Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinden ‘Fuat Sezgin’ paneli

Gümüşhane Mareşal Çakmak Sosyal Bilimler Lisesi ‘2019 Fuat Sezgin Yılı’ etkinlikleri kapsamında ‘İslam Bilimler Tarihine Adanan Ömür: Fuat Sezgin’ konulu öğrenci paneli düzenlendi. 

Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinden ‘Fuat Sezgin’ paneli

Gümüşhane Mareşal Çakmak Sosyal Bilimler Lisesi ‘2019 Fuat Sezgin Yılı’ etkinlikleri kapsamında ‘İslam Bilimler Tarihine Adanan Ömür: Fuat Sezgin’ konulu öğrenci paneli düzenlendi. 

Gümüşhane Kültür Merkezi salonunda düzenlenen panele İl Milli Eğitim Müdürü Seydi Doğan, Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Ateş, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İbrahim Taş, İl Milli Eğitim Şube Müdürü Onur Aydın, okul müdürleri, öğretmen ve öğrenciler katıldı.

Tanıtım filmiyle başlayan paneli Gümüşhane Üniversitesinde görevli Arş. Gör. Harun Geçer yönetti. Panelist olarak Mareşal Çakmak Sosyal Bilimler Lisesinden beş öğrenci görev aldı.

“Günlük 17 Saat Çalışan Fuat Sezgin 27 Dil Biliyor”

Panel başkanı Arş. Gör. Harun Geçer’in medeniyet kavramına dikkat çekmesiyle başlayan panelin ilk konuşmacısı 10-A sınıfı öğrencisi Şifanur Düzgün, Fuat Sezgin’in hayatını ve amacını konu edindi.  Kronolojik bir bilgilendirme yerine Sezgin’in hayatından seçtiği kesitleri ön plana çıkardığı konuşmasında Düzgün, insan hayatının üstün anlamını bulabilen ve bu anlama adanan bir ömür olarak Sezgin’in hayatını özetledi, günlük ortalama 17 saat çalışan Fuat Sezgin’in 27 dil bildiğini ve çok azimli olduğunu vurguladı.

“Bu Eserleri Hiç Okuyanınız Yoksa Mahvoldum Demektir”

İkinci konuşmacı 12-A sınıfı öğrencilerinden Mehmet Aslan ise dünyanın en büyük bilim tarihçilerinden biri olan Fuat Sezgin’in eserlerinden bahsetti. Birçok eserinin yanında İslam bilim tarihi sahasında 65 yıllık çalışmasının ürünü olan 17 ciltlik Arap-İslam Bilim Tarihi adlı eseri ayrıntılı olarak tanıtan Aslan, Sezgin’in İslam bilimleriyle ilgili müze ve enstitü gibi önemli kurumların kurucusu olduğunu dile getirdi. Sezgin’in eserlerinin Türkçeye tam olarak kazandırılmamış olmasından yakınan Aslan, sözlerini Fuat Sezgin’in şu sözleriyle sonlandırdı: “Bu eserleri hiç okuyanınız yoksa mahvoldum demektir. Bunlar mühim ve lazımdır. Hiç olmazsa benim üzüntümü düşünerek okuyacaksınız.”

Üçüncü konuşmacı 10-A sınıfı öğrencisi Barış Ateş de konuşmasında Fuat Sezgin’in bilimler tarihine dair ortaya koyduğu bazı keşifleri tanıttı. Abbasi halifesi Me’mun’un dünya haritası, matematiksel coğrafyanın Müslümanlara ait oluşu, Amerika’nın Müslümanlar tarafından keşfi ve el-Cezeri’nin 1203 yılında kaleme aldığı eseri şeklinde dört keşfe dair bilgi veren Ateş, Fuat Sezgin’in keşiflerinin bilimler tarihine dair birçok yanlışın düzeltilmesine imkân verdiğini ve bu çalışmalarla bilimler tarihi içinde İslam medeniyetinin hakkını teslim edildiğini belirtti.

Dördüncü konuşmacı 12-C sınıfından Recep Börtek ise Fuat Sezgin’in düşünceleri bağlamında medeniyetimizin dünden bugüne bilimle olan ilişkisini değerlendirdi. Bilimler tarihinde İslam medeniyetinin 800 yıllık altın bir çağının olduğunu ve toplumsal olarak bu mirastan habersiz olunduğu için Batı karşısında aşağılık kompleksi ile hareket edildiğini kaydeden Börtek, bu aşağılık duygusundan kurtulmak ve özgüveni geri kazanmak için geçmişi doğru bilmeye ihtiyaç olduğunu söyledi. Börtek ayrıca Sezgin’in fikirlerinden hareketle geçmişteki başarılarla yanlış bir şekilde üstünlük duygusuna kapılmadan bugünü inşa etmeye dair bir azmi yakalamak gerektiğini söyledi. Börtek, kendisi ve arkadaşlarının bu program için yaptıkları çalışmaların temel gayesinin Fuat Sezgin’i asla sloganlaştırmadan, ondan ilham alarak geleceğe özgüvenle bakabilen, devamında çalışan, üreten ve geliştiren fertler olma yolundaki arzuları olduğunu belirterek konuşmasına son verdi.  

Son konuşmacı 12-A sınıfından Şeyma Tuğ da Sezgin’in “Geschichte Des Arabischen Schrifttums” adlı eseri bağlamında bilimler tarihi ve Rönesans kavramını konu edindi. İlk olarak ilgili eserin 17 ciltten oluştuğunu ve 18. cildin yazımının Sezgin’in vefatı ile yarım kaldığını söyleyen Tuğ, 18. cildin İslam felsefe tarihiyle ilgili olduğunu, bu cildin tamamlanamamış olmasından büyük üzüntü duyduğunu ifade etti. Bu üzüntünün felsefeye duyduğu ilgi ve sevgiyle daha da katlandığını dile getiren Tuğ, Fuat Sezgin’in çalışma prensiplerine değindiği konuşmasında İslam felsefe tarihini onun kaleminden okuyamayacak olmanın büyük bir kayıp olduğunu söyledi. Rönesans kavramını da ele alan Tuğ, bu kavramın uydurma olduğunu Batılı bilim adamlarının çalışmalarından hareketle öğrendiğini, yine Fuat Sezgin’in çalışmalarını incelediğinde bu düşünceyi kanıtlar tespitlere rastladığını söyledi. Sistematik bir halde İslam medeniyetinin bilimler tarihindeki yerinin örtülmeye çalışıldığını dile getiren Tuğ, yeniden bir bilimler tarihi yazılması gerektiğini ifade etti. Fuat Sezgin’in bahsi geçen eserinin İslam medeniyetinin bilimler tarihindeki yerini teslim eden nitelikte olduğunu ve dünya ölçeğinde son derece saygın bir eser olduğunu belirten Tuğ, Sezgin’in kendisi üzerinde uyandırdığı tesiri dile getirerek konuşmasını tamamladı. 

Panel yöneticisi Arş. Gör. Harun Geçer, medeniyetimize dair bir farkındalık uyandırma ve öğrencilere Fuat Sezgin’i tanıma imkânı verdiğini düşündüğü paneli sonlandırdı.

Panel sonrasında Arş. Gör. Harun Geçer’e katılım belgesi ve plaket taktim eden İl Milli Eğitim Müdürü Seydi Doğan, panelin Fuat Sezgin’i öğrencilere tanıtıldığı bir dizi çalışmanın ilk adımı olduğunu belirtti ve tüm katılımcılara teşekkür etti.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER