Vali Mayda, öğrencilerin sorularını cevaplandırırken, “Bugün bile çocukluktan gençliğe geçseydim yine okuyacağım okul bugün bitirdiğim okul olurdu” dedi.
Öğrencilere kamu yönetimi ile ilgili bilgiler veren Vali Mayda, “1982 yılında yüksek öğrenimime Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler fakültesinde başladım. Hedefimde de bu meslek vardı. Sizin okuduğunuz bu bölümde güzel bir bölüm, şunu gördük ki çalışıp gayret ederseniz ülkemizde her makama geliniyor. Gayret lazım, azmetmek lazım, iddialı olmak lazım ondan sonra da bu görevleri istemek lazım, bu makamlara talip olmak lazım. Yalnız geldikten sonra şunu görüyorsunuz ki aldığınız görev hem iftihar edilecek hem de memnuniyetle çalışılacak bir görev ancak önemli de bir yük, hissederseniz manevi bir yükümlülük aldığınızı görürsünüz. Vatandaşın sorunlarını çözmek için gerekli çabayı göstermelisiniz. Diğer taraftan değişik hizmet taleplerini çözmek için yoğun çaba göstermelisiniz. Bu tür bölümlerin ülkedeki her üniversitede olması sizin için dezavantaj değil. Lise öğreniminden sonra üniversitelerde her alanda okuma hakkına sahipsiniz rekabet var. Kendinizi iyi yetiştirirseniz rakiplerinizin fazla olması bir şeyi değiştirmiyor. Bu bir piramit gibi. Piramitin alt tabanından başlamak üzere her aşamada daha çok gayret ve çabayla piramitin üstüne doğru tırmanıyorsunuz. Bu çalışmakla, daha çok çalışmakla olur. İşte sınava girdiniz burada okuyorsunuz, daha çok çalışsanız başka bir üniversiteye giderdiniz yada daha az çalışsaydınız burayı kazanamazdınız.” dedi.
Vali Mayda, sosyal bölümlerin diğer bölümlerden daha farklı olduğunu söyleyerek; “Avrupa’da daha farklı bir öğretim var. Sınavda sorulan sorulara verilen cevapların yanı sıra Avrupa’da üniversitede hoca soruyor ‘sen bu cevap kağıdının neresindesin’, yorum gerektiren soruya ‘senin yorumun ne’, sizden katkı istiyorlar. Bizim de ülke olarak gelmemiz gereken nokta bu, katkı yapacaksınız, katkı koyacaksınız. Üniversite öğrencisi lise öğrencisi gibi olmamalı. Sosyal bölümlerde okuyan öğrenciler özellikle medeni sınırlar içerisinde katkılarını koymalı. Hocadan farklı da düşünmeli, uygun üslupla da aktarmalı. Öğrencide öğretmende öğrenci durumundadır. Konulara analitik bakın ve bir model geliştirin sosyal alanlar buna elverişlidir. Bir diğer tavsiyem de yabancı dili çok iyi öğrenin. Şu an öğrenim gördüğünüz Üniversitemiz genç bir üniversitedir. Okulumuz ve öğretim kadrosu nitelikli öğretim görevlilerinden oluşmaktadır. Rektörümüz pozitif enerji veren bir yönetici. Dolayısıyla üniversite her yıl üzerine daha da koyarak başarılı oluyor. Üniversite rektörümüz iki uluslararası ödülle taltif edildi. İyi bir insan, iyi bir araştırmacıdır. Eğitim devam eden bir süreçtir. Sosyal bölümlerde okuyan öğrenciler her konuda ayrım yapmadan çok okumalı, sizlere başarılar diliyorum.” şeklinde konuştu.
Güncelleme Tarihi: 04 Ekim 2012, 15:54