Gümüşhane İtfaiyesinde her gün yapılan koşu ve parkur aktiviteleri hakkında Gümüşhane İtfaiye Amiri Muhammed Aydın bilgilendirmelerde bulundu. Her güne dua ile başladıklarını ve itfaiyecilerin rahatı için bütün olanakların sunulduğunu ifade etti.
Gümüşhane İtfaiye Amiri Muhammed Aydın her sabah yapılan koşu ve parkur hakkında bilgiler verdi. 12 yıl İstanbul’ da görev yaptıktan sonra Gümüşhane’ ye geldiğini ve 3 yıldır burada görev yaptığını ifade eden Aydın, itfaiyecilerin kondisyonunun her zaman yüksek olması gerektiğini söyledi. Bu tür koşu ve parkurların olay yerinde iyi bir getirisi olduğunu, olaylara müdahalede itfaiyecilere hız kazandırdığını dile getirdi.
Güne Dua İle Başlamak
Girdikleri parkurlar hakkında bilgiler veren Aydın, “İtfaiyeler ’de yönetmelik gereği bir iç hizmet uygulama planı vardır, uygulama planında da sabah kalk saati, spor saati, yemek saati hepsi belirlenir. Bizim sabah sporu parkur eğitimi dışarıda, akşam sporu ’da saat 8 ile 9 arası salonda spor yapılıyor. Sabah ki parkur eğitiminin amacı kondisyon, tatbikat amaçlı yani itfaiyecinin yangın yerinde karşılaşılacak engelleri göz önüne alarak hem o tehlikelere karşı kondisyonlarını oluşturmak, hem de öyle bir durumda ne yapması gerektiğini anlatmak, bu yeri geliyor bazen sabahları tatbikata da dönüyor, yani 20 dakika ısınma sporundan sonra, anons veriyoruz 3.katta yangın var mesela mevcut binamızın 3.katında, 2.katında şu bölgede şu kısımda yangın var. İçerde mahsur kalma var gibi bir maket, oyuncak bebek veya dubalarımız var, canlı insan muamelesi olarak kullanıp aramalarını, bulmalarını yangının nasıl müdahale ettiğini ve gerektiğini anlatıyoruz, sabah sporlarında ki amaç bu. Diğer mesela planlarımızda da ne var, mesela 7.30’ da sabah biz posta değişimi yaparken 8.30’ da itfaiyeci duasıyla değişim yapılır. Bunda da hem toplu, aynı anda işe gelen arkadaşla işten giden arkadaş bir araya gelip eksik var mı, bir öncesinden neler yapıldı, göreve gelen arkadaşlara aktarılması, malzemelerde eksiklik var mı araçların diğer ekipmanları kontrol edilip sonrasında da değişim yapılıyor.” diyerek nöbet değişimini dua ile yaptıklarını ve bunu artık gelenek haline getirdiklerini söyledi.
İtfaiyeci Duası
“Allah’ım, tehlikeye her düşmüş canlının özellikle küçük bir çocuk ya da yaşlı birinin imdadına geç kalmadan yetişebilmemiz için bize güç ver.
Yangınla mücadele de bilgi, teknik tecrübemizi arttır.
Sevgimizi inancımızı, cesaretimizi eksiltme, pirimiz İbrahim Peygamberi yanmaktan koruduğun ilahi emrin sırrına bizleri de dahil et.
Kaderimiz’ de şehit olmak varsa eşlerimizi, çocuklarımızı ve yakınlarımızı koru Allah’ım“
Spor Yapılmazsa Formda Kalınmaz
Aydın, itfaiyecilerin ne tür parkurlara girdiği ve ne tür faydaları olduğu hakkında şunları söyledi: “Büyük traktör lastiği mesela bunu balyozla dövme, kol kaslarını geliştiriyor, çünkü: yangın yerine gittiğimiz zaman 2-3 hortum birden alıp ilerlememiz gerekiyor, kol kuvveti gerekiyor. Koşu yapılıyor, koşu’ da bizim işimiz zamanla yarışmak olduğu için bir an önce olay yerine indiğimizde hızlı hareket edebilmek mesela 4’ üncü, 5.katta yangın varsa hızlı bir şekilde koşarak oraya çıkabilmek, burada ki yaptığımız uygulamalar, yaptığımız sporlar bize yangın yerinde olumlu olarak geri dönüyor. Ama bu sporu yaparken sporu yapmış olmak için değil, gerçekten ondan faydalanmak ve onun kattığı kondisyonu yangın yerinde kullanmak ki arkadaşlarımız da bunun faydasını görüyor. Hem de Gümüşhane küçük bir şehir, her gün yangın çıkan bir yer olmadığı için ister istemez burada çalışan personel spor yapmazsa, eğitim yapmazsa formda kalamaz. Bir yangın oluyor,1 ay sonra bir daha yangın oluyor, büyük şehirler gibi değil her gün o yangını yaşasa, her gün o tecrübeyi, hem o yorgunluğu yaşasa spor da ihtiyaç olmaz ama burada daima spor yaptığınız zaman olası bir durum karşısında hazırlıklı olmak asıl amaç o. Yani o eforu, kondisyonu, yorgunluğu, hamlığı atmış olmak ve hazır olmaktır.”
