Gümüşhane Belediyesi’nin İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde düzenlediği ‘Süleymaniye Sanat Günleri’ programın konukları yazar Serkan Türk ve fotoğraf sanatçısı Dilek Bilge oldu.
Mareşal Çakmak Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinin katılımıyla Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nde gerçekleştirilen programa İl Milli Eğitim Müdürü Seydi Doğan, Gümüşhane Belediye Başkan Yardımcısı Hakkı Gündüz, Mareşal Çakmak Sosyal Bilimler Lisesi müdürü Köksal Duman ile öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Program fotoğraf sanatçısı Dilek Bilge’nin “Güz Eskisi” adlı fotoğraf sunumuyla başlandı. Yaklaşık 10 dakika süren sunum izleyicilerin büyük beğenisini kazandı.
Sunumdan sonra sahneye davet edilen Dilek Bilge, Serkan Türk moderatörlüğünde fotoğrafçılık ve yazarlık sürecini anlattı.
Emekli bir öğretmen olduğunu ve fotoğraf çekmeye çok sonradan başladığını aktaran Bilge, kendisine yöneltilen “Neden emekli olmadan önce fotoğraf çekmeye başlamadın?” sorusuna ise okul sürecinde yoğun bir tempoyla çalıştıklarını ve ayrıca ev, iş ve çocuklar arasında fotoğraf çekmeye çok fazla zaman ayıramadığı cevabını verdi.
Emekli olduktan sonra bakış açısında değişiklikler olduğunu söyleyen Bilge, bu sayede de fotoğraf çekmeye başladığını anlattı. İlk şiir kitabı “Dağları Yürüten Rüzgar” ile ödül kazanan Bilge, “Sizi şiir yazmaya iten şey neydi?” sorusuna verdiği cevapta “Aslında hepimiz içimizden hep bir şeyler yazıyoruz ve bunu bir yerlerde biriktiriyoruz. Şiirlerimi 8 yılda yazdım ve bu birikimi hem fazlasıyla okumaya hem de fotoğraf çekmeme borçluyum” dedi.
Eşyaların da bir hikayesinin olduğunu anlatan Dilek Bilge, “Eşyalar içerisinde aslında çok özel anılar biriktiriyoruz ancak daha sonra onları koruyamıyoruz ve bu durum aslında anılarımızı ortadan kaldırıyor” dedi. Bilge, söyleşi sonunda kendisine yöneltilen soruları cevaplandırarak sözlerini noktaladı.
Dilek Bilge’den sonra sahneye yazar Serkan Türk davet edildi. Dilek Bilge moderatörlüğünde devam eden programda Serkan Türk, okuma yazma serüvenine çok erken yaşlarda başladığını ve bu nedenle de eğitim hayatının da çok erken oluştuğunu söyledi.
Sözcükleri yan yana getirmeye başladığından beri hikayeler yazdığını belirten Türk, sonraki süreçte özel radyo kanallarında görev yaptığını dinleyicileriyle paylaştı. Bir süre sonra bunların kendisine yetmediğini dile getiren Türk, bu durumun kendisini edebiyat dergilerine yönlendirdiğini ve şiir ve öykülerini bu dergilere gönderdiğini aktardı.
11. ve son kitabı olan “Ausgang” kitabının bugün itibariyle raflarda olduğunu dile getiren Türk, aynı gün Gümüşhane de söyleşi yapmaktan mutluluk duyduğunu belirtti.
“İlk şiirlerini yazdığında şiirlerinin görülebilir olması için ne yaptın?” sorusuna Serkan Türk, “Şiirlerimi önce çevremdeki güvendiğim insanlarla, öğretmenlerimle paylaştım ve aldığım dönütler bunların bir kitap haline getirilmesini sağladı” cevabını verdi.
İyi bir okur olmadan yazmanın mümkün olmadığını söyleyen Türk, okuma sayesinde insanların kendilerini beslediğini ve bunun da yazma da önemli bir etken olduğunu aktardı.
