Gümüşhane’de Ne Kadar Ermeni Yaşıyordu?
1869 Trabzon Vilayeti Salnamesi’ne göre Gümüşhane Sancağı dahilinde toplam 24.328 Müslüman nüfusa karşılık 718 Ermeni yaşamaktaydı. Aynı kaynağa göre Gümüşhane sancak merkezinin nüfusu 3.240 kişi idi. Ermeni nüfusunun büyük çoğunluğu sancak merkezinde yaşıyordu. Buradaki rakamlardan da anlaşılacağı üzere Ermeni nüfus oranı Müslümanlara nispeten oldukça düşüktü.
1900 yılına gelindiğinde ise Gümüşhane Sancağında Müslüman ve Ermeni nüfus dağılımı şöyle idi: Merkez kazada 24.510 Müslüman, 1.379 Ermeni bulunuyordu. Torul kazasında Müslüman nüfus 22.70 iken Ermeni nüfus kaydına rastlanmamıştır. Kelkit kazasında 25.695 Müslüman, 109 Ermeni vardı. Şiran kazasının ise 14.786 Müslüman, 22 Ermeni nüfusu mevcuttu. Toplam 119.968 nüfusa sahip olan Gümüşhane Sancağı’nda 1.712 Ermeni yaşamaktaydı. Ermeni nüfusu, Gümüşhane Sancağı’nın toplam nüfusunun ancak % 1.4’üne denk gelmekteydi.
Gümüşhane'de Ermenilerin Yaptığı İlk Katliamlar 1895 yılında Oldu
Gümüşhane'de Ermenilerin Yaptığı İlk Katliamlar 1895 yılında Oldu
1895 yılında Anadolu’nun pek çok yerinde olduğu gibi Gümüşhane’de de Ermeni hadiseleri ortaya çıktı.Gümüşhane’deki Ermenilerin 1895 yılında çıkardıkları isyan Trabzon’da meydana gelen olayların bir halkası niteliğinde olmuştur. Nitekim, Trabzon Valiliği’nin Babıali’ye gönderdiği 12 Ekim1895 tarihli raporunda Trabzon’da meydana gelen hadiselerle ilgili bilgiler verdikten sonra Gümüşhane Sancağı’ndaki Ermeni hadiselerinde Müslümanlardan 3 ölü bir çok kişinin de yaralandığı ifade ediliyordu.
Gümüşhane’deki 25 Ekim 1895 tarihli Ermeni hadiseleriyle en kapsamlı bilgiyi dönemin Zabtiye Nazırı Hüseyin Nâzım Paşa, Ermeni Tarih-i Vukuatı adıyla kaleme aldığı daha sonra Ermeni Olayları Tarihi adıyla neşredilen eserde vermiştir. Paşa’nın verdiği bilgiye göre Ermeniler, Müslümanlar üzerine ateş açmışlar, ateş açılan yerde asker bulunmadığından Müslümanlar, kendilerini müdafaa etmek isteyince çatışma çıkmıştı. Hadiseyi haber alan kasaba yakınındaki köylüler hemen olay yerine akın etmişler ve devam eden dört-beş saatlik çatışmadan sonra Müslümanlardan dört kişi ölmüş ve bir çok kişi de yaralanmıştı.
İsyanında Zarar Gören Ermenilere Devlet Yardım Elini Uzatmıştı
Gümüşhane’deki olayların yatışmasından sonra Ermenilere yardım edilmesi için çalışmalar yapılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda 1895 Gümüşhane olaylarında zarar gören Ermenilere Osmanlı Hükümeti, ikişer mecidiye verilmesini kararlaştırmıştı. Olayları çıkaran Ermeniler olmasına rağmen devlet onları korumuş ve gördükleri zararları telafi etme yönüne gitmiştir. Devletin bu alicenaplığına rağmen Ermeni isyanları durmamış daha sonraki yıllarda Gümüşhane ve Anadolu’nun diğer vilayetlerinde ayaklanmalar çıkarıp Türk halkına saldırmışlardır.
Gümüşhane’deki Ermeni hadiselerinde üzerinde durulması gerek önemli bir husus da Ermenilerin tebdil-i kıyafet ederek eylem yapmalarıdır. Aslında Ermenilerin bu taktiği Osmanlı Devleti’nin diğer bölgelerinde de uyguladıklarını görmekteyiz. Ermeniler bu şekilde hareket ederek Türklerin Ermenileri öldürdüğü imajını Avrupa kamuoyuna vermeyihedefliyorlardı.
I.Dünya Savaşı Sırasında Gümüşhane’de Ermeni Terörü
I.Dünya Savaşı Sırasında Gümüşhane’de Ermeni Terörü
Rusya’da meydana gelen Bolşevik İhtilali’nin ardından Rus ordusunun çözülmeye başlamasıyla beraber Ermeni terörü başlamıştı. Osmanlı Kafkas Orduları Kumandanı Vehib Paşa’nın bildirdiğine göre, 15 Ocak 1918 tarihinde Gümüşhane’nin güney doğusundaki Tekke köyüne giren Ermeniler, 6 Müslüman’ı katletmiş, yine aynı günlerde Kelkit’te halkın ırz, can ve malına saldırmışlardı. Nitekim Vehib Paşa, gönderdiği telgrafta “Gümüşhane’nin cenub-i şarkisinde (güney doğusunda) Tekke civarında Ermenilerin katledildiği altı Müslüman cenazesi yol üzerinde görülmüştür” denilmekteydi.
Yine Vehib Paşa tarafından 12 Şubat 1918 tarihinde Başkomutanlık Vekaleti’ne çekilen şu telgraf bölgedeki Ermeni terörünü ortaya koyması bakımından önemlidir. Vehib Paşa Gümüşhane yöresinde yapılan ermeni katliamları şu şekilde sıralamaktaydı:
1- İşgal edilmiş topraklarda kalıpta ırzı çiğnenmemiş Müslüman kadın ve ırzına tecavüz edilmeyen Müslüman kız sayısı pek azdır.
2- Gümüşhane’nin doğusunda kalan Tekke köyünde iki Müslüman feci bir şekilde öldürülmüştür
3-Tandırlık’ta 25 Müslüman arabaların içinde kesilmiştir.
4-Gümüşhane’nin (güney batısında) Canca Köyünün muhtarına ve ailesine işkence yapılmıştır
Bölgede özellikle Rusların çekilmesiyle Türk kuvvetlerinin bölgede idareyi ele alması arasında geçen süre, Ermeni terörünün en yoğun ve acımasız olduğu dönemdir. Bu dönemde Trabzon’dan çıkarak Bayburt’a doğru gelen altmış kişilik Ermeni çetesi yol boyunca rastladığı Müslümanları katletmiş, Torul’da çarşıyı yakmış ve Gümüşhane’de dört Müslüman’ı katletmiştir.
Torul’da Cami ve Medrese Ahıra Çevrilmiş
Torul’da Cami ve Medrese Ahıra Çevrilmiş
17 Nisan -20 Mayıs 1918 tarihleri arasında Ermeni harekatını incelemek üzere bölgeye gelen heyet içindeki tarihçi Ahmet Refik ile yerli ve yabancı gazeteciler Trabzon, Gümüşhane, Erzincan, Tercan, Aşkale, Ilıca, Erzurum, Hasankale, Horasan, Sarıkamış, Kars ve Ardahan yöresinde tespit gezisi yapmışlar, Ermenilerin yaptıkları vahşeti kamuoyuna bildirmişlerdir. Heyetin Torul ile ilgili gözlemleri şöyle idi:
“Torul!a geldiğimiz zaman harabeden başka bir şey görülmüyordu. Rusların tahribatından Ermenilerin mezaliminden kalbe dehşet düşüyor. İnsan bir fener direği görse darağacı zannediyor. Torul harap. Caminin içi ve mezarlık kamilen perişan. Cami ile medrese ahıra tahvil edilmiş (çevrilmiş). Sokaklar fişek kovanları ile dolu. Mezarlığın bir kısmına kahvehane yapılmış. Ordumuzun Kabaktepe muzafferiyeti Torul’da Rusları çıldırtmış, bir çok Türk casuslukla suçlanarak haksız yere öldürülmüş”
Daltaban’da Kadınlar “Ekmek” Diye Bağırıyorlardı
Gümüşhane ve yöresinde I. Dünya Savaşı’nın da etkisiyle halk perişan bir hale düşmüştü. Kazım Karabekir Paşa da bölge halkının düştüğü acı durumu yakından görmüştür. Karabekir Paşa, Torul Gümüşhane ve Bayburt güzergahından Erzurum’a giderken geçtiği bölgelerdeki halkın açlığının üzüntü verici olduğunu, Gümüşhane’den geçerken Daltaban kadınlarının ekmek diye bağrıştıklarını meşhur İstiklal Harbimiz adlı eserinde ifade etmektedir.
Tekke Köyü Tamamen Harap
Tekke Köyü Tamamen Harap
Ahmet Refik Ermeni terörünün ardından Gümüşhane’deki genel görünümü şöyle anlatmaktadır.
“Ruslar Gümüşhane’de güzel meyve bahçelerini harap etmişler. Söğütlerin, cevizlerin ve kıymettar meyve ağaçlarının kesilmiş kökleri beyaz ve geniş maktaları, öldürülmüş insanlar gibi yerlerde uzanmış yatıyor. Bahçe setlerinin taşları yıkılmış, yollara dökülmek için küme küme kırdırılmış. Gümüşhane’nin çarşısı, camii meydanı bu harabeden nasılsa kurtulmuş. Tekke köyü ise tamamen harap…”
I.Dünya Savaşı Sırasında Ermeniler Vahşice Elma Bahçelerini Yok Etmişler
Bilindiği üzere Gümüşhane, Birinci Dünya Savaşı sırasında Temmuz 1916 yılında Rusların istilasına uğramıştır. Rusların çekilmesinden sonra Ermeniler bir çok Müslüman Türk’ü katlettikten sonra elma ağaçlarını kesmişlerdi. Bu da Ermeni vahşetinin boyutlarını göstermesi bakımından üzerinde önemli durulması gereken bir husustur. Kaynaklarına yazdığına göre bu vahşetin altındaki gerçek neden ise, elmacılığı ile meşhur olan Kafkasya’yı Gümüşhane elmacılığının rekabetinden kurtarmaktı. Ruslar ve Ermenilerin yaptığı ağaç katliamı yüzünden Cumhuriyetin ilk yıllarında Gümüşhane elma ağaçlarının %85’i yok olmuştur.
