Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Halil İbrahim Zeybek, önceki günlerde Cumhuriyet gazetesinde hakkında yayımlanan haberle ilgili açıklama yaptı.
Söz konusu haberlerin kullanılan yöntem ve dil bakımından bu ülke insanının defalarca tanık olduğu ve artık gazetecilik ve insanlık tarihinin yüzkaraları olarak tarihin çöplüğüne atılan bazı medya organlarını hatırlattığını kaydeden Zeybek, "Geçmişte üniversitemizde istediği gibi at koşturan ahlak yoksunu bazı insanların haber değeri taşıyacak hiçbir şey bulamayınca, atandığı günden beri Sayın Rektörümüzü itibarsızlaştırmak adına ahlaksızlığa yönelmesi ve birtakım sözde medya kuruluşlarının da buna çanak tutması doğru bir yolda olduğumuzun önemli bir göstergesidir" dedi.
Zeybek, söz konusu iftiralarla ilgili hukuki sürecin başlatıldığını, vicdanını ve ahlakını kaybetmiş şer odaklarına karşı mücadelelerinin kararlılıkla devam edeceğini belirterek, "Üniversitemizi daha ileri noktalara taşımak adına doğru bildiğimiz yolda emin adımlarla yürümekten vazgeçmeyeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz" diye konuştu.
Rektör Zeybek'in Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü aracılığıyla yaptığı açıklamasının tam metni şu şekilde:
Güncelleme Tarihi: 18 Ekim 2018, 11:2921 Ocak 2017 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından doğrudan atanan ilk on iki rektörden biri olan üniversitemiz rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim ZEYBEK’in, göreve başladığı günden itibaren Üniversitemizde barış ve huzur ortamı sağlanmış, akademik ve idari bütün alanlarda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Yanı sıra, öğrenci sayısı artmış, yeni ön lisans ve lisans programları açılmış ve iki olan profesör sayısı yirmi bire yükselmiştir. Öte yandan, yüksek lisans programları çeşitlendirilmiş, doktora program sayısı üçten yediye çıkarılmıştır. Bu gelişmeler yaşanırken şehir-üniversite bütünleşmesi gerçekleşmiş, üretilen bilgi şehrin istifadesine sunulmuş, uluslararası kongre, sempozyum ve çalıştaylarla üniversitemizin asli misyonuna uygun faaliyetler hız kazanmıştır.
Ne yazık ki bütün zamanını ve enerjisini üniversitemizin gelişimine ve büyümesine adayan Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim ZEYBEK’e karşı karalama, yıpratma ve itibarsızlaştırma çabaları uzun süredir hayretle izlenmektedir. Gelinen noktada, tek gayesi üniversitemizi bilimsel ve sosyal alanda daha da ileriye taşımak, öğrencilerimiz ve öğretim elemanlarımıza ülkemize katkı sunacakları kapılar açmak olan Sayın Rektörümüz’e yönelik olumsuz söylemlerin süreklilik gösterdiği ve iftiraya dönüştüğü üzülerek görülmektedir. Yapıcı her eleştiriye değer vermeyi ve saygıyla karşılamayı ilke edinmiş olan üniversitemiz, iyi niyetten yoksun söz konusu çabaları ve iftiraları şer odaklarının son çırpınışları olarak değerlendirmektedir. Hiç kuşkusuz bu iftiralar, yaşamını eğitim ve bilim odaklı bir anlayış üzerinde temellendiren, insan ilişkilerindeki nezaketi ve muhabbeti ile gerek vicdan sahibi Gümüşhane halkının gerekse üniversitemiz personel ve öğrencilerinin sevgi ve saygısını kazanan Sayın Rektörümüz ‘ün nezdinde elbette yok hükmündedir.
Eleştiri, en iyiye ulaşmanın hayalinin kurulduğu her alanda işin doğası gereği olmazsa olmazlardandır. Ancak konuyu kişiselleştirerek iyi niyet taşımayan birtakım düşünce ve duygularla senaryolar yazmak ve çamur at izi kalsın anlayışıyla hareket etmek kesinlikle kabul edilemez. Sayın Rektörümüz, yıpratma ve itibarsızlaştırma amacıyla uzun zamandır sürdürülen faaliyetlere şimdiye kadar cevap verme gereği duymamıştır. Fakat son olarak Cumhuriyet Gazetesi tarafından “Rektörün Krallığı: Oğlunu da Yanına Aldı” başlığı ile yapılan haber, artık bütün bunlara bir dur demenin zorunlu olduğunu göstermiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, sözü edilen haber yanlı, yönlendirici ve manipüle edici bir içerik taşımaktadır. Göreve başladığı ilk günden itibaren hukuksuz iş yapmama konusunda üniversitemizin bütün yetkili organlarını uyaran ve bu hassasiyetini defalarca yinelemiş olan Sayın Rektörümüz ‘ün yasal alanın dışına çıkmakla suçlanması büyük bir haksızlıktır.
Haber metninde sözü edilen öğretim görevlisi hocamızın atanma süreçleri tümüyle yönetmeliklere uygundur ve kendisine özel bir ayrıcalık tanınması söz konusu değildir. Üniversitemiz bünyesinde kurulması amaçlanan yeni bir bölüm için gerekli olan asgari üç öğretim elemanı ihtiyacını gidermeye yönelik başlatılan süreç şeffaf bir şekilde yürütülmüş olup geriye dönük incelemeye açıktır. Haber metninde yer alan ve ne yazık ki iftira niteliği taşıyan imalar ise gazetecilik mesleği adına son derece talihsiz ifadelerdir.
Haberde adı geçen hocamızın üniversitemiz misafirhanesinde kaldığı herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla aleni olanın bir bilgi gibi sunulması kötü niyetten öte bir anlam taşımamaktadır. Kişiye özel uygulamanın söz konusu olamayacağı misafirhanemizden birçok kurum personelimiz aynı şartlarda yararlanmaktadır. Bir başka deyişle, misafirhanemizde kalan birçok çalışanımızın yararlandığı haktan hocamız da faydalanmaktadır. Asıl hukuksuzluk kendisini bu imkândan mahrum bırakmak olacaktır.
Öte yandan, üzerinden algı oluşturulmaya çalışılan hocamızın 2017 Temmuz ayında Girne Amerikan Üniversitesi ile üniversitemiz arasında gerçekleştirilen işbirliğine yönelik anlaşmanın imzalanması sürecinde Kıbrıs’ta bulunmuş olması tümüyle o günkü görevi ile ilgilidir. O günlerde üniversitemizin Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü’nde çalışan hocamız, Kıbrıs ziyaretine Kurumsal İletişim Koordinatörü olan bayan hocamıza yardımcı olmak amacıyla katılmış olup hiçbir masrafı kurumumuz tarafından karşılanmamış, karşılanması talep edilmemiştir.
Haber metnine konu olan bir diğer başlık ise Sayın Rektörümüz ’ün yasaları ihlal ederek ve yönetmeliklerin dışına çıkarak çocuğuna üniversitemizde öğrenim görmesinin yolunu açtığına yöneliktir. Oysa konuya ilişkin yüzeysel bilgisi olan herkes bilir ki, ilgili yasa ve yönetmelikler ülkemiz üniversiteleri arasında özel öğrenci statüsü çerçevesinde geçişlere imkân sağlamaktadır. Bu kapsamda, 2008 yılında kurulan Üniversitemize şimdiye kadar gelen toplam öğrenci sayısı dokuz, başka üniversitelere giden öğrenci sayısı ise kırk sekizdir. 2017-2018 eğitim öğretim yılında ise üç kişi özel öğrenci statüsünde üniversitemizde öğrenim görürken, sekiz öğrencimiz aynı zeminde başka üniversitelere gitmiştir.
Ülkemizin köklü kurumlarından Sakarya Üniversitesi’nde eğitimini sürdürürken birtakım sağlık gerekçeleri ile özel öğrenci statüsü kapsamında üniversitemiz Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde öğrenimine devam eden öğrencimizin habere konu edilmesinin hiçbir şekilde iyi niyet ve gazetecilik vicdanı taşımadığı açıktır. Öğrencimiz gazete haberinde iddia edildiği gibi Mimarlık Fakültesi’nde değil, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde öğrenim görmektedir. Çünkü haberde söylendiği gibi üniversitemizde Mimarlık Fakültesi bulunmamakta, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi çatısı altında eğitim öğretim faaliyetleri sürdürülmektedir. Bu durum bile adı geçen gazetede çıkan haberin asılsız olduğunu göstermeye yeterli bir sebeptir. Ayrıca genç bir insan üzerinden kişisel kin ve nefretin yansıtılmaya çalışılması ve kendi çıkarları için bir malzeme olarak kullanılması ise en hafif ifadeyle insafsızlıktır. Haber metninde sorgulanan rapor içeriği tümüyle sağlık alanı ile ilgilidir ve doğruluğu alana uzak kişilerin değil raporu veren yetkililerin takdirindedir.
Öte yandan, Sayın Rektörümüz ‘ün çocuğunun, babasının makam gücünü kullanarak derslerini “temizlemek” amacıyla üniversitemize geçiş yaptığı ima edilse de gerçekler bütün çıplaklığı ile ortadadır. Öğrencimizin kaç dersi hangi şartlarda başardığı denetime açık olup incelenme imkânı her zaman mevcuttur. Ancak sormak isteriz, böyle bir gücü kullandığı ima edilen Sayın Rektörümüz, çocuğunun bütün derslerden kolaylıkla geçmesini neden sağlamamıştır? Bütünleme ve yaz okulu sürecini ona neden yaşatmıştır? Öğrencimizin “hiçbir dönem astım ilacı kullanmadığını ve Gümüşhane’de doktora hiç gitmediğini ileri süren okuldaki birçok öğretim üyesi” kimlerdir?
Bütün bunlardan sonra belirtmek isteriz ki, söz konusu haberler, kullanılan yöntem ve dil bakımından bu ülke insanının defalarca tanık olduğu ve artık gazetecilik ve insanlık tarihinin yüzkaraları olarak tarihin çöplüğüne atılan bazı medya organlarını hatırlatmaktadır. Geçmişte üniversitemizde istediği gibi at koşturan ahlak yoksunu bazı insanların haber değeri taşıyacak hiçbir şey bulamayınca, atandığı günden beri Sayın Rektörümüzü itibarsızlaştırmak adına ahlaksızlığa yönelmesi ve birtakım sözde medya kuruluşlarının da buna çanak tutması doğru bir yolda olduğumuzun önemli bir göstergesidir. Sonuç olarak, söz konusu iftiralarla ilgili hukuki süreç elbette başlatılacaktır. Vicdanını ve ahlakını kaybetmiş şer odaklarına karşı mücadelemizin kararlılıkla devam edeceğini ve üniversitemizi daha ileri noktalara taşımak adına doğru bildiğimiz yolda emin adımlarla yürümekten vazgeçmeyeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.
Türkiye'de bunlar standart.
https://onedio.com/haber/seyahatle-mesgul-eski-milletvekilinin-kizi-6-aydir-ise-gitmeden-maas-aliyor-844850