Gümüşhane'den tiyatro ihraç ederek kentin sanatsal anlamda birçok bölgeye tanıtımını yapan ilk ve tek özel tiyatrosu olan Yankı Kumpanya’nın ‘Sahnemizde var, tiyatromuzda var. Neyi bekliyoruz?” sorusu sosyal medyada gündem oldu.
Yeni tip koronavirüs hastalığı salgını (Covid-19) nedeniyle Mart ayından bugüne sahneye çıkamayan ekip tüm ülkede açık hava gösterilerine dikkat çekerek sadece Gümüşhane’de ve birkaç ilde tiyatro gösterisi yapılmadığını aktardı.
Yönetmen Mesut Budak, birkaç ilde daha gösteri yapılmadığını fakat o illerde ya açık hava tiyatrosu olmadığını yada tiyatro olmadığını belirterek, “Gümüşhane’de her ikisi de mevcut” dedi.
Kendi imkanlarıyla tiyatro yapmanın şuan için güç olacağını belirten Budak, “İlimiz otoritelerinin finanse etmesi durumunda halkımız sanata doyacaktır. Covid-19'la beraber sanatın kudretini çok iyi görebildik. Örneğin, aylarca evinden çıkamayan insanların kendilerini motive edebilmek adına sanat faaliyetlerini sanal ortamda takip ettiler. Bu psikolojik bir destektir. Halkımız nasıl olurda kendilerini, ruhlarını bu salgın psikolojisinden arındırabilecek? Çay ocaklarıyla mı? Düğünlerle mi? Zaten seçenekler oldukça kısıtlı!” diye konuştu.
Sema Doğan Yaşam Alanında yıllardır kullanılmayan büyük bir amfi tiyatro olduğunu vurgulayan Budak, “Burası birçok sanat icrası için yeterince uygun. Tiyatro seyircimiz bizi sahnede görmek istiyor. Şu bir gerçek; her toplum yönlendirildiği gibi yol alır. Gelin bu güzel halkımızı sanata yönlendirelim” şeklinde konuştu.
Türkiye’de şuanda tiyatro icra edildiğini, başta Kültür ve Turizm Bakanlığınca devlet tiyatroları koordinasyonunda il, ilçe, belde, köy demeden açık hava gösterileri yapıldığını vurgulayan Budak, “Üstelik matine ve suare yapılıyor. Hem çocuk hem de yetişkin oyunlarla tüm ülkeyi geziyorlar. Henüz birkaç hafta önce Akçaabat'ta Belediyenin desteği ile açık hava tiyatrosu festivali yapıldı. Samsun, İzmir, Adana, Yozgat vs. Ülkenin hemen her yerinde açık hava tiyatroları nerdeyse her gün yapılmakta. Covid-19 ve sosyal mesafe için tedbirler var. İçişleri Bakanlığı oturma alanlarının aralıklı olmasını istiyor. Bu bağlamda, yaklaşık 500 kişilik olan amfitiyatroya 250 kişi alır ve bunu birkaç seansa yayarsak, buna mukabil 3-4 farklı yetişkin, 3-4 farklı çocuk oyunu yaparsak Eylül sonuna kadar tüm halkımız sanata doyar. Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur” şeklinde konuştu.