütülmesinin mümkün olmadığı söyledi.
Yaptığı açıklamada çevre ve çevre sağlığı hizmetlerinin merkeziyetçi, içe dönük, yönetimin temel fonksiyonlarından uzak bir yönetim anlayışı ile yürütülemeyeceğini, hizmetin her kademesinde toplumun ve çalışanların temsilcileri ile işbirliği kurulması gerektiği vurgusu yapan Kan, vatandaşlarda çevre ve çevre sağlığı bilinci oluşturulmasının önemi üzerinde durdu.
Kan, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Çevre ve çevre sağlığı hizmetlerinin rutin hizmetler olarak algılanıp yürütüldüğü, halk eğitimi ekseninde hiçbir faaliyetin yürütülmediği, böyle bir hizmet anlayışının gelecekte insan sağlığı açısından önemli sorunları beraberinde getireceği ifade edilerek, sağlıklı toplum ve yaşanılır bir çevre için çevre ve çevre sağlığı hizmetlerinin öncelikli hizmetler kapsamına alınması ve halkın eğitimi için örgütlenmeye gidilmesi gerekir. Son yıllarda tedavi edici sağlık hizmetlerindeki olumlu gelişmelere paralel olarak çevre sağlığı hizmetlerini kapsayan koruyucu sağlık hizmetlerinde her hangi bir gelişmenin kat edilmedi. Aksine, bir durağanlığın ve etkisizleştirme çabalarının olduğu gözlerden kaçmıyor. Dünyanın en saygın üniversitelerinden Yale Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeye çalışan ülkemiz, maalesef çevre sağlığı ve doğa korumada dünya ülkeleri arasında en son sıralarda ve birçok en az gelişmiş ülkenin arasında yer alarak, değerlendirilen 132 ülke arasında 109. oldu. Bu tablo karşısında çevre ve çevre sağlığı hizmetlerini yürütenlerin yanında, herkesin ve her kesimin sorumluluğunu yerine getirmesi gerekir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2009 yılında yayınladığı çevre sağlığı istatistiklerinde, hastalıklara bağlı ölümlerin % 19’unu çevresel faktörlerin oluşturduğu belirtilmekte. Bu denli öneme ve etkiye haiz olan çevre sağlığı hizmetlerinin daha etkin ve nitelikli bir şekilde yürütülmesi gerektiği hususunda bir farkındalık oluşturduk. Sağlık Bakanımız ile Çevre ve Şehircilik Bakanımıza, kamu kurumlarının merkez ve taşra teşkilatları bünyesinde yürütülen çevre ve çevre sağlığı hizmetlerine münhasır olmak üzere halkın eğitimini ve işbirliğini sağlayacak şekilde örgütlenmenin bir an evvel gerçekleştirilmesi ve eğitim faaliyetlerinin çevre ve çevre sağlığı hizmetlerini fiilen yürüten personel tarafından yürütülmesi önerisinde bulunuyoruz.”
Güncelleme Tarihi: 24 Mayıs 2013, 18:47
Yaptığı açıklamada çevre ve çevre sağlığı hizmetlerinin merkeziyetçi, içe dönük, yönetimin temel fonksiyonlarından uzak bir yönetim anlayışı ile yürütülemeyeceğini, hizmetin her kademesinde toplumun ve çalışanların temsilcileri ile işbirliği kurulması gerektiği vurgusu yapan Kan, vatandaşlarda çevre ve çevre sağlığı bilinci oluşturulmasının önemi üzerinde durdu.
Kan, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Çevre ve çevre sağlığı hizmetlerinin rutin hizmetler olarak algılanıp yürütüldüğü, halk eğitimi ekseninde hiçbir faaliyetin yürütülmediği, böyle bir hizmet anlayışının gelecekte insan sağlığı açısından önemli sorunları beraberinde getireceği ifade edilerek, sağlıklı toplum ve yaşanılır bir çevre için çevre ve çevre sağlığı hizmetlerinin öncelikli hizmetler kapsamına alınması ve halkın eğitimi için örgütlenmeye gidilmesi gerekir. Son yıllarda tedavi edici sağlık hizmetlerindeki olumlu gelişmelere paralel olarak çevre sağlığı hizmetlerini kapsayan koruyucu sağlık hizmetlerinde her hangi bir gelişmenin kat edilmedi. Aksine, bir durağanlığın ve etkisizleştirme çabalarının olduğu gözlerden kaçmıyor. Dünyanın en saygın üniversitelerinden Yale Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeye çalışan ülkemiz, maalesef çevre sağlığı ve doğa korumada dünya ülkeleri arasında en son sıralarda ve birçok en az gelişmiş ülkenin arasında yer alarak, değerlendirilen 132 ülke arasında 109. oldu. Bu tablo karşısında çevre ve çevre sağlığı hizmetlerini yürütenlerin yanında, herkesin ve her kesimin sorumluluğunu yerine getirmesi gerekir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2009 yılında yayınladığı çevre sağlığı istatistiklerinde, hastalıklara bağlı ölümlerin % 19’unu çevresel faktörlerin oluşturduğu belirtilmekte. Bu denli öneme ve etkiye haiz olan çevre sağlığı hizmetlerinin daha etkin ve nitelikli bir şekilde yürütülmesi gerektiği hususunda bir farkındalık oluşturduk. Sağlık Bakanımız ile Çevre ve Şehircilik Bakanımıza, kamu kurumlarının merkez ve taşra teşkilatları bünyesinde yürütülen çevre ve çevre sağlığı hizmetlerine münhasır olmak üzere halkın eğitimini ve işbirliğini sağlayacak şekilde örgütlenmenin bir an evvel gerçekleştirilmesi ve eğitim faaliyetlerinin çevre ve çevre sağlığı hizmetlerini fiilen yürüten personel tarafından yürütülmesi önerisinde bulunuyoruz.”