Satala Antik Kentinde yapılan kazılarda Anadolu’da ilk kez geç dönem Roma imparatorluğu askerine ait 1500 yıllık demir zırh bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatılan Bartın Üniversitesi Arkeoloji ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü başkanlığında Doç.Dr. Şahin Yıldırım ve ekibi tarafından 4 yıldır devam eden çalışmaların bu yılki kısmında önemli bulgular elde edildi.
Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine bağlı Sadak köyünde Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırını korumak için kurduğu ve Anadolu’da kazı çalışmasının yapılabildiği tek lejyon olan 15.Lejyon’un olduğu bölgede gerçekleştiriliyor.
Erken tunç çağına ait el yapımı seramikler ve Helenistik dönemin bulgularının yer aldığı kazı alanının 6 metre derinliğinde ise geç Roma İmparatorluk dönemine ait olduğu tahmin edilen askeri bir zırh bulundu. Bulunan zırhın ardından çalışmaların yoğunlaştırıldığı kazı alanında çok sayıda tarihi eserin gün yüzüne çıkarılması bekleniyor.
Alanda Roma İmparatorluğu’nun 3.yüzyılın ortalarında en büyük yenilgilerinden birisini aldığı Sasani kralı 1.Şapur’un bölgeyi fethettiği sırada yaşanan bir yangına ait izlere de rastlandı.
Toprağın 40 santimetre altından itibaren 2 bin yıllık devasa duvarların ortaya çıktığı kazı alanında bulunan çok sayıda ok ucu, tiyatro maskı, kandil, Roma eyalet sikkesi, 15.lejyon damgalı tuğla, mızrak, miğfer parçalarından oluşan tarihi eserler Gümüşhane Müzesine gönderildi, bazı eserler restorasyon ve konservasyon işlemine tabi tutuldu.
Beraberinde Kelkit Kaymakam Vekili Köse Kaymakamı İbrahim Gültekin ve Kelkit Belediye Başkanı Aziz Nas ile bölgede incelemelerde bulunan Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek, çalışmaları yerinde inceledi, eserler hakkında uzmanlardan bilgi aldı.
“Örneği olmayan eserlerin gün yüzüne çıkarılmasının sevincini yaşıyoruz”
Çok büyük yapı kompleksi ve onlara ait sütunlar, sütun başları, sütunlu galerilerden meydana gelmiş yapıların yer aldığı Satala Antik Kentinde yapılan çalışmalar sonucu başka bir örneği olmayan demir zırh, tiyatro maskı ve benzer çok değişik tarihi eserlerin gün yüzüne, insanlığın ortak kullanımına çıkarılmasının sevincini yaşadıklarını belirten Vali Taşbilek, “Burası Doğu Roma’nın lejyon kentlerinden, Anadolu’daki 4 lejyondan birisi. 3 Lejyon değişik vesilelerle insanlıkla buluşma noktasında sıkıntı yaşayan, şehirler altında kalmışken Satala Antik Kentimizdeki lejyon kenti ve tarihi kalelerimiz şuanda büyük bir çalışmayla bizim de Valilik, Özel İdare olarak destek verdiğimiz çalışmayla insanlığın mirasına kaydediliyor. İnsanların gelip göreceği bir ortam haline gelme noktasında büyük çalışmalar yapılıyor. Hepsini kutluyorum” dedi.
“Satala dünyadaki herkesin gelip görmesi gereken çok özellikli bir yer”
Önümüzdeki yıl da kazı çalışmalarına katkı sağlamak amacıyla Valilik ve İl Özel İdaresi olarak çok büyük katkılar sağlayacaklarının altını çizen Vali Taşbilek, “Burası çok özel ve anlamlı bir yer. Bunun bütün insanlığın kullanımına, hizmetine sunulması, dünyadaki herkesin gelip görmesi gereken çok özellikli bir yer olması hasebiyle biz de arkadaşlarımıza her zaman katkılarımızı sunmak istiyoruz” diye konuştu.
“Devasa bir yapıyla karşılaştık”
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün sağladığı izinle kazı çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Bartın Üniversitesi akademisyenlerinden Doç.Dr. Şahin Yıldırım, bu yıl Roma İmparatorluğu’nun 4 büyük lejyonundan birisi olan 15.Leyjyonun ana kampı olan kastrumda çalışmalara ağırlık verdiklerini, milattan sonra 5-6. yüzyıllar arasındaki bir döneme tarihlendirilen devasa bir yapıyla karşılaştıklarını söyledi.
