‘O hep 29 yaşında’

Mardin’in Nusaybin ilçesinde göreve giderken 6 Kasım 2017 günü meydana gelen trafik kazasında şehit olan Özel Harekat polisi Abdul Vahid Tanış’ın eşi Özden Tanış 29 yaşında şehit olan Abdul Vahid’in doğum gününün 21 Ekim olduğunu belirterek ‘O hep 29 yaşında olacak’ dedi.

Mardin’in Nusaybin ilçesinde göreve giderken 6 Kasım 2017 günü meydana gelen trafik kazasında şehit olan Özel Harekat polisi Abdul Vahid Tanış’ın eşi Özden Tanış 29 yaşında şehit olan Abdul Vahid’in doğum gününün 21 Ekim olduğunu belirterek ‘O hep 29 yaşında olacak’ dedi.

Yeni Şafak Gazetesi tarafından hazırlanan “Tabuta Sığmayanlar” konulu belgeselin son konuğu 6 Kasım 2017 tarihinde göreve giderken geçirdiği trafik kazası sonucu Mardin’in Nusaybin ilçesinde şehit olan Gümüşhane’nin merkeze bağlı Arzularkabaköy beldesi sakinlerinden Abdul Vahid Tanış’ın eşi peyzaj mimarı Özden Tanış oldu.

“Doğum günü kutlu olsun, o hep 29'unda”

Şehit eşinin Arzularkabaköy beldesinde bulunan kabrinin başında “Tabuta Sığmayanlar” programına konuk olan Tanış, 21 Ekim’in şehit polis Tanış’ın doğum günü olduğunu hatırlatarak, “Geçen yıl yine yanında olamamıştım. Nusaybin'de görevdeydi. Arkadaşları kutlamasını yapmıştı. 29 yaşında şehadete erdi. Bundan sonra hep 29 yaşında olacak. Sizin sayenizde de ona böyle küçük bir doğum günü hediyesi armağan etmiş oluyoruz. Doğum günü kutlu olsun, o hep 29'unda” dedi.

“Öğretmenlikten ziyade polis olmak istiyordu”

Şehit Polis Tanış’la Erzurum’da üniversiteyi okurken tanıştıklarını hatırlatan eşi Özden Tanış, “Üniversitede beraber okuduk. Eşim edebiyat bölümünde okudu ben peyzaj mimarlığını bitirdim. Üniversiteden mezun olduktan sonra beraberliğimiz hep devam etti, hiç ayrılmadık. Askere gitti mezun olduktan sonra. Zaten polis olmak istiyordu. Öğretmenlikten ziyade polis olmak istiyorum diyordu. Askerliği bitimine yakın bir sınav vardı sınava girdi ve kazandı. İlk atama yeri Erzurum'du. Özel Harekat’ın kendi bünyesinde geçici görevlendirmeleri oluyor. Mardin'e o görevlendirme ile gitti. O dönemde de nişanlandık. Görevlendirilmesi ile nişanlanmamız aynı tarihteydi hemen hemen. Nişanlandıktan sonra zaten hep Mardin'deydi. Evlenince de Mardin'de düzen kurduk” diye konuştu.

“En çok polislik sınavını kazandığı zaman sevinmişti”

Şehit polis Tanış’ın vatanını ve milletini hep çok seven birisi olduğunu hatırlatan Tanış, “Özellikle seçti, özellikle gitti. Bunun zor olduğunu bana her zaman anlatırdı. Ben ona her zaman destek verdim. Ben zaten senin yanında olacağım demiştim. Gitmiştik ama kısa sürdü maalesef. Vahid en çok polislik sınavını kazandığı zaman sevinmişti. Ben onun en çok o zaman mutlu olduğunu biliyorum. Bir de evlendikten sonra beraber vakit geçirdiğimiz zamanlarda mutlu olduğuna şahit oldum. Görev sırasında mutlu olduğunu biliyorum. Hep görevde, eğitim de olurdu” ifadelerini kullandı.

Şehit polis Vahid Tanış’ın çok iyi bir insan olduğunu herkesin bildiğini kaydeden Tanış, “Çok merhametli, yardımsever olduğunu biliyordu. Hep yardıma koşardı. Hatta arkadaşları ziyarete geldiği zaman burada beraber bana destek oldukları zaman şurada oturmuştum. Bir arkadaşı geldi yanıma oturdu. Özden dedi Vahid dedi içimizde her zaman en ağırbaşlı olanıydı, Vahid hepimizin içinde en iyi olanıydı, Allah ona bunu nasip etti, inşallah bize de nasip eder, sen güçlü ol dedi” şeklinde konuştu.

“Şehitlik herkese nasip olmaz diyordu”

Eşinin şehit olmadan 2 gün önce yaşananları gözleri dolu dolu anlatan Tanış, “6 Kasım'da şehadete erişti. 4 Kasım'da Alp Taşdemir şehit olmuştu, onun babasının metaneti beni çok etkilemişti. Videoları izlemiştim. Eşime de söylemiştim. Uzun uzun Alp Taşdemir’i konuşmuştuk. Zaten 2 gün sonra da aynı haber bana geldi. Sanki biraz hissediyor gibiydik. Bana anlatmaya çalışırdı. Evliliğimizin birinci ayında bile bana anlatmaya çalışıyordu ama ben hiç dinlemek istemezdim. Başımıza gelmesini istemiyordum. Dinlemek istemezdim, o bana anlatırdı. ‘Bak herkese nasip olmaz’ derdi. Dinlemezdim” diye konuştu.

Bir hafta önce helalleştiler

Eşinin olaydan 1 hafta önce kendisinden helallik istediğini anlatan Tanış, şunları söyledi: “Helallik de istemişti. Bir hafta önce hakkını helal et demişti bana. Ben de hani ‘Nereden çıktı şimdi durduk yere niye helallik istiyorsun’ demiştim. ‘Olsun sen hakkını helal et’ demişti. ‘Helal olsun’ demiştim ama ‘Bir daha bu konuları açmak istemiyorum, bu konu kapandı’ demiştim. Bir şekilde sana işaretler belli ediyor ama anlamıyorsun. Olay başımıza geldikten sonra diyorsun ki evet helalleştik ve geldi başımıza.”

“Her gün görevdeyim mesajı atardı, o gün atmadı”

Şehit polis memuru Tanış’ın her göreve gittiğinde ‘Görevdeyim, sorun yok’ diye mesaj attığını fakat 6 Kasım sabahı o mesajın telefonuna gelmediğini kaydeden Tanış, “O sabah yazmadı. Saat 8 sularında. Ben merak ettim. Benim de gidecek yerlerim vardı sabah erkenden, cevap vermedi. Sonra aradım. Aradığım zaman da cevap vermeyince benim içime bir şeyler doğmaya başlamıştı. İçime doğdu ve nasıl ulaşabilirimi düşünmeye başlamıştım. Sonra beni bir yabancı numara aradı. Numarayı açar açmaz Vahid’e ne oldu diye sordum, anlamıştım ben. Yaralandığını falan düşündüm. Bana hiç haber vermediği vakit olmuyordu. Bir saat anlaman için yetti ona bir şey olduğunu anlamam için. Vahid’e ne oldu dedim? Bir şey olmadı dediler. Sadece seni ziyarete geldik evde bulamadık dediler. Ben yerimi söyledim telefonu kapattım. Yanında hiç tanımadığım bir kız vardı ona sarılıp ağlamaya başladım. Onlar bana bir şey olmadı dediler ama ben anlamıştım. Yanıma geldiler. Zaten sağlık görevlilerini görünce o zaman anladım. Özel Harekat arkadaşlar geldi. Elimi tutular, direk söylediler. Ümit vermek istemediler. Öyle olsaydı daha kötü olurdu. Kaza mıydı dedim? Çünkü ne olduğunu bilmiyorum. Çok dayanamayacağım için çok ayrıntıyı sormadım. Görev yerine 10 dakika kala kaza geçirmiş. Ve öyle bir haberi geldi” şeklinde konuştu.

“Şehitlik ona nasip olmuşken ben her zaman dik durmaya, ayakta durmaya, güçlü durmaya çalıştım”

Eşinin şehitlik mertebesini “nasip” olarak gördüğünü ve kendisine nasip olmasını istediğini dile getiren Tanış, “Eşim bunu nasip olarak görüyordu ve kendisine nasip olmasını istiyordu. O buna nasip olmuşken ben her zaman dik durmaya, ayakta durmaya, yakın çevreme her zaman güçlü durmaya çalıştım. Hiçbir zaman herkesin içinde ağlamadım. Gözyaşlarım zaten hep içime aktı. Onun yanına geldiğim zaman da ağlamıyorum. Ağırlığından ziyade gururu var. Gururunu taşımaya çalışıyorum. Onun bayrağının gölgesinde her zaman da bunu taşımaya çalışacağım” dedi.

ilgili haber/ler:

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER