Türk Diyanet Vakıf-Sen Gümüşhane İl Temsilcisi Köksal Sevim, son dönemde bazı kesimler tarafından eleştirilen din görevlilerinin bu olağanüstü süreçte herşeyi yaptıklarını fakat reklamlarını yapmadıklarını söyledi.
Yaptığı açıklamada koronavirüs salgınının başladığı andan itibaren bütün kurumlar gibi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da gerekli tedbirleri alarak uygulamaya geçirdiğini hatırlatan Sevim, alınan kararlar üzerinden din görevlilerinin eleştirilmesini eleştirdi.
“Toplumu din konusunda aydınlatma görevi olan, Diyanet ve din görevlileri, hiç hak etmedikleri kadar haksız eleştirilere maruz kaldılar”
Sağlık Bakanlığının vatandaşların evlerinde kalmaları ve toplu halde bulunmamaları önerisi üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da 16 Mart 2020 tarihinde yaptığı açıklama ile cemaatle namaz ve Cuma namazlarının virüs salgını geçinceye kadar kılınmayacağını bildirildiğini hatırlatan Sevim, “Bu açıklamanın ardından, bazıları bilerek veya bilmeyerek din görevlilerini ve Diyanet’i eleştirme, kötüleme ve küçük düşürme gayretine giriştiler. Toplumu din konusunda aydınlatma görevi olan, Diyanet ve din görevlileri, hiç hak etmedikleri kadar haksız eleştirilere maruz kaldılar” dedi.
“Din görevlileri toplumun ayrılmaz parçası ve asli unsurudur”
Bugün dile getirilen ve geçmiş yıllarda da duydukları eleştirilerden bazılarını sıralayan Sevim, “İmamlar boş duruyor, haksız para kazanıyorlar. Diyanete bu kadar niçin bütçe ayrılıyor. Bütçesi Sağlık Bakanlığına devredilsin. Daha da ileri gidilerek Diyanet’e ne gerek var. Diyanet kapatılsın. gibi sözleri tekrar duyar olduk. Şunu herkes bilmeli ki, din görevlileri toplumun ayrılmaz parçası ve asli unsurudur. Kimse, Diyanet ve din görevlileri ile vatandaşlarımızın arasına giremez. Milletimiz dün olduğu gibi, bugün de yarın da imamına, din görevlisine ve Diyanet’ine sahip çıkmıştır ve sahip çıkmaya devam edecektir” diye konuştu.
“Birilerinin dediği gibi din görevlileri boş durmamaktadırlar”
Din görevlilerinin bugün dünden daha farklı olarak canla başla gayret ettiklerini belirten Sevim, “Çünkü olağanüstü şartlardan geçmekteyiz. Evet, din görevlilerimiz, cemaatle namaz ve Cuma namazı kıldıramamanın üzüntüsü içerisindedirler. Geçici bir süreliğine, sadece camide ezan okumakta ve dua etmektedirler. Kur’an kursu öğreticilerimiz, telefon ve çeşitli sosyal medya vasıtasıyla öğrencileriyle derslerine devam etmektedirler. Ancak, birilerinin dediği gibi din görevlileri boş durmamaktadırlar. Valilik ve kaymakamlıkların oluşturduğu VEFA gruplarında, her daim görev yapmaktadırlar. Sadece VEFA gruplarında mı çalışıyorlar, elbette hayır. Din görevlileri; görev yaptığı sokakta, caddede, mahallede, beldede, köyde ve şehirdeki vatandaşlarımızın hizmetinde olmaya devam ediyorlar. İyi günlerinde olduğu gibi, acılı ve üzüntülü zamanlarında da saat gözetmeden yanlarında oluyorlar. Kimine kardeş, kimine, abla, kimine evlat, kimine amca, kimine arkadaş şefkati, merhameti ve yoldaşlığıyla yanı başındalar. Bu zor günlerde şefkat eli olarak, 65 yaş üstü vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gidererek, gönüllerine giriyor. İnsanları aynı bedenin uzuvları gibi görerek, engelli vatandaşlarımıza kol kanat geriyorlar. Bu süreçte; bir Kur’an kursu öğreticimizi, ihtiyar bir teyzenin sıkıntısını giderirken, kimsesiz bir çocuğun başını okşarken ve çaresiz kalmış bir anneye annelik ederken görebilirsiniz. Sırtına aldığı koliyi, ihtiyaç sahibine taşırken karşılaşabilirsiniz. Hastası olan veya cenazesi olan bir vatandaşımızı teskin ederken, sabretmesi gerektiğini hatırlatırken bulabilirsiniz. Bütün bu yapılanların hiçbir maddi karşılığı olmadığı gibi, bir beklentileri de yoktur zaten. Yapılan bu güzel işlerin, maddiyatla ölçümü olmadığını da bilir” şeklinde konuştu.
“Din görevlileri reklamlarını yapmıyor”
“İmamlar, din görevlileri ne yapıyor veya Diyanet’e gerek yok” diyenlere hatırlatmada bulunan Sevim, “Din görevlilerimiz şunu yapmıyor; reklamlarını, evet kendi reklamlarını yapmıyor. Çünkü biliyor ki, reklama ihtiyacı yok din görevlisinin. O sadece milletimize hizmeti esas almış ve esas olanın Yüce Allah’ın rızasına kavuşmak olduğunu biliyor. Kınayanların kınamasına da aldırmıyor din görevlileri. Haksız suçlamalara elbette üzülüyor, ancak din görevlisi kendini biliyor. Biliyor ki, kendini bilen, Rabbini de bilir. Bu zorlu süreçte; doktor, hemşire ve bütün sağlık çalışanlarımıza, tedavi ve gerekli çalışmaları yapan bilim insanlarımıza, emeği geçen bütün kamu çalışanlarımıza ve Diyanet personelimize, din görevlilerimize ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum. İnanıyoruz ki, bu salgın ve bütün kötülüklerin üstesinden hep birlikte geleceğiz. Yüce Allah (cc) milletimizi, İslam alemini ve bütün insanlığı, virüs salgını başta olmak üzere, görünür ve görünmez bütün kötülüklerden muhafaza eylesin” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Güncelleme Tarihi: 10 Nisan 2020, 14:09