Zenginleştirmeyi Biz Yapıyoruz
Parkur ve egzersizlerin zenginleştirilebilir olduğunu ve bu zenginleştirmeyi kendilerinin yaptığını dile getiren Aydın, “Küçük araç lastiklerinin içerisinden koşarak geçmek, yani yangın yerinde yanan bir alan içerisinde bazı yerlerde göçükler oluyor, bazı yerlerde tahtalar düşüyor, birikiyor düz bir yolda yürümüyoruz sonuçta yangının içerisinde tahtalar, yanan eşyalar da yürümeniz biraz zor oluyor. Mesela bunu birebir yaşatıyor bize burada. Zenginleştiriyoruz ne yapıyoruz mesela, sıçrama tahtası, atlama tahtası yapıyoruz. Diyoruz ki hortumlarla 5’ e 10 kalaslar yani ince kalasların üzerinde yürüyoruz. Burada ki amaç da gittiğimiz yangın yerinde bir bahçeli ev düşünün bunun yandığını başka bir yerden müdahale etmemiz gerekiyor bu sefer duvardan atladığınız yani burada uyguladığımız sistem tamamıyla beynimizde yangın yerinde karşılaşabileceğimiz olayların burada parkurunu kurmuş oluyoruz. El alışkanlığı kazandırmış oluyoruz yani sürekli hortumları nasıl bağlayarak işte o el alışkanlığını sürekli tutmak, çünkü el alışkanlığınız gittiği zaman olay yerinde hortumu lansa bağlamayı, rekorları birbirine geçirmeyi uğraştığınız zaman dediğim gibi burada amaç zamanla yarışmak zaten. Yani küçük bir odanın ortalama 25-30 metrekarelik bir odanın bir kibriti çakıp bıraktığınız da 3 dakika içerisinde komple yandığını düşünürseniz sizin olay yerine hem ne kadar hızlı gitmeniz gerektiğini, hem de olay yerinde ne kadar hızlı hareket etmeniz gerektiğini önemi ortaya çıkar. Dolayısıyla bu sporların bu eğitimlerin itfaiyecilere çok büyük katkıları var ki bizde bunu sürekli beynimizde dediğim gibi yangın yerinde ki durumu bizim orada karşılaşacağımız zorlukları canlandırıp ona göre de burada bir parkur kurduk, ona göre de eğitim yapıyoruz” dedi.
İtfaiyecilerin Rahat Etmesi İçin Her Şeyi Yapıyoruz
Normal bir günlerinin nasıl geçtiğinden bahseden Aydın, aynı zamanda ikaz ışıklarının anlamlarını da ifadelerine ekledi. Her yangına aynı ciddiyet ve önemle gittiklerini söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Saat sabah 9-10 arası spor, sonrasın da personelin dinlenme ve terini atması için duşu, sıcak suyu, yatakhanesi her şey mevcuttur burada. 14.30 ile 15.30 arası sosyal sorumluluk projesi kapsamı altında bu da bizim kendi projemiz kitap okuma, günlük 1 saat kitap okuma saatimiz var. Kütüphane oluşturduk, kitap okuma alanı oluşturduk. Akşam yemeğinden sonra akşam saat 20.00’ da yemekten sonra spor olsun dedik. İtfaiyecilerin rahat etmesi için her şeyi yapıyoruz. Çünkü evde çocuğundan, anasından babasından çok vardiya arkadaşlarını görüyor. Haftada 2 gün buradalar yani 48 tam saat, hiçbir erkek 48 tam saat evinde geçirmez. Yani burada 48 tam saat geçirdiği için o insanların burada biraz daha diyalogları olsun, kendilerini kişisel anlamda yetiştirmeleri açısından olsun, rahat edebilme açısından olsun bunlar sağlandı. Mesela personel burada maç izlemek istediği zaman maçını izliyor. Çayımız var sürekli 24 saat, yemeğimiz yine aynı şekilde burada da personelin birbiriyle olan iletişimini sağlamaktır. Masa tenisi salonumuz var. Ama temelinde her an yangın çıkacakmış gibi ve her an bir olaya gidecekmiş gibi hazırlıklı olmaktır. Bizim her yerde ışıklarımız vardır, sarı, kırmızı ve yeşil hepsinin farklı bir anlamında olduğu lavabolarda da vardır, duşlarda da vardır, yatakhanelerde de vardır, garajda vardır. Yani binanın neresinde olursanız olun bu ışıklar vardır. Sarı yanarsa çöp yangın, ufak yangın, kırmızı yanarsa büyük bir ikametgah yangını, yeşil yanarsa da bir canlı kurtarma olduğunu anlıyoruz.“
Bu İşi Yapacaksanız Merhamet Duygusu Çok Önemlidir
Pazartesi günleri AYAY(Afet Yönetimi Acil Yardım) bölümüne ders verdiğini söyleyen Aydın, “Geliyorlar içeride derslikte, projeksiyon cihazımız var konularını anlatıyoruz, yangına müdahale, yangın söndürme gibi konuları anlatıyoruz. Ama bir çoğu afet müdahale de çalışmayı düşünüyorlardı. Mesela bizim derslere geldikten sonra o atmosferi yaşayıp, aşağıda uygulamalarda o itfaiyeciliğin hissini yaşadıktan sonra bir çoğu itfaiyeci olmaya karar verdi. Ben öneririm çünkü, itfaiyecilik dualı bir meslek, güzel bir meslektir, insanlara yardım etmek, insanların koşarak kaçtığı yere, koşarak girmek bir kahramanlıktır, cesaretlilik öyküsüdür. Bu işi yapacaksanız öncelikle merhamet çok önemlidir bu meslekte. Yani içerde mahsur kalanı kendi yakınınız gibi görmek, o merhamet duygusu olması gerekiyor” diyerek sözlerini noktaladı.
Haber: Kadir Tekin
Haberin Kaynağı: Olay Gazetesi
Allah kolaylıklar nasip etsin tüm kahraman emekçi kardeşlerime.