Şiranlıların Sadrazam Damat Ferit Paşa’ya Yazdıkları Mektup
Şiran işgal edilmemiş olduğundan burada doğrudan bir Ermeni hareketi olmamıştır. Kelkit’in Ruslar tarafından işgali üzerine Şiran halkı da Sivas tarafına göç etmiştir. Rusların bölgeden ayrılmasından sonra geri dönen halk, Şiran’ı harap bir halde bulmuşlardır. Ekonomik olarak zor durumda kalan halk açlıktan ölme tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Şiran halkı, Sadrazam Damat Ferit Paşa’ya hitaben bir mektup yazarak, bu mektubu yayınlamak üzere İstanbul’da müderris olan Ahmed Şirani’ye göndermişlerdir. Mektupta Sadrazama serzenişleri şöyleydi:
“Hiç şüphe yoktur ki maruzatım dolayısıyla her sofra başına oturdukça açlıktan ölenleri unutmayınız diye hatifi (gizli) bir nida (ses) duyacak ve onların karınlarını hiç olmazsa mısır ve arpa ekmeği ile doyurmadıkça ne uykudan ne de yemekten zevk ve lezzet bulamayacaksınız”
GÜMÜŞHANE ERMENİ MAHALLESİ
(II. Abdülhamid Albümünden)
Trabzon Vilayetin’den İstanbul’a yazılan yazıda Gümüşhane’de yapılan sayımda Ermeni nüfusunun 1.494 olduğu gösteren belge.
GÜMÜŞHANE’DEN YAPILAN ERMENİ TEHCİRİNİ GÖSTEREN BELGE. BU BELGEYE GÖRE 267 ERMENİ TEHCİR EDİLMİŞ
Ermeniler Tarafından Yakılan Türklere Ait Cesetler Defnedilmek Üzere Taşınırken
1922 YILINDA TİFLİS’TE ERMENİLER TARAFINDAN ŞEHİT EDİLEN CEMAL PAŞA
ERMENİLER TARAFINDAN ROMA’DA ŞEHİT EDİLEN SADRAZAM SAİD HALİM PAŞA
1921 YILINDA BERLİN’DE ERMENİLER TARAFINDAN ARKASINDAN VURULARAK ŞEHİT EDİLEN TALAT PAŞA
1921 yılında Berlin’de bir Ermeni tarafından öldürülen Sadrazam Talat Paşa’nın üzerinden çıkarılan kanlı gömleği
1922’DE BERLİN’DE ERMENİLER TARAFINDAN ŞEHİT EDİLEN BAHATTİN ŞAKİR VE CEMAL AZMİ BEY
Sedyelere konmuş şehit kadın ve çocuklar
Kars’ta ayakları başlarına bağlanarak katledilen Türkler
Bayburt’ta Katliamdan Kaçamayan Türkler
GÜMÜŞHANE ERMENİ MAHALLESİ
(II. Abdülhamid Albümünden)
Trabzon Vilayetin’den İstanbul’a yazılan yazıda Gümüşhane’de yapılan sayımda Ermeni nüfusunun 1.494 olduğu gösteren belge.
GÜMÜŞHANE’DEN YAPILAN ERMENİ TEHCİRİNİ GÖSTEREN BELGE. BU BELGEYE GÖRE 267 ERMENİ TEHCİR EDİLMİŞ
Ermeniler Tarafından Yakılan Türklere Ait Cesetler Defnedilmek Üzere Taşınırken
1922 YILINDA TİFLİS’TE ERMENİLER TARAFINDAN ŞEHİT EDİLEN CEMAL PAŞA
ERMENİLER TARAFINDAN ROMA’DA ŞEHİT EDİLEN SADRAZAM SAİD HALİM PAŞA
1921 YILINDA BERLİN’DE ERMENİLER TARAFINDAN ARKASINDAN VURULARAK ŞEHİT EDİLEN TALAT PAŞA
1921 yılında Berlin’de bir Ermeni tarafından öldürülen Sadrazam Talat Paşa’nın üzerinden çıkarılan kanlı gömleği
1922’DE BERLİN’DE ERMENİLER TARAFINDAN ŞEHİT EDİLEN BAHATTİN ŞAKİR VE CEMAL AZMİ BEY
Sedyelere konmuş şehit kadın ve çocuklar
Kars’ta ayakları başlarına bağlanarak katledilen Türkler
Bayburt’ta Katliamdan Kaçamayan Türkler
hocam eline sağlık