GÜNDEMİN DIŞINDA ÖNEMLİ BİR KONU...

Bu gün tüm gündemlerden sıyrılıp önemli bir konuya odaklanmak istiyoruz. Malumumuz Okullar açılıyor, (hani gündem dışıydı diyeceksiniz bu da gündem de ama öyle değil, acele etmeyelim…) kaç milyon öğrenci için kitap kırtasiye pazarı ortaya çıkıyor. Şimdilerde öğrencisi olan evlerde oda kitap, dolap temizliği başlamıştır. Geçen yıldan atılacak birçok kitap ve kâğıt bekliyor ve maalesef ki bu kitap ve kâğıtlar çöpe gidecek son bir hamle yapılmazsa... Bir manevra yapalım ve kitap ve kâğıtları çöpe gitmekten kurtaralım. Özellikle küçük şehirlerde organize olması bakımından zaman açısından hala bir umut var diye düşünüyoruz.

Şimdi efendim bu konuda Milli Eğitim Müdürlüğü başta olmak üzere Valiliklere ve Belediyelere büyük görevler düşmekte. Normalde aslında bu konuda çoktan bilinçlenip bu işi rutin işimiz arasına almamız gerekirdi. Maalesef ki toplum olarak bu duyarlık bizde henüz oluşmadı. Geri dönüşüm olayında henüz istenen olgunluğa erişmiş değiliz. Yapsakta içten samimiyetle değil de sırf formalite yerini bulsun bakın bizde yapıyoruz desinler diye yapıyoruz. Gelişmiş ülkelere baktığımızda kâğıt, karton çöp kutusu, cam çöp kutusu, plastik çöp kutusunun ayrı olduğunu görüyoruz. Vatandaş çöpünü sınıflandırarak atıyor. Belediye çöpü sınıfına göre topluyor ve geri dönüşüm ile tekrar vatandaşın hizmetine veriyor. Bizde şu an katı atık sistemi üzerinden elektrik enerjisi üzerindeyiz oysaki daha ilerde olmalıyız.

Hazır konu açılmışken sunuda belirtelim: Cam şişe geri dönüşüme kazandırılırken evlerimizin, iş yerlerimizin cam çerçeveleri için böyle bir geri dönüşüm yine maalesef ki bir sistem yok. Sistemi geçtik böyle bir uygulama yok. Hurda ne varsa toplanıyor metal adına ama iş cama geldi mi bırakın çöpte kalsın. Ahşap doğrama evler PVC’ye dönerken çıkan camlar nereye gidiyor? Allah’tan camın yapı taşı kum haliyle tabiata karışmasında sorun olmuyor ama çözüm değil.
Şimdi efendin ne yapıyoruz bu hafta; Valilik, Milli Eğitim, Belediye üçgeninde evinde kâğıt kitap, karton atıkları vatandaşlarımızdan bu hafta hızlı bir şekilde topluyoruz. Olur ki bazıları kışın yakmak isteyebilir soba tutuşturmak için ama bunun çok da ekonomik olmayacağı anlatılmalı, klasik ifade ile yüzlerce ağaç dikme yerine kolayından binlerce ağacı kurtarabiliriz. Bunu hızlı bir şekilde yaptıktan sonra bu konuda halk olarak, millet olarak bilinçlenmeliyiz. Bugün 2020 olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapacak olan Japonya-Tokyo’ya baktığımızda bilinçli vatandaş olarak bizden çok daha ileride olduklarını göreceğiz. Bizim bu konuda çok fırın ekmek yememiz lazım… Sade ekmek değil yanında birazda et balık ile protein almamız lazım. Hazır Balık sezonu da açıldı, uzmanlar küçük deniz balıklarını özellikle öneriyorlar. Hamsi, istavrit gibi… Sigara fiyatına kilo kilo balık… Hadi şimdiden afiyet olsun.

Sevgi ve Saygılar…
YORUM EKLE