Yeni hastanede doku onarımı ameliyatı yapıldı

Yeni Gümüşhane Devlet Hastanesi’nde trafik kazası sonucu belden aşağısı felç olan ve bası yarası bulunan bir hastaya “Doku Onarımı” ameliyatı yapıldı.

Yeni hastanede doku onarımı ameliyatı yapıldı

Gümüşhane Devlet Hastanesi’nde göreve başladığından beri birçok başarılı ameliyata imza atan ve hastaları tarafından çok sevilen plastik cerrahi uzmanı Op. Dr. Harun Karaduman bu kez de genellikle büyük hastanelerde gerçekleştirilen, bası yarası olan bir hastaya doku onarımı operasyonu uyguladı.

Ameliyatı gerçekleştiren Op. Dr. Harun Karaduman operasyonun evrelerini şu şekilde açıkladı. “Bası yaraları, yani halk tabiriyle yatak yaraları sıklıkla kemik bir çıkıntının olduğu bölgedeki basınca bağlı oluşan lokalize yumuşak doku hasarlanmalarıdır. Bası yarası, hasta grubu çoğunlukla akut yoğun bakım ünitesinde olanlar, hemşire bakımı altındaki hastalar ve paraplejik yani belden aşağısı felç olan hastalardan oluşmaktadır. Genel olarak, hastanede yatırılarak tedavi edilen hastaların yaklaşık olarak %9’ unda bası yarası gelişir ve bu bası yaralarının da yaklaşık %75 kadarı pelvik yani leğen kemiği bölgesinde görülür. Bası yaraları malesef sıklıkla yatağa bağımlı ve bakım ihtiyacı olan hastalarda görülüyor ve gördüğümüz yara sıklıkla buzdağının görünen kısmı oluyor. Birçok bası yarası hastaya havalı yatak temin edilmesi ve saat başı pozisyon değişiklikleri gibi basit kurallara dikkat edilip, gerekli önlemler alınarak pansumanla takip edilmesi koşuluyla kendiliğinden iyileşebiliyor; ama bazen bu yaralar ameliyat gerektirecek kadar ciddi boyutlara ulaşabiliyorlar. Bu durumda da biz plastik cerrahlar olarak hastanın yaş, ek hastalıkları ve klinik durumunu da göz önünde bulundurarak uzak ya da yakın çevreden free yani serbest ya da lokal flep dediğimiz doku nakilleri planlıyoruz.  Erkek hastamız 2017 yılında geçirdiği trafik kazası sonrası paraplejik yani belden aşağısı felç kalmıştı. 2017 yılının kasım ayında sakral bölgedeki bası yarasından dolayı Gümüşhane dışında bir merkezde ameliyat edilmişti. Hastamız Başhekimimiz ve aynı zamanda Genel Cerrahi Uzmanı olan Op. Dr.Ulaş Karabay hocamız tarafından bana danışıldı. Tekerlekli sandalye kullanan hastamızın ischium yani oturga kemiğine kadar uzanan Evre 4 yani kemik yapının da açıkta olduğu bası yarası mevcuttu. Hasta bası yarası bölgesindeki yara temizliği yapıldıktan sonra, bize devredildi” dedi.

Hastaya öncesinde üç seans negatif basınçlı yara tedavisi yani vakum tedavisi uyguladıktan sonra doku defekti onarımı amacıyla ameliyata aldıklarını kaydeden Karaduman, “Hastamızın ischium yani oturga kemiğini açığa çıkarmış kalça ve arka uyluk bölgesini içeren yaklaşık 10x10 cm lik bir doku defekti mevcuttu. Ayrıca doku defekti olan bölgenin iç kısmında poş dediğimiz kapatmamız gereken büyük bir boşluk vardı. Hastamıza Ankara Şehir Hastanesi ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden hocam olan Prof. Dr. Mustafa Erol Demirseren’ in literatüre katkıda bulunduğu Biceps femoris kas flebi  ve Posterior Uyluk Flebi ile doku onarımı ameliyatı planladık ve bu ameliyat tekniğini hastamıza ayrıntılı bir şekilde anlattık ve bu ameliyatın hastanemiz koşullarında rahatlıkla yapabileceğimizi söyledik. Hastamızın da onayını aldıktan sonra, yaklaşık 6 saat süren bir operasyonla doku defektini kapatmış olduk. Uyluğunun arka kısmındaki biceps femoris denilen iki başlı bir kasın uzun başını fibula yani baldır kemiğine yapıştığı yerden ayırdıktan sonra, damarlarına zarar vermeden kası ters çevirerek poş dediğimiz boşluğu doldurduk ve daha sonra üzerini bu kasın üzerini de posterior yani arka kısımdan doku transfer ederek kapattık. Ameliyat sonrası postoperatif dönemde ise hastamız yaklaşık 2 hafta yatağında immobil yani hareketsiz bir şekilde kaldı ve hastamıza ek olarak sıvı diyet uyguladık. Bu süreç hem hasta hem de bizim açımızdan oldukça zorluydu. Bu ameliyatlar hastanın yaşam konforunu oldukça değiştiren ameliyatlar. Şimdi hastamızı şifa ile taburcu ediyoruz” diye konuştu.

Bir plastik cerrah olarak hastanın tekerlekli sandalyeye tekrar oturup hareket edebilmesinin ve günlük işlerinin bir kısmını yardımsız yapabilmesinin kendisi açısından mutluluğunun tarif edilemez olduğunun altını çizen Karaduman, “Ben de öncelikle ameliyat öncesi ve sonrası dönemde bilgi, birikim ve desteğini eksik etmeyen Prof. Dr. Mustafa Erol Demirseren hocama, ameliyatı birlikte gerçekleştirdiğim fedakar ameliyathane hemşirelerime ve ameliyat sonrası dönemde hastanın bakım ve takibini tabiri caizse bir çiçek gibi takip eden plastik cerrahi servisi hemşirelerime, ameliyat öncesi süreçte hastanın yara yerinin gerekli müdahalelerini yapan Genel cerrahi uzmanımız ve Başhekimimiz Ulaş Karabay’a ve kıymetli yönetimine, ayrıca Gümüşhane İl Sağlık Müdürlüğüne de teşekkür ediyorum” dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER