Yaptığı açıklamada başta 3 büyük maden firması olmak üzere kentte faaliyet gösteren maden işletmelerinin altın, gümüş, bakır gibi değerli madenler çıkardığını kaydeden Saraç, “Peki bu maden firmaları bize soluttuğu zehrin, yok ettiği doğanın karşılığında Gümüşhane ye gözle görülür bir katkı sağlıyor mu? Tabi ki hayır” dedi.

Bu tür firmaların maden çıkardıkları diğer bölgelerde bu şekilde olmadığının gözle görüldüğünü ve buna örnek olarak da Soma’yı gösteren Saraç, “Bir an önce Valilik, Belediye ve sivil toplum örgütlerinin bu işe müdahil olarak buradaki firmalardan şehrimize gözle görülür, elle tutulur katkılar sağlanması için gerekli çalışmalar yapılması gerekmektir” diye konuştu.

Madenlerde çalışan personelin de çalışma şartları ve aldıkları ücretlerin de ele alınması gerektiğini vurgulayan Saraç, “Altın, gümüş gibi madenlerin çıkarıldığı şirketlerde çalışan arkadaşların asgari ücret alması kadar saçma bir şey yoktur. Diğer madenler emsal alınarak ücretler bu şekilde belirlenmelidir. Bir taraftan altın çıkarıp insanları zehirleyip diğer taraftan sana altın çıkartan çalışanına asgari ücret vereceksin. Bu sömürgeci ve köle düzenini bir kenara bırakıp insana insan gibi değeri verin yeter. Tabii ki her şeyin bir bedeli var. Eğer bu şehrin insanlarını zehirleyip doğasını tahrip ediyorsan bununda bir bedeli olacak. Kimse bu şehri sahipsiz sanmasın” ifadelerini kullandı.