“Bütün gövde bölümüyle oldukça iyi korunmuş demirden bir zırh karşımıza çıktı”
Bu çalışma sırasında daha önce çok karşılaşmadıkları bir bulguyla karşılaştıklarını kaydeden Yıldırım, “Milattan sonra 5-6.yüzyıla tarihlendirilen bir Doğu Roma askerinin zırhıydı. Bütün gövde bölümüyle oldukça iyi korunmuş demirden bir zırh karşımıza çıktı. Arkeolojik literatürde kontekste çok karşımıza çıkmıyor bu tip bulgular. Buranın önemli bir askeri merkez olduğu doğrulayan bir gösterge olarak da nitelendirilebilir. Geçen yılki çalışmalarımızda Roma İmparatorluk dönemi miğferinin kulak bölümü ortaya çıkmıştı. Burada artık lejyonla, lejyonerlerle bağlantılı bulgularla da karşılaşmaya başladık. 15.lejyon damgalı tuğlalar, ok uçları, mızraklar, miğfer parçaları gibi buluntular bizim için oldukça önemli veriler olarak karşımıza çıkıyor. Daha önce hiç karşımıza çıkmamış, Anadolu’daki kazılar sırasında erken dönemlere tarihlendirilen daha önce çok karşımıza çıkmamış bir bulgu. Doğu Roma’nın yetkili bir askerinin demirden bir zırhı çıktı” şeklinde konuştu.
“Türkiye’de şuan bir lejyon ana karargahı olarak sadece Satala bulunmakta”
Kandiller, tiyatro maskları, Roma eyalet sikkeleri ve o döneme ait bir çok eser elde edildiğini ve bu eserlerin Gümüşhane Müzesine götürüldüğünü ifade eden Yıldırım, çok önemli bir lejyon kalesi olan Satala gibi Anadolu’da 3 örnek daha olduğunu fakat bazılarının baraj altında bazılarının yerleşim yerlerinin altında kaldığını belirterek, “Türkiye’de şuan bir lejyon ana karargahı olarak sadece ve sadece Satala bulunmakta. Buradaki kazılar bizim için önemli bir keşif. İlk çalışmalar olduğu için bizde Anadolu’da daha önce hiç karşılaşmadığımız türde, hiç görmediğimiz bir mimari doku ve yapıyla karşılaşıyoruz. Anadolu’da antik kentler var ama ilk defa bir lejyon kalesi, bir kastrum kazılıyor. Anadolu’da sadece tek örnek olarak Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırını koruyan lejyonlardan sadece 1 tanesi olan Satala günümüze ulaşıyor” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 04 Eylül 2020, 10:26
Sayın valimizin Sadak ziyaretinde kendilrine Sadakla ilgili sıkıntılarımızı anlatma imkanı bulduk özellikle Sadak ile Satalanın ayrı ayrı düşünülmesi Satalayı gün yüzüne çıkarırken Sadağın yok olmasına göz yumulmaması konusunda fikirlerimizi beyan ettik Sit alanından dolayı inşaat yapmanın zorlaştığını bu yüzden Sadakta çarpık kaçak yapılaşmanın artığını imara açılan yer olmadığından Sadakta yaşayanların göçmek zorunda kaldıklarını ifade ettik 1516 yılından beri Türk boylarının yerleştiği Sadakta Tarihi kalıntıları yıllardır definecilere karşı koruyan Sadaklıların İmar konusu yüzünden göçmelerini önlenmesi ve göçenlerinde Sadağa dönmesi için imara uygun yer tespit edilmesi gerektiğini ifade ettik .Ayrıca sit alanını yeniden tesbit edilmesi gerektiğini gelişi güzel çizilen sit alanının kazının başlaması ve tespit edilen yeni bulgulara göre tekrar düzenlenmesi gerektiğini bu konuda Şahin Yıldırım Hocanın Fikirlerininin olumlu olduğunu ifade ettik.Ayrıca yıllardır bu bölgede yaşayan köylülerin bileğisine baş vurulması gerektiği kazıya faydalı olacak bir çok bilgi birikimi olduğu hatta köydeki evlerin duvarlarındakibir çok objenin nerelerden söküldüğünin bilindiğini bu konuda köy halkı nın bileğisine baş vurulmasının faydalı olacağı konusunda fikir beyan ettik. Son zamanlar köy çevresinde kaçak kazılara karşı önlem alınmasını her gece definecilerin etrafta kazı yaptığına şahit olduğumuzu söyledik. Bizi dinlediği için sayın valimize teşekkür ederiz.