Ülke iç ve dış gündemi yoğun bir haftaya merhaba diyerek başladı.
Paris’te meydana gelen terör saldırılarının gölgesinde bin bir kuşku ve şüpheler ile acabalar arasında G-20’ ye ev sahipliği yapan Türkiye, alnının akı ile bu organizasyondan çıkmasını bildi.
G-20’de, Suriye odağında mülteci sorunları başta olmak üzere birçok ekonomik ve siyasi sorunlar ilgili ülkeler arasında yapılan ikili görüşmeler ile umuyoruz ki bir çözüm planına ulaştırılmıştır. Her ne kadar Antalya sıcak hava etkisini hala korumuş olsa da yurdun büyük bölümünde kış yüzünü çoktan göstermiş bulunmakta. Ağırlaşan hava koşulları ile mülteci problemi hem ülkemizi hem Avrupa’yı daha derinden etkileyecektir. Tam bu arefede böyle bir zirvenin yapılmış olması hem ülkemiz hemde insanlığını unutmaya yüz tutmuş Avrupa ve dünya devletleri adına önemli bir fırsattı.
Paris’te yaşanan terör olaylarının zirve öncesi gerçekleşmiş olması da bir taraftan manidar olarak karşılanabilir. Daha şimdiden Avrupa’nın birçok yerinde İslam karşıtı gösteriler bile şimdiden başladı. Oysa ki olayın İslam ile ilgisi olmadığını kendileri de çok iyi biliyorlar. Terörün dini olmadığı kesin ise bu olaylar algı operasyonu ve hedeflenen amaçlardan bir başkası değil. Olayın Paris’te olması da ayrı bir soru işareti, neden Almanya, İspanya değil de Fransa? Bunun irdelenmesi gerekir.
Zirve sırasında medyaya düşen bir önemli haberde Çin ile anlaşma aşamasında olan yaklaşık 4 milyar dolarlık füze savunma sistemi ihalesinin iptal edilip yerine yerli üretime başlanılması haberiydi ki 7’den 70’ e herkes bu habere sevinmiştir diye düşünüyoruz.
Efendim, ülke iç gündemimize gelince bu gün TBMM yine bir tarihe tanıklık edecek.26.dönem milletvekilleri yemin edecek ve hükümet kurulacak.1 Kasım seçimleri sonrasında ortadan kalkan hükümet bunalımının ardından şimdilerde kulislerde kimler bakan olacak sorusu konuşuluyor. Yeni kabinede yer alacak, isimlerde acaba bir değil de birkaç Gümüşhaneli olabilir mi? Bazı bakanlıkların ikiye ayrılacağı bazılarının birleştirileceği konuşuluyor. Önümüzdeki günlerde bu soruların cevabını kısmetse bulmuş olacağız.
Vatana ve millete hayırlı olsun…
Ülke iç ve dışında bir çok gelişmeler yaşanırken diğer yandan kara kış yavaş yavaş yüzünü göstermeye başladı. Başkentte henüz kar yok ama geceleri eksi derecelere düşmeye başladık. Gümüşhanemize kar çoktan düşmüş durumda. Zigananın durumunu internetten takip etmeye çalışıyoruz. Sürücüler için zor bir dönem, Allah kaza, kayıp vermesin. Vermesin derkende tedbir almayı da ihmal etmeyelim.
Evet, kış soğukları ile daha çok mağduriyetten söz edebiliriz ama güzelliklerini de görmek lazım. Zigana’da kayak keyfi,mangal kokuları ile birlikte kartpostallık manzaraların doyulmaz keyifliğini de unutmamak gerekir.Her mevsimin kendine göre artıları ve eksileri var, önemli olan bu denge içerisinde hareket edebilmek, dengeyi kaybetmemek…
Hülasa kelam, hayatın olağan akışında her gün bir şeyler değişecek, üzerine güneşin doğduğu ve battığı hiçbir şey taze kalmayacaktır. Sıkıntıdan dem vurmak yerine hayırlısını isteyip,din,iman,can sağlığında kalmak en büyük bahtiyarlık olsa gerek…Taze kalmak için ise muhabbetimizi hep taze tutalım bu bize yeter…
Sevgi ve Saygılar.
GÜN-DEM-DEN GEÇENLER...