İnsan ilişkilerinin de yazmada çok önemli olduğunu dile getiren Türk, özellikle usta yazarlara bakıldığında da onların insan ilişkileri sayesinde toplumun bir adım önünde olduklarını anlattı.
“Şiir, öykü ve roman yazıyorsun. Peki bunlardan hangisini yazarken daha mutlu oluyorsun?” sorusunu da cevaplayan Türk, “Bu soru çok sık soruluyor aslında kelimelerle bir şeyi bir araya getirdiğimde mutlu oluyorum” dedi.
Kitap yazma serüveninin kişiden kişiye göre değiştiğini dinleyicileriyle paylaşan Türk, bazı yazarların kitap yazarken kapalı ortamları tercih ettiklerini ve odalarından hiç çıkmadıklarını ancak kendisinin öyle olmadığını sosyal bir kişilik olduğunu ve bu nedenle de herhangi bir yerde herhangi bir koşulda yazabileceğini aktardı. Serkan Türk, söyleşi sonunda dinleyicilerden gelen soruları yanıtlayarak sözlerini noktaladı. Program da ayrıca Serkan Türk ve Dilek Bilge kendilerine ait birer şiiri dinleyicileriyle paylaştı.
Program sonunda yazar Serkan Türk’e plaketini vermek için sahneye davet edilen Hakkı Gündüz ise programın çok verimli olduğunu aktardı. “İnsanların hayatında kültür ve sanat önemli bir yer tutmalıdır” diyen Gündüz, bu tür kültür- sanat programlarının özellikle öğrencilerin bakış açılarında farklılıklar oluşturduğunu aktardı.
Hakkı Gündüz programda emeği geçen başta Belediye Başkanı Ercan Çimen’e, Milli Eğitim Müdürü Seydi Doğan’a, GÜMSAŞ yönetimine ve diğer herkese teşekkür ederek sözlerini noktaladı.
Fotoğraf sanatçısı Dilek Bilge’ye plaket takdimi için sahneye davet edilen Gümüşhane Milli Eğitim Müdürü Seydi Doğan ise yazarların, sanatçıların katıldığı bir program için en uygun liselerden birinin Sosyal Bilimler Lisesi olduğunu aktardı. Kültürün ve sanatın hayatı anlam arayışı içerisinde bizlere fazlasıyla katkı sağladığını vurgulayan Doğan, program temasının bir kısmı hüzünlü olsa da hüzün hayatımızın bir realitesi ve çocukların da bunu zamanla anlayacaklarını söyledi. Programdan çok keyif aldığını ve programın fazlasıyla verimli geçtiğini dile getiren Doğan, program için Belediye Başkanı Ercan Çimen’e teşekkür ederek bu tür etkinliklerin artırılması noktasında Belediye’nin desteğinin sürmesini istiyoruz diyerek sözlerini noktaladı.
Program sorumlusu Zeynel Gündüz de yaptığı konuşmada Gümüşhane Belediyesi’nin destekleriyle Süleymaniye Sanat Günleri programının büyüyerek devam ettiğini vurguladı. Gümüşhane Belediyesi ve Gümüşhane Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kültür-sanat alanında yaptığı işbirliği protokolünün bu anlamda çok büyük önem arz ettiğini aktaran Gündüz, bir sonraki programın 11 Mart’ta yapılacağını belirterek, sanat günlerinin hız kesmeden devam edeceğini söyledi.
Gündüz, programın oluşmasında emeği geçen Belediye Başkanı Ercan Çimen’e, GÜMSAŞ yönetim kurulu başkanı Eyüphan Özyurt’a ve Gümsaş yönetimine, Milli Eğitim Müdürü Seydi Doğan’a ve Mareşal Çakmak Sosyal Bilimler Lisesi Müdürü Köksal Duman’a teşekkür ederek sözlerini noktaladı.