Öztekin: Deprem için söylenenleri doğru anlamak lazım

Gümüşhane Üniversitesi akademisyenlerinden Prof.Dr. Ertekin Öztekin, ünlü Jeofizikçi Prof.Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın Gümüşhaneyle ilgili yaptığı deprem tahminini değerlendirerek bu söylemleri doğru anlamak gerektiğini söyledi.

Öztekin: Deprem için söylenenleri doğru anlamak lazım

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ertekin Öztekin, son günlerde Gümüşhane’nin gündeminde ünlü Jeofizikçi Prof.Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın sosyal medya hesabında alfabetik sıraya göre şehirler için yaptığı paylaşımlarda yer alan Gümüşhane için deprem riski değerlendirmesinin ardından bir açıklama yaptı.

“Güvendeyiz Dİ-YE-ME-YİZ”

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğundan hareketle deprem için söylenenleri doğru anlamak ve olası bir deprem için gerekli hazırlıkları şimdiden yapmak gerektiğine vurgu yapan Öztekin, “Genel bir ifade ile özetlenecek olursa, bu paylaşımdan anlatılmak istenen; hocamızın da paylaşımlarında belirttiği gibi Gümüşhane ili sınırları içerisinde büyüklüğü 6’dan daha büyük olan yıkıcı bir depremin beklenmediğidir. Bu ifadeler içimize bir nebze su serpse de rehavete kapılmamalıyız. Bu ifadeleri okuyup “..oh be güvendeyiz” Dİ-YE-ME-YİZ” dedi.

“Gümüşhane ili sınırları içinde büyüklüğü 5-6 arası bir depremi beklemeliyiz”

Prof.Dr. Ercan’dan farklı bir şey söylemediğini fakat söylenilenden neyin anlaşılması gerektiğini açıkça ortaya koymaya çalıştığını ifade eden Öztekin, “Kıymetli hocamız bizlere demek istiyor ki 6’dan daha büyük depremlere göre gerekli tüm deprem hazırlıklarını ilinizde yapar iseniz, olası bir depremi güvenli bir biçimde atlatma ihtimaliniz yüksektir. Hocamızın paylaşımına göre, merkez üssü Gümüşhane ili sınırları içinde olan ve büyüklüğü 5, 5.5, 5.6, 5.8, 5.9 hatta 6 olan bir depremi bekleyebiliriz ve/veya beklemeliyiz. Bu büyüklüklerde bir depremin ilimiz sınırları içerisinde olma ihtimali vardır. Depreme hazırlıkları sadece ilimiz sınırları içinde olacak depremler için yapmamız da yanlıştır. Halen daha acısını en şiddetli olarak içimizde yaşamaya devam ettiğimiz Kahramanmaraş depremini tekrar bir düşünelim. Ülkemizin güneyinde yaşanan bu depremler, ilimizde hatta Ülkemizin en kuzeyinde, Karadeniz bölgesi sahilindeki illerde bile hissedildi. Bu depremden dolayı komşu illerimizde yıkılan evleri, ilimizde kullanım dışı kalan yurt binalarını biliyoruz. Bunun yanında İlimizin hemen güneyinden geçen Doğu Karadeniz fay hattını biliyoruz. Erzincan Bingöl arasında yer alan ve büyüklüğü 7 civarında deprem üretebilecek Yedisu Fayını biliyoruz. 45 ve üzeri yaştakiler komşumuz Erzincan’da yaşanan büyük depremleri ve bunların İlimizde ne kadar hissedildiğini bilir ve hatırlarlar” diye konuştu.

“Gümüşhane olarak deprem hazırlıklarımızı geciktirmeden yapmamız ve başlatmamız gerekir”

Tüm bunlar bir araya geldiğinde hiç kimsenin Gümüşhane’de meydana gelebilecek büyüklüğü 6 ve 6’dan daha küçük depremlerin, komşu illerde meydana gelebilecek büyük depremlerin Gümüşhane’de bir tahribata, bir can kaybına yol açmayacağını söyleyemeyeceğinin altını çizen Prof.Dr. Öztekin, “Hele ilimizdeki yapı stoğu kalitesini, inşaat kalitesini, İnşaat yeri seçimini, zemin etüd faaliyetlerini, resmi ve özel yapı denetim kalitesini ve yeterliliklerini bilen birisi olarak korkulara kapılmıyorum dersem yalan söylemiş olurum. Bunları kimseyi korkutmak için söylemiyorum. Bunları bilen birisi olarak Gümüşhane kamuoyu ile paylaşarak tedbirimizi ve deprem hazırlıklarımızı geciktirmeden yapmamız ve/veya başlatmamız gerektiğini söylüyorum. İlaveten şunları açıkça belirtmek istiyorum. Kahramanmaraş depremlerinde deprem bölgesinde (Şanlıurfa’ da) İnşaat Mühendisliği bölümü olarak katıldığımız hasar tespit çalışmalarında, az hasarlı olarak kayıtlara geçirdiğimiz ve/veya deprem performans ve risk analizlerinin yapıldıktan sonra güçlendirilerek kullanılması gerekir dediğimiz yapılara benzer ve yakın özellikteki binalar şu an ilimizde korkusuzca kullanılmaktadır. Maalesef üzülerek ve endişe içinde söylüyorum bunların arasında resmi binalarımız ve özellikle yavrularımızı gönderdiğimiz okullar da mevcuttur” ifadelerini kullandı.

“Gümüşhane’yi depremden sonra değil önce taramalıyız”

Tüm bunları herkesin gözüne çarpmayan, hatta gözüne alınca ince bir çatlak, sıva çatlağıdır deyip geçtiği, binaların dili olan bazı çatlaklardan anlayabildiklerini kaydeden Öztekin, “Bu dediklerim her bir çatlak ve her bir bina, her bir okul için geçerli değil. Kimse abartmasın, kimse korkuya kapılmasın. Ancak ilimizde böyle yapıların olduğunu gözlemlemek maalesef mümkündür. Bu tür binaların tespit edilmesi için il merkezinde, ilçelerde hatta köylerimizde bir tarama başlatılması gerekmektedir. Gerekli taramaların ardından öncelikli olanlardan başlayarak deprem performans analizlerinin ve gerekiyorsa güçlendirme veya yıkılarak yeniden inşaa çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Gümüşhane’yi depremden sonra değil önce taramalıyız. Bu vesileyle Gümüşhaneli bir akademisyen olarak Gümüşhane’de yaşayanlar adına ilimizin yöneticileri, ilimizin tüm ileri gelenleri ve tüm kurum idarecilerinden hassasiyet göstererek gerekli inceleme ve çalışmaların ivedilikle başlatılmasını istirham ediyorum. Bu Gümüşhaneliler ve Gümüşhane’ de yaşayanlar için bir temel haktır” dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER