Gümüşhane merkez ilçeye bağlı Çamlıköy köyünden Recep Gündüz (83), 55 yıl önce Almanya’ya inşaat ustası olarak gitti. 17 yıl biriktirdiği para ile baba ocağında kurduğu tavuk çiftliği ile bölgenin en büyük aile çiftliği haline geldi.
Kentin Çamlıköy köyünde yaşayan ve çocukluğundan itibaren tavuk çiftliği kurmak isteyen Recep Gündüz, yaklaşık 55 yıl önce Ziraat Bankası'ndan aldığı tavukçuluk ile ilgili bir broşürde yer alan tavuk çiftliğine sahip olmanın hayalini kurmaya başladı.
Almanya'da 17 yıl çalışarak kazandığı parayla Gümüşhane'ye tavuk çiftliği kuran Recep Gündüz, elektrik kontağından çıkan yangında civciv makinelerinin zarar görüp 15 bin civcivinin telef olmasına, hakkında bu nedenle dava açılmasına ve kuş gribi nedeniyle de 45 bin tavuğunun itlaf edilmesine rağmen çiftliğini ayakta tutmayı başarıp aile şirketine dönüştürdü.
Almanya’da 17 yıl süreyle işçi olarak çalışıp biriktirdiği paralar ile Gümüşhane'ye dönüp bir süre sonra kent merkezindeki evinin üst katında tavuk ve civciv besleyen Gündüz, bir süre sonra kentin Çamlıköy köyünde bir tavuk çiftliği kurarak hayalini gerçekleştirdi.
“7 Bin Lira Para Cezası Aldım”
Çiftliği kurduktan sonra birçok olumsuzluk ile karşılaşmasına rağmen yılmayarak çiftliğini aile şirketine dönüştüren Recep Gündüz, yaptığı açıklamada, Almanya'dan döndükten sonra 200 civciv alıp büyüttüğünü söyledi. Yeni satın aldığı tavuklar ile tavuk sayısını 500'e çıkardığını anlatan Gündüz, şöyle devam etti: “Almanya'dan döndükten sonra Gümüşhane kent merkezindeki evimin üst katında tavuk beslemeye başladım. Tavuk satın almak pahalı olduğu için Bursa'ya gidip civciv makineleri satın alıp kent merkezindeki evimin üst katına yerleştirdim. Trabzon'un Yomra ilçesindeki ziraat okulundan yumurta alıp bu makinelerde civciv üretimine başladım. Tam civcivler yetişmişken elektrik kontağından çıkan yangında hem civciv makinelerim hem de 15 bin civcivim yandı. Her şey bitti dedim. Ayrıca civcivleri yaktık diye hakkımda bir de dava açıldı. Mahkemece 7 bin lira para cezasına çarptırıldım. Ancak yılmadım ve yanan makineleri tamir ettirip yeniden civciv üretimine başladım.”
Gündüz, bu civciv makinelerinde yeterince civciv yetiştiremediği için tavukçuluk yapan komşusu Kemal Saygıner'in çiftliğindeki civciv makinelerini 10 yıllığına kiraladığını anlatarak, “Yaklaşık 8 yıl faaliyet gösterdikten sonra orası da küçük gelmeye başladı. Çünkü Saygıner'in 5 bin tavukluk bir kümesi vardı” şeklinde konuştu.
“Kuş Gribi de Vazgeçiremedi”
İşini büyütmek için yaptığı araştırma sonrası 20 yıl önce köyündeki çiftliğini kurduğunu belirten Gündüz, şöyle devam etti: “Çiftliği kurduktan sonra yer tavukçuluğundan vazgeçerek kafes tavukçuluğuna başladım. Kazandıkça çiftliğimi büyüttüm ta ki kuş gribi çıkıncaya kadar. Kuş gribinden çok büyük darbe gördüm. Kuş gribinden 45 bin tavuğumu köyümde ve Gümüşhane Belediyesinin çöplüğünde kuyular açarak torbalar içinde toprağa gömdüler. Ben kuş gribine asla inanmadım ama 45 bin tavuğumu canlı canlı gömdüler”
Buna rağmen yeniden civciv alıp işine devam ettiğini belirten Gündüz, “Şu anda 100 bin tavuğum var. Çocuklarım Hakkı, Kamuran ve Etem Gündüz ile işçilerimizden oluşan 12 kişi, bu çiftlikten ekmek yiyoruz. Yem pahalı olunca Organize Sanayi Bölgesinde yem fabrikası kurduk. Kendi yemimizi kendimiz üretiyoruz. Bu da yetmedi tavuk gübresini değerlendirmek için yine OSB’de organik gübre fabrikası kurduk” açıklamasında bulundu.
Tesisinin bir aile şirketi olduğunu söyleyen Gündüz, kendisi ve dört çocuğu ile tesisi işlettiklerini, altı kişilik bir işçi istihdamı da yaptıklarını belirterek, "Şu anda günlük yumurta üretimimiz 80 bin civarında. Başta Gümüşhane olmak üzere Trabzon, Bayburt, Rize ve Giresun illerine günlük taze yumurta satışımız var. Her türlü paketleme tesisimiz de mevcut” dedi.
Son 3 yıldır tavukçuluk sektöründe büyük bir kriz yaşandığını da belirten Gündüz, şunları söyledi: "Bu nedenle tam kapasite halinde üretim yapamıyoruz. Sektördeki kriz, bizim üretimimizi de olumsuz yönde etkiliyor. Tavuğu, Bursa'da bulunan çeşitli damızlık şirketlerinden civciv olarak alıyoruz. Altı ay süre ile çok iyi bir bakım sonucunda ancak yumurta alma yaşına gelmiş oluyor. Bir yıl gibi kısa bir sürenin ardından yaşlılık dönemi başladığından üretim düşüyor. Yaşlanan tavukları, yurt içi ve yurt dışına satarak, elden çıkarmak zorunda kalıyoruz. Canlı tavuk olarak, Gürcistan ve Rusya'ya ihraç ediyoruz. Gerek yumurta, gerekse yumurtlama dönemi sona eren tavukların satışından herhangi bir şikayetimiz yok.”
Haberin Kaynağı: Gümüşkoza Gazetesi