“Günahlardan kurtuluşun en sür’atli yolu, muhabbetullah ve cemalullah’a aşk ve şevk ile bağlanmaktır.”
A.Z. Gümüşhanevi
Çok yıllar sonra farkına vardığımız büyük âlim ve mütefekkir Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretlerinin hemşerisi olma bahtiyarlığında, onun hemşeriliğini ne kadar hak ettiğimizin muhasebesindeyim. İller vardır yetiştirdiği veya bulunduğu coğrafyaya hayat veren değerleri ile ön plana çıkarlar. Kars’ta Hasan Harakani, Erzurum’da İbrahim Hakkı Hazretleri, Gümüşhane’de Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi gibi. Onlar ışık insanlardır ve gittikleri her yere dini, ilmi, ahlakı ve tüm güzellikleri taşıyan gönül elçileri hükmünü alırlar.
Onlar yol göstericidir, el vericidir, gönül ve iman ehlidir. Gayeleri İlayı Kelimetullah aşkı, sevdaları gönüllere girip bizleri asıl sevgilimiz olan Hazreti Allah’a ve onun da sevgilisi ve bizlerin göz nuru olan Hz Muhammed (SAV) bizleri ulaştırma gayretidir.
İşte onlardan bir tanesi bizim Gümüşhaneli hemşerimiz olan Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi’dir. O ki ait olduğu o dönem toplumunun yol gösteren bir âlimi olması yanında zamanın iktisadını ele alarak ilk yardımlaşma sandığının kurucusudur. Zamanı geldiğinde eline silah alarak müritleriyle birlikte ülkemizin kurtuluşunda bir nefer misali düşmana kurşun sıkan adsız bir kahramandır. Ve gün geldiğinde Anadolu’yu ihya etme anlamında yazdığı eserlerle kütüphaneler kuran bir âlimdir.
Peki, bizler yani onun hemşerileri Gümüşhaneliler olarak ne yaptık, ne yapıyoruz yâda ne gibi bir beyin fırtınası içindeyiz? Onun eserlerinden kaçına ulaştık ve okuduk?
Onun adıyla yapılan kültürel faaliyetlerde ve programlarda ne kadar Gümüşhanevi’den, onun hizmetlerinden ve felsefesinden dem vurabildik? Onu bize yeterince tanıttılar mı? Biz onu tanıyabildik mi? Mensubu olduğum GÜYAD, GÜSEV ve şimdi de Gümüşhane Üniversitesi aynı ortak paydada bir araya gelebildiler mi? GÜSEV’in İstanbul’da yaptığı çok muhteşem bir Gümüşhanevi organizasyonuna hangi Gümüşhane derneği, bürokratı veya diğer birimleri katıldı? Yapılan organizasyonlar nefsi okşama gayreti veya vitrin muhasebesi mi yoksa gerçekten bu değerimizi geniş kitlelere ulaştırma gayesi miydi? Bilemiyorum ama Gümüşhane’nin nabzını tuttuğumda duyduklarım acı ama benim haklı olduğumu çıkarıyor.
Şimdi Gümüşhane Üniversitesi 03-05 Ekim 2013 tarihleri arasında üniversitenin Mühendislik Fakültesi Çok Amaçlı Salonu’nda 1. Uluslararası Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi Sempozyumu ile vitrine çıkıyor. Sebep olanları, emeği geçenleri şehir adına, üniversitemiz adına ve Gümüşhanevi sevdalıları adına yürekten kutluyoruz. Şimdiye kadar neden kapsamlı bir sempozyum yapamadık diyenleri o üç gün boyunca o salonda bekleyeceğiz. Üzüm yemek ile bağcıyı dövmek arası hesabı göreceğiz. Gümüşhanevi sevdalılarını orada bekleyeceğiz.
Çalışkan ve değerli rektörümüzün bu etkinlikle şimdiye kadar yapılan en kapsamlı ve verimli çalışmaya imza atmasını ondan çok ben istiyor ve bekliyorum. Zira rektörümüzün üniversitenin kampüsüne bu değerli âlimimizin ismini vermesi onu Gümüşhanelilerin gönlünde apayrı bir yere koymuştur. Gümüşhanevi Hazretlerinin buyurduğu üzere;
“Günahlardan kurtuluşun en sür’atli yolu, muhabbetullah ve cemalullah’a aşk ve şevk ile bağlanmaktır. Bu ise çok ibadet etmek, istiğfar etmek, ölümü ve cehennem ateşini çok düşünmek, gecelerini ibadetle ihyâ etmek, mahlukâta şefkat göstermek, hüsn-i zan beslemek, şehvet, kin ve kötü fikirlere karşı sabretmekle elde edilir.”
O halde sevgili Gümüşhaneliler ve Gümüşhanevi dostları. Sizleri Gümüşhane Üniversitesi’nde yapılacak olan bu etkinliğe bekliyoruz. Tüm Allah dostlarının işaret ettiği yoldan Rabbim bizleri ayırmasın.
A.Z. Gümüşhanevi
Çok yıllar sonra farkına vardığımız büyük âlim ve mütefekkir Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretlerinin hemşerisi olma bahtiyarlığında, onun hemşeriliğini ne kadar hak ettiğimizin muhasebesindeyim. İller vardır yetiştirdiği veya bulunduğu coğrafyaya hayat veren değerleri ile ön plana çıkarlar. Kars’ta Hasan Harakani, Erzurum’da İbrahim Hakkı Hazretleri, Gümüşhane’de Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi gibi. Onlar ışık insanlardır ve gittikleri her yere dini, ilmi, ahlakı ve tüm güzellikleri taşıyan gönül elçileri hükmünü alırlar.
Onlar yol göstericidir, el vericidir, gönül ve iman ehlidir. Gayeleri İlayı Kelimetullah aşkı, sevdaları gönüllere girip bizleri asıl sevgilimiz olan Hazreti Allah’a ve onun da sevgilisi ve bizlerin göz nuru olan Hz Muhammed (SAV) bizleri ulaştırma gayretidir.
İşte onlardan bir tanesi bizim Gümüşhaneli hemşerimiz olan Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi’dir. O ki ait olduğu o dönem toplumunun yol gösteren bir âlimi olması yanında zamanın iktisadını ele alarak ilk yardımlaşma sandığının kurucusudur. Zamanı geldiğinde eline silah alarak müritleriyle birlikte ülkemizin kurtuluşunda bir nefer misali düşmana kurşun sıkan adsız bir kahramandır. Ve gün geldiğinde Anadolu’yu ihya etme anlamında yazdığı eserlerle kütüphaneler kuran bir âlimdir.
Peki, bizler yani onun hemşerileri Gümüşhaneliler olarak ne yaptık, ne yapıyoruz yâda ne gibi bir beyin fırtınası içindeyiz? Onun eserlerinden kaçına ulaştık ve okuduk?
Onun adıyla yapılan kültürel faaliyetlerde ve programlarda ne kadar Gümüşhanevi’den, onun hizmetlerinden ve felsefesinden dem vurabildik? Onu bize yeterince tanıttılar mı? Biz onu tanıyabildik mi? Mensubu olduğum GÜYAD, GÜSEV ve şimdi de Gümüşhane Üniversitesi aynı ortak paydada bir araya gelebildiler mi? GÜSEV’in İstanbul’da yaptığı çok muhteşem bir Gümüşhanevi organizasyonuna hangi Gümüşhane derneği, bürokratı veya diğer birimleri katıldı? Yapılan organizasyonlar nefsi okşama gayreti veya vitrin muhasebesi mi yoksa gerçekten bu değerimizi geniş kitlelere ulaştırma gayesi miydi? Bilemiyorum ama Gümüşhane’nin nabzını tuttuğumda duyduklarım acı ama benim haklı olduğumu çıkarıyor.
Şimdi Gümüşhane Üniversitesi 03-05 Ekim 2013 tarihleri arasında üniversitenin Mühendislik Fakültesi Çok Amaçlı Salonu’nda 1. Uluslararası Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi Sempozyumu ile vitrine çıkıyor. Sebep olanları, emeği geçenleri şehir adına, üniversitemiz adına ve Gümüşhanevi sevdalıları adına yürekten kutluyoruz. Şimdiye kadar neden kapsamlı bir sempozyum yapamadık diyenleri o üç gün boyunca o salonda bekleyeceğiz. Üzüm yemek ile bağcıyı dövmek arası hesabı göreceğiz. Gümüşhanevi sevdalılarını orada bekleyeceğiz.
Çalışkan ve değerli rektörümüzün bu etkinlikle şimdiye kadar yapılan en kapsamlı ve verimli çalışmaya imza atmasını ondan çok ben istiyor ve bekliyorum. Zira rektörümüzün üniversitenin kampüsüne bu değerli âlimimizin ismini vermesi onu Gümüşhanelilerin gönlünde apayrı bir yere koymuştur. Gümüşhanevi Hazretlerinin buyurduğu üzere;
“Günahlardan kurtuluşun en sür’atli yolu, muhabbetullah ve cemalullah’a aşk ve şevk ile bağlanmaktır. Bu ise çok ibadet etmek, istiğfar etmek, ölümü ve cehennem ateşini çok düşünmek, gecelerini ibadetle ihyâ etmek, mahlukâta şefkat göstermek, hüsn-i zan beslemek, şehvet, kin ve kötü fikirlere karşı sabretmekle elde edilir.”
O halde sevgili Gümüşhaneliler ve Gümüşhanevi dostları. Sizleri Gümüşhane Üniversitesi’nde yapılacak olan bu etkinliğe bekliyoruz. Tüm Allah dostlarının işaret ettiği yoldan Rabbim bizleri ayırmasın.