1-7 Ekim Normal Doğum Haftası nedeniyle bir açıklama yapan Uzm.Dr. Türkmen, kadın bedeninin anne olmak ve neslin devamını sağlamak amacıyla gebelik, doğum ve doğum sonrası süreç için en mükemmel şekilde yaratıldığını söyledi.
Normal doğumun fıtratına en uygun doğum şekli olduğunu ve bu nedenle hayatı tehdit eden haller dışında sezaryenle doğumun tercih edilmemesinin anne ve bebek sağlığı için daha faydalı olacağını vurgulayan Türkmen, “Normal doğum sürecinde salgılanan oksitosin hormonu süt bezlerini uyararak anne sütü oluşumunu sağlar, emzirme kolaylaşır, anne ve bebek arasındaki bağ daha kolay kurulur. Normal doğum sonrasında bebeklerde solunum sıkıntısı daha az görülür. Vajen florasından geçen probiyotik bakteriler sayesinde bebeğin barsak florası daha sağlıklı gelişir ve bağışıklık sistemi güçlü olur. Normal doğum sonrasında iyileşme ve günlük hayata dönüş süreci hızlı, hastaneden taburculuk süresi kısadır. Sezaryen ile doğum gerekli hallerde hayat kurtarıcı olsa da ne yazık ki cerrahi bir prosedürdür, sonrasında anatomik ve kozmetik bozulma oluşturur. Bu da yıllar sonra bile devam eden ağrı ve karın içinde ciddi yapışıklıklara neden olmaktadır. Bu nedenle anne ilk sezaryen ile daha az ağrı çektiğini düşünse dahi sezaryen sayısı arttıkça anne hayatı tehlikeye girmektedir. Bu durum doğum sayısının da kısıtlanmasına neden olur. Buna karşı ilk normal doğum uzun sürse de sonraki normal doğumların süresi gittikçe kısalır ve annenin normal doğumdaki konforu artar” dedi.
Uzm.Dr. Türkmen, anne ve bebek sağlığı için gebelik öncesi ve gebelik süresince anne adaylarının gebe okullarına katılmaları, doğum ve doğum sonrası için hazırlık yapmaları ve kendilerini normal doğum için fiziksel ve psikolojik olarak hazırlamaları tavsiyesinde bulundu.
bilmiyorduk iyi ki söyledin