VALİ AYDIN BARUŞ
“20 nci yüzyılın başlarında ardı ardına gelen savaşlardan dolayı askeri, ekonomik ve sosyal bakımdan büyük zorluklar yaşayan Osmanlı İmparatorluğu ve bu savaşlar nedeniyle yorgun düşmüş Aziz milletimiz, 1914 Ağustos Ayında, sömürge mücadelesi veren devletlerin çıkar çatışmasının neden olduğu bir cihan savaşına girmek zorunda kalmıştır.
Birinci Dünya Savaşı’nda birçok cephede savaşmak zorunda kalan Osmanlı İmparatorluğu’nun ordu mevcudunu bu cephelere dağıtmak zorunda kalması ve bu savaşlarda elem verici insan kayıpları vermesi nedeniyle bazı cephelerde sivil ve milis güçlerin düşmana karşı ordusu ile birlikte direnişi hayati önem kazanmıştır.
Türk Vatanının düşman saldırıları karşısında ordu ve milletiyle topyekün savunma savaşı verilen cephelerin en önemlilerinden biri de Kafkas Cephesidir. Bu cephede Rus saldırıları ile başlayan savaş, 1916 yılının yılı başlarında Erzurum ve Trabzon, sonrasında Erzincan, Bayburt ve Gümüşhane’nin işgal altında kalmasıyla adeta bir ölüm kalım mücadelesine dönüşmüştür.
Harşit Vadisi ve çevresinde bulunan dağlar, kahraman ordumuz ve milletimizin yek vücut olarak vatan topraklarını düşman unsurlarının işgaline karşı cansiperane savunduğu eşsiz bir mücadeleye şahitlik etmiştir. Bu mücadele sayesinde düşman güçler 1917 Temmuz Ayı’ndan 1918 Şubat Ayına kadar Harşit Savunma hattını geçmeye muvaffak olamamışlardır.
Gümüşhane, Kürtün ve Torul’un 1800-3331 metre yükseltisindeki dağ ve yaylalarında kahramanlık destanı yazan askeri ve sivil güçlerimiz kutsal vatan toprağını adeta geçilmez kılmış ve düşmanın Anadolu’nun içlerine doğru ilerlemesine dur demiştir.
Gümüşhane topraklarındaki bu kahramanlık destanlarından biri de Kürtün Kazıkbeli Yaylası Kabaktepe mevkiinde vuku bulmuştur. 7-8 Şubat 1918 gecesinde, Tosyalı Mehmet Yüzbaşı’nın maiyetindeki 6 askeriyle birlikte Rus ve Ermeni birliklerine baskın yaparak onlarca düşman askerini ve çete mensubunu öldürerek şehadet şerbetini içmeleri Gümüşhane’nin ve işgal altındaki diğer vatan topraklarının kurtuluşuna giden yolu açmıştır. Askerlerimizin kanlarıyla yazdığı bu destansı mücadele 12 Şubat’ta Kürtün, 14 Şubat’ta Torul, 15 Şubat’ta Gümüşhane, 17 Şubat’ta ise Kelkit’in düşman işgalinden kurtarılmasına giden yolu açmıştır.
Kafkas Cephesi’nin adeta son savunma hattı olan bu topraklarda birbirinden kıymetli vatan evlatları Rus askeri ve işbirlikçisi Ermeni çetelerinin saldırılarıyla şehit düşmüştür. Bu kıymetlerden birisi de Ermeni çetelerin kalleşçe saldırısında şehit düşen Hüseyin Hüsnü (Selçuk) Hoca’dır. İlimiz merkezinde Hasanbey Mahallesi’ndeki kayalıklarda Hasanbey Mahallesi kadınlarının taşıdığı toprakla oluşturulan kabrine defnedilen Hüseyin Hüsnü Hoca Gümüşhane’nin kurtuluşunda ceddimize manevi ilham veren bir şahsiyet olmuştur.
Kabaktepe Şehitliği’nde vatan toprağını kanlarıyla yoğuran Tosyalı Mehmet Yüzbaşı ve silah arkadaşlarını, Hüseyin Hüsnü Hocayı, Harşit Savunmasında vatan toprağı uğruna can veren ve isimlerini bilmediğimiz nice vatan kahramanlarını rahmet ve şükranla anıyorum. Şehitlerimizin canları ve kanlarıyla geçilmez kıldığı her bir toprak parçasında isimlerini ölümsüz kılmak, çocuklarımıza bu isimleri tanıtmak için elimizden gelen tüm gayreti göstermek Gümüşhaneliler olarak hepimizin üzerinde olan manevi bir sorumluluktur.
Bugün bizler, bağımsız, hür ve saygın bir milletin ferdi olmanın haklı gururunu yaşıyorsak, bunu Gümüşhane’nin ve vatanın kurtuluşu için pervasızca canlarını feda eden kahraman ecdadımıza borçluyuz. Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden vatanı için omuz omuza mücadele eden, iman gücüyle cephede savaşan ve bu uğurda canlarını ortaya koyan aziz şehitlerimiz ve gazilerimiz, milletimizin gönlünde daima yaşayacaktır. Onların bizlere bıraktıkları vatan emanetine sahip çıkmak, yeni nesillerimize şehitlerimizin mirasının kıymetini hakkıyla anlatmak vazgeçilmez mesuliyetimizdir.
Gümüşhane’nin düşman işgalinden kurtuluşunu 107 yıl önceki ruh ve heyecanla idrak ettiğimiz bugün vesilesiyle, başta Kurtuluş Savaşımızın Önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyor, Gümüşhaneli hemşehrilerimizin 15 Şubat Kurtuluş Günü’nü tebrik ediyor, kendilerine en derin hissiyatımla sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
MİLLETVEKİLİ VE TBMM ANAYASA KOMİSYONU ÜYESİ AV. CELALETTİN KÖSE
"İlimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 107. yıl dönümünü kutlamanın haklı gururunu ve mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz. Kurtuluş Savaşı’yla birlikte tüm yurtta olduğu gibi Gümüşhaneli hemşehrilerimiz de ülkemizin savunmasında aktif rol almışlardır. Düşman işgaline karşı, şehrimiz kahraman vatan evlatlarının destansı mücadelesinin sonunda 15 Şubat 1918’de istiklaline kavuşmuştur.
Ecdadın bu kararlı mücadelesi bizlere örnek olmalı, ülkemizi tehdit eden tüm unsurlara karşı bu ruhu her daim canlı tutmalıyız. Aziz şehitlerimizin bizlere miras olarak bıraktığı vatanımızın her karış toprağına sahip çıkmalı ve bu emaneti gelecek nesillere en iyi şekilde teslim etmeliyiz.15 Şubat’ta düşman işgaline boyun eğmeyen bu aziz şehir, şimdi de zalimlere karşı mazlumların yanında olmaya devam edecektir. Gümüşhane, geçmişte olduğu gibi şimdi de kardeşliğin, hoşgörünün şehri olmaya devam edecektir.
Bizler bu anlayışla tüm vatandaşlarımızın huzur ve barış ortamında yaşamlarını sürdürmeleri için çalışıyoruz. Gümüşhane’ye değer katmak ve katkı sağlamak için sorunlarımızın tespiti ve çözümü noktasında şehrin tüm paydaşlarıyla koordineli bir şekilde çalışmalarımızı sürdürdükçe inanıyorum ki şehrimiz, hedeflediğimiz noktalara en kısa sürede ulaşacaktır.
Bu vesileyle 15 Şubat Gümüşhane’nin Kurtuluş Günü’nde, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ülkemizin bağımsızlığı için mücadele eden aziz şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyor, Gümüşhaneli hemşehrilerimin bu gurur gününü kutluyorum.”
MİLLETVEKİLİ VE TBMM İNSAN HAKLARI İNCELEME KOMİSYON ÜYESİ MUSA KÜÇÜK
“Türk tarihi, Türk Milletinin bağımsız yaşama tutkusu ve varlığını sürdürmek için yaptığı inanılması güç mücadelelere ilişkin olaylarla dolu savaşlara sahne olmuştur.
Gümüşhane’miz tarih boyunca birçok zorluğa göğüs germiştir. Ancak, ilimizin düşman işgalinden kurtulduğu yıl her zaman halkımızın hafızasında önemli bir yer tutmuştur.
İlimizin de içinde bulunduğu bölge, stratejik konumu nedeniyle birçok savaşın merkezi olmuştur.
İlimizin kurtuluş mücadelesi, birlik ve beraberliğin simgesi olarak anılmalıdır. Şehrin dağları, düşmanlara karşı direnişin sembolü olmuş, Yörenin vatansever insanları, işgale karşı gösterdikleri cesaretle düşmenin değil, yeniden doğmanın tarihini yazmışlardır.
Tarih şahittir ki; Gümüşhane insanının kalbi, her zaman, vatan aşkı ve millet sevgisiyle dolu olmuştur. Gümüşhaneliler her zaman devletine bağlılığını göstermiştirler.
Bu anlamlı günde, Öncelikle, bu toprakları canları pahasına savunan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor ve kahraman gazilerimize minnetlerimizi sunuyoruz.
Onlar, bağımsızlık uğruna en değerli varlıklarını feda ederek bizlere bugünleri armağan ettiler.
Tarihimizin Kahramanları sayesinde Gümüşhane, düşman işgalinden kurtulmuş ve bağımsız bir Türkiye'nin parçası olmuştur.
Bu özel günde, geçmişin gururunu ve geleceğin umutlarını bir arada yaşarken, bir kez daha hatırlıyoruz ki; tarihimizden aldığımız güçle bugün özgürce yaşayabiliyor ve geleceğe umutla bakarak yarınlarımızı daha güçlü inşa ediyoruz.
Bu vesileyle; Gümüşhaneli hemşerilerimizin 15 Şubat Kurtuluş Günü’nü kutluyor, en kalbi sevgi ve hürmetlerimi iletiyorum.”
BELEDİYE BAŞKANI VEDAT SONER BAŞER
“Gümüşhane’mizin düşman işgalinden kurtuluşunun 107. yıldönümünü kutlamanın idraki içindeyiz. 15 Şubat 1918, Gümüşhane halkının canını, kanını vatan için feda ederek direnişe geçtiği, bağımsızlık için gösterdiği eşsiz cesaretin tarihe kazındığı bir gündür.
Gümüşhane, o gün kahramanlarını, azim ve inançla birleşmiş halkını, tarih yazmış kahramanlarıyla özgürlüğüne kavuşmuştur. Atalarımızın fedakârlığı ve cesareti, bu toprakların bizlere bir miras olarak kalmasını sağlamış, bugün huzur içinde yaşadığımız bu güzel vatanın temelleri atılmıştır. Gümüşhane’nin kurtuluşu, sadece bir şehrin bağımsızlığı değil, tüm milletimizin bağımsızlık mücadelesinin simgesidir. Bu zafer, milletimizin vatan sevgisinin, özgürlüğe olan düşkünlüğünün ve birlikteliğinin en güçlü ifadesidir.
107 yıl önce dökülen kan, bugün barış, huzur ve kardeşlik olarak geri dönmüş, milletimizin gücünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. Gümüşhane’nin kurtuluşu, geçmişin kahramanlık dolu sayfalarının yüceltilmesi ve geleceğe güçlü bir umutla bakılmasıdır. Bugün, bu zaferi kutlarken, atalarımızın gösterdiği azim ve fedakârlığı bir kez daha hatırlıyor, onların bize emanet ettiği bu kutsal toprakları koruma kararlılığımızı yineliyoruz.
Gümüşhane’nin kurtuluşu, milletimizin özgürlüğü için verdiği mücadelenin simgesidir. Bu tarihi günde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum. Gümüşhane’mizin düşman işgalinden kurtuluşunun 107. yıldönümü kutlu olsun."
REKTÖR PROF. DR. HALİL İBRAHİM ZEYBEK
“Gümüşhane, tarihi ve coğrafi yapısı gereği birçok zorlukla karşılaşmış, ancak her zaman birlik ve beraberlik içinde, milletimizin iradesiyle bu engelleri aşmıştır. 15 Şubat 1918 tarihinde Birinci Dünya Savaşı’nın en çetin zamanlarında verilen mücadeleler sonucunda düşman işgalinden kurtulan Gümüşhane ilimiz, bu tarihlerde kahramanca bir mücadele vererek özgürlüğüne kavuşmuştur. Bu zafer yalnızca geçmişin hatırlanması değil, aynı zamanda Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde her daim zorlukların üstesinden gelebileceğini gösteren bir simgedir. Milletimizin bağımsızlık mücadelesinde gösterdiği kahramanlık ve fedakârlığı unutmayacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bugün, bizlere düşen görev; verilen bu çetin mücadeleyi hatırlayarak kazandığımız bağımsızlığı korumak adına çalışmak ve geleceğe daha güçlü bir şekilde taşımaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Gümüşhane’mizin düşman işgalinden kurtuluşunun 107’nci yıl dönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor; gazilerimize de şükranlarımı sunuyorum.”
GTSO BAŞKANI İSMAİL AKÇAY
“1.Dünya Savaşı sırasında Rusların Doğu Anadolu bölgemizi işgali verilen tüm mücadeleye rağmen şehrimize kadar ilerlemiş, bölgede yaşayan Ermeni çetelerine verilen vaatler ile de bu işgal süreci artık bölgemizde yaşayan Müslüman halka karşı yürütülen bir katliam boyutuna taşınmıştır.
İşgalci Rus güçlerinin desteği arkasına alan Ermeni çeteleri köylerimizde işgalci konumuna gelmiş, zorbalıkla ele geçirdikleri bölgelerde halkımızın evlerini yakıp yıkmış, halkımıza çeşitli eziyetler yaparak bu kutsal vatan topraklarından söküp atmak için ellerinden gelen tüm kötülüğü yapmaya başlamıştır.
Anadolu’nun çeşitli köşelerinde yaşanan bu zulme dur demek amacıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başlatılan Kurtuluş Mücadelesi milletimizin vatan ve hürriyetine olan düşkünlüğü ile birlikte büyük bir mücadeleye dönüşmüş, işgalci devletler ve bunların en büyük destekçisi işgalci çeteleri ülkemizden söküp atılmıştır.
Şanlı ordumuz ve aziz milletimizin verdiği bu kutlu mücadele sonucunda işgal altında olan şehrimizde 15 Şubat 1918 tarihinde düşman işgalinden kurtarılmıştır. Bu vatan toprakları ve milletimizin hürriyeti için mücadele ederek şahadet mertebesine ulaşmış tüm şehitlerimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle ve minnetle anarak şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 107. yıl dönümünü ve 15 Şubat kurtuluş bayramını kutluyorum.”
Güncelleme Tarihi: 14 Şubat 2025, 13:31