Roma İmparatorluğunun doğudan gelecek saldırılara karşı Anadolu’nun kuzeyine kurduğu stratejik garnizonlardan birisi olan Satala keşfedilmeyi bekliyor.
Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine 26 kilometre mesafede bulunan Sadak köyü sınırları içerisinde yer alan Satala Antik kenti, toprağın altından gün yüzüne çıkacağı günleri sayıyor.
Roma dönemi öncesi Eski Tunç ve Demir çağlarına ait bulgular bulunan Antik Kentte, bugüne kadar gerçekleştirilen tek kazı çalışmasının 1974 yılında Biliotti adlı tarihçi tarafından yapıldığı biliniyor. 1800’lü yıllarda Hogart ve Yorke adlı tarihçilerin araştırması sonucu bulunan Roma 15. Lejyona ait mühürler ise bölgenin tarihsel önemini ortaya koyuyor.
Zigana üzerinden Satala’ya ve Satala’dan İzmit’e uzanan büyük Roma anayolu durakları arasında yer alan tarihi kentten çıkarılan en önemli eser, “Afrodit” büstü ve zafer tanrıçası Nike kabartmasıdır. Londra British Museum’da sergilenen 36 santimetre genişliğinde, 93 santimetre çapındaki büstün, yapılan çalışmalar sonucu milattan önce II.yüzyılın geç dönemlerine ait olduğu tespit edildi.
Afrodit Büstü, birçok tarihi eser gibi yasal olmayan yollardan yurt dışına çıkartılırken, Antik Kentten toparlanan eserlerin bir kısmı Erzurum Arkeoloji müzesinde, aplik ve sikkelerden oluşan bir bölümü ise Gümüşhane müzesinde sergileniyor.
Bölgede yapılan kaçak kazılar sonucu birçok tarihi eser kültür mirasına kaydedilemezken Antik Kentin kalıntılarını Sadak Köyü içerisinde, bina duvarlarında ve sokak aralarında görmek mümkün.
Roma kaynaklarında sıklıkla geçen Satala, batıya açılmada Persler için çıkış yolu olurken, batıdan Anadolu içlerine girip Doğu’ya doğru yayılan Roma İmparatorluğu için de önemli bir sınır garnizonu olarak görev yaptı.
Milattan Sonra 62-72 yılları arasında inşa edildiği tahmin edilen yapıdan günümüze; çeşme, hamam ve kale duvarları başta olmak üzere, çok sayıda askeri ve sivil mimariye ait eser kalmıştır. Bu eserlerin en önemlilerinden bir tanesi de, 47 kemerli yapıldığı bilinen ancak günümüzde sadece 5 kemerinin ayakta kalabildiği su kemeridir.
Sistematik bir kazı yapılmayan ve yalnızca arkeolojik yüzey araştırmasına tabi tutulan Satala, geçtiğimiz Ocak ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından öncelikli kazı alanı olarak ilan edilmişti. Bugüne kadar 2 bin yıllık bölgeyle ilgili herhangi bir çalışma yapılmazken, kazı çalışmalarının ne zaman başlayacağı da merak konusu oldu.
Güncelleme Tarihi: 30 Haziran 2012, 10:00
Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine 26 kilometre mesafede bulunan Sadak köyü sınırları içerisinde yer alan Satala Antik kenti, toprağın altından gün yüzüne çıkacağı günleri sayıyor.
Roma dönemi öncesi Eski Tunç ve Demir çağlarına ait bulgular bulunan Antik Kentte, bugüne kadar gerçekleştirilen tek kazı çalışmasının 1974 yılında Biliotti adlı tarihçi tarafından yapıldığı biliniyor. 1800’lü yıllarda Hogart ve Yorke adlı tarihçilerin araştırması sonucu bulunan Roma 15. Lejyona ait mühürler ise bölgenin tarihsel önemini ortaya koyuyor.
Zigana üzerinden Satala’ya ve Satala’dan İzmit’e uzanan büyük Roma anayolu durakları arasında yer alan tarihi kentten çıkarılan en önemli eser, “Afrodit” büstü ve zafer tanrıçası Nike kabartmasıdır. Londra British Museum’da sergilenen 36 santimetre genişliğinde, 93 santimetre çapındaki büstün, yapılan çalışmalar sonucu milattan önce II.yüzyılın geç dönemlerine ait olduğu tespit edildi.
Afrodit Büstü, birçok tarihi eser gibi yasal olmayan yollardan yurt dışına çıkartılırken, Antik Kentten toparlanan eserlerin bir kısmı Erzurum Arkeoloji müzesinde, aplik ve sikkelerden oluşan bir bölümü ise Gümüşhane müzesinde sergileniyor.
Bölgede yapılan kaçak kazılar sonucu birçok tarihi eser kültür mirasına kaydedilemezken Antik Kentin kalıntılarını Sadak Köyü içerisinde, bina duvarlarında ve sokak aralarında görmek mümkün.
Roma kaynaklarında sıklıkla geçen Satala, batıya açılmada Persler için çıkış yolu olurken, batıdan Anadolu içlerine girip Doğu’ya doğru yayılan Roma İmparatorluğu için de önemli bir sınır garnizonu olarak görev yaptı.
Milattan Sonra 62-72 yılları arasında inşa edildiği tahmin edilen yapıdan günümüze; çeşme, hamam ve kale duvarları başta olmak üzere, çok sayıda askeri ve sivil mimariye ait eser kalmıştır. Bu eserlerin en önemlilerinden bir tanesi de, 47 kemerli yapıldığı bilinen ancak günümüzde sadece 5 kemerinin ayakta kalabildiği su kemeridir.
Sistematik bir kazı yapılmayan ve yalnızca arkeolojik yüzey araştırmasına tabi tutulan Satala, geçtiğimiz Ocak ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından öncelikli kazı alanı olarak ilan edilmişti. Bugüne kadar 2 bin yıllık bölgeyle ilgili herhangi bir çalışma yapılmazken, kazı çalışmalarının ne zaman başlayacağı da merak konusu